HABER

Osmanlı torunu Murad Türkiye'de

ANKARA (İHA) - Osmanlı Hanedanı üyelerinden gazeteci-yazar Kenize Murad, Hanedanın'ın, Mustafa Kemal'i yakışıklılığından dolayı "sarı gül" olarak nitelendirdiğidini söyledi. Murad, "Annemin hayalinde Mustafa Kemal'in kendisine evlenme teklif etmesi vardı" dedi.

Padişah 4. Murad'ın, Paris'te doğup, Sorbon Üniversitesi'nde psikoloji ve sosyoloji eğitimi gören torunu Kenize Murad, gazeteci olarak uzun yıllar kaldığı Hindistan ve Pakistan'daki izlenimlerini, İran ve Habeşiştan devrimleri ve Lübnan Savaşları'nı kapsayan çalışmalarını ve "Saray'dan Sürgüne", "Ada'nın Şarkısı" ve "Toprağımızın Kokusu" isimli kitaplarını, Hacettepe Üniversitesi Mehmet Akif Ersoy Konferans Salonu'nda düzenlenen bir söyleyişiyle üniversite öğrencileriyle paylaştı. Uzun süren sosyolojik ve psikolojik araştırmalar sonucunda annesi Selma Sultan'ın hayatını anlattığı "Saray'dan Sürgüne" adlı kitabı yazdığını belirten Murad, "Kitabı yazarken çok zorlandım. Hem ailem hem de Türk Hükümeti arasında kaldım" dedi. Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili ilginç açıklamalarda bulunan Murad, Osmanlı Hanedanı'nın, Atatürk'ün savaşta zafer kazanması için dua ettiğini ifade ederek, "Ama dua ederken sürgüne gönderileceklerinin farkında değillerdi" ifadesini kullandı. Mustafa Kemal'in Vahdettin'in kızı Sabiha Sultan ile evlenmek istediğini, ancak Atatürk'ün kadınlara karşı zaafından dolayı babasının kızını Atatürk'e vermediğini ileri süren Murad, "Mustafa Kemal ile yine bir Osmanlı Hanedanı'ndan bir sultanla evlenen Enver Paşa arasında bir çekişme vardı. Mustafa Kemal, Vahdettin'in en sevdiği kızı Sabiha Sultan ile evlenmek istiyordu. Ama Vahdettin buna karşı çıktı. Eğer Vahdettin buna 'evet' deseydi, tarih daha başka olabilirdi. Osmanlı ailesi sürgün edilmemiş olurdu" şeklinde konuştu.

Devrimci kimliğinin bilinmesine rağmen Mustafa Kemal'ın Ordu Komutanlığı'na yine padişah tarafından getirildiğini söyleyen Murad, "Padişah, Mustafa Kemal'i çok iyi tanıyor ve seviyordu. Listede ismini gördüğünde, 'Mustafa Kemal fazla devrimci. Onu seçmeyin' dendiğinde, 'en iyisi bu mu?' diye sordu ve 'evet' yanıtını alınca, 'ne olursa olsun' diyerek Mustafa Kemal'i Ordu Komutanlığı'na getirdi" diye konuştu. Murad, Mustafa Kemal'in Anadolu'ya ayaklanmayı bastırması için Padişah tarafından gönderildiği kanaatinde olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Padişah, Mustafa Kemal'i Anadolu'ya gönderirken zafer elde edeceğini hiç düşünmemişti. Mustafa Kemal'in zafer elde etmesi çok büyük sürpriz oldu. Ve bu sayede tarih değişti. Mustafa Kemal'i son ana kadar, yani sürgüne kadar tüm hanedan üyeleri çok severdi. Onu 'sarı gül' olarak nitelendirirlerdi. Tabii ki, yakışıklılığından dolayı. Annemin hayalinde Atatürk'ün kendisine evlenme teklif etmesi vardı. Cumhuriyetin kuruluşuna da çok sevinmişti. Çünkü, Atatürk'ün eşi gibi çarşaf takmayacaktı. Olaylardan sonra, Cumhuriyetin kurulmasından sonra Atatürk sürgün emri verdi. Atatürk'ün sürgün emrini anlıyor gibiyim. Atatürk, muhaliflerin Osmanlı hanedanı etrafında toplanmasını tehlikeli gördü ve bütün hanedan üyelerini sürgün etti. Ben Mustafa Kemal'ın başka seçeneği olmadığı düşüncesindeyim."

Murad, dile getirdiği dikkat çeken diğer açıklamaları, "Sanıldığının aksine hanedan üyeleri sürgüne parasız pulsuz gittiler. Ancak kadınlar bazı mücevherlerini alabildiler.

Zaten Osmanlı Hanedanı mücevherleri de eskisi gibi çok değildi. Sürgüne giden hanedan üyeleri tasarruf etmeyi akıl edemediler. Ve çoğu da fakirlik içinde yaşadılar. Hanedan üyelerinin bir çoğu sefaletten öldü. Lübnan'daki dayımda fakirlikten intihar etti. Sürgün kadınlar için iyi gelişti. Çünkü hanedan kadınları güzeldi ve zengin Mısırlık ve Hintli prenslerle evlendiler. Erkeklerde sanatçı özellikleri vardı ama çalışmaya hazır değildiler ve yaşamları fakirlik içinde geçti" şeklinde sürdürdü.
Açıklamalarının ardından öğrencilerin sorularını cevaplayan Kenize Murad, "Yine Osmanlı Hanedanı'ndan Abdülhamit Efendi, Türkiye'ye geldiğinde 'Ben Türküm' dedi. Ya siz?" sorusuna, gülerek, "Tabii ki ben de Türküm" karşılığını verdi. Türkçe bilmemesine ilişkin bir soruya ise Murad, Fransa'da doğduğunu ve hep Fransız aileler tarafından büyütüldüğünü belirterek, "Şu an Türkçe çalışıyorum. Hafızam eskisi gibi çok iyi değil" şeklinde konuştu. Öğrencinin, "Ben de sizin gibiyim. Bulgaristan'da Türkçe konuşmak yasaktı. Ama ben öğrendim" demesi üzerine Murad, "Öyleyse siz bir kahramansızın, ben değilim" karşılığını verdi.
Osmanlı'nın son dönemlerine ilişkin yaptığı değerlendirmeler hatırlatılarak, "Tarih akışını değiştirebilecek sözler söylediniz. Ve bunlar resmi tarihin dışındaki sözler. Buna ekleyeceğiniz başka şey var mı?" sorusuna Murad, tüm devrimlerden sonra tarihlerin değiştiğini hatırlatarak, siyahla beyaz arasındaki farkın göründüğü gibi olmadığını ifade ederek, "Önemli olan yanlışların farkına varabilmektir" değerlendirmesinde bulundu.

Murad, Türklerin çok çalışkan ve iyi insanların olmasının yanından, eleştiriye çok açık insanlar olmadığını ifade ederek, "AB sürecinde Türkiye eleştiriye çok açık ve kendisinden de çok emin olmalı. Türkiye'nin eleştirilecek çok yönü var. Ama önemli olan bu eleştirilerin doğru olup olmadığın bilmektir" şeklinde konuştu.

En Çok Aranan Haberler