YURTHABER

Trabzon
Şehirler
Şehir Seçiniz
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Düzce
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kilis
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Şanlıurfa
Siirt
Sinop
Şırnak
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Osmanlı Tarihi İle İlgili Şok İddia: “kardeş Katli Yoktu”

Doç. Dr. Fazıl Kırkbir, “Toplum Mühendisi” kitap serisinin piyasaya çıkan 3. cildi olan “Toplum Mühendisi...

Osmanlı Tarihi İle İlgili Şok İddia: “kardeş Katli Yoktu”

Doç. Dr. Fazıl Kırkbir, “Toplum Mühendisi” kitap serisinin piyasaya çıkan 3. cildi olan “Toplum Mühendisi ‘Siya’ Devlet Sırrı” kitabında, bugüne kadar yazılan tüm tarih kitaplarının aksine Osmanlı Devleti’nde kardeş katlinin olmadığı iddiasını yazdı.Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fazıl Kırkbir, bugüne kadar hiç kimse tarafından dile getirilmeyen bir konuyu ele aldı. “Toplum Mühendisi” kitap serisinin piyasaya çıkan 3. cildi olan “Toplum Mühendisi ‘Siya’ Devlet Sırrı” kitabında “Osmanlı’da kardeş katli yoktu’ iddiasını gündeme getiren Kırkbir “Bu bir devlet sırrıydı ve Osmanlı Padişahları bu sırrı korumak için ‘kardeş katili yada evlat katili’ olarak anılmayı bile göze aldılar. Devletin bekası için bu şehzadelerin öldürülmeleri değil ölü gibi gösterilip kullanılmaları gerekiyordu" iddiasında bulundu.Kendisine bu iddiası nedeniyle başta tarihçiler olmak üzere bir çok kesimin tepki göstereceğini ancak herşeyin tartışıldığı bir dünyada bunun da gündeme getirilmesi gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Fazıl Kırkbir, tarihçilere ve Osmanlı Tarihi ile ilgilenenlere “Osmanlı’da 17 bin civarı vakıf var. Bunlardan sadece birini söyleyeyim. Herhangi bir evde hizmetçi yada kölenin bir kap yada değerli eşyayı kırdığında o maddi zararı karşılamakla yükümlü vakıflar var. Vakfın kuruluş gayesi; ‘evdeki çalışan, köle yada hizmetçi azar işitmesin, fiziki yada psikolojik bir baskıya uğramasın’ Şimdi bunun gibi yaklaşık 17 bin meseleyi düşünüp bunlar için vakıflar kuran Osmanlı, padişahın ve hayattaki şehzadelerin eş zamanlı ölümü halinde devletin başına kimin geçeceğini düşünmemiş olabilir mi? Yani bu kadar önemli bir mesele için bir plan yapmamış olabilir mi?" sorularını yöneltti."BENİ SAÇMALAMAKLA VE HAYALCİ OLMAKLA SUÇLAYACAKLAR""Şimdi tarihçilerin çoğu beni saçmalamakla veya hayalci olmakla suçlayacaklar ve benden bu teorime karşı bir belgen var mı ? diye belge bir tarihi vesika talep edecekler" diyen Kırkbir "Onlara şunu soruyorum; bir devletin sırrı olmaz mı? olamaz mı ? Peki sırların vesikası olur mu? Tüm sırlar bir yere yazılıp saklanır mı? Ben inanıyorum ki bize göre çok basit meseleleri bile düşünen Cihan Devleti’nin bekası ve milletin refahı için bu kadar önemli olan bir meseleyi de atlamamıştı ve şehzadeleri öldürmek yerine ’öldü gibi’ gösterip hatta onlara cenaze töreni düzenleyip, acıklı hikayeler uydurup herkesin buna inanmasını sağlamış olamaz mı ? Belki tam olarak uygulanan yöntem benim kitapta ele aldığım kurgu şeklinde değildi ama bence bu faaliyeti bir sistem içinde uyguladılar” diye konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler