YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Osmanlı’nın İlk Başkenti Yenişehir

Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi ve Sanatları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mefail Hızlı, Osmanlı’nın...

Osmanlı’nın İlk Başkenti Yenişehir

Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi ve Sanatları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mefail Hızlı, Osmanlı’nın beylik statüsünde ilk başkentinin Yenişehir olduğunu söyledi.

Kaymakamlık ve Yenişehir Belediyesi, ilçenin kurtuluşunun 90. yıldönümü çerçevesinde Sinanpaşa Külliyesi’nde "Fetih ve Sonrası Gelişmeler Bağlamında Yenişehir" konulu bir panel düzenledi. Uludağ Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mefail Hızlı, Yrd. Doç. Dr. Doğan Yavaş ve Yrd. Doç. Dr. Sezai Sevim'in konuşmacı olduğu paneli Yenişehir Kaymakamı Süleyman Yılmaz, Garnizon Komutanı Albay Mesut Gündoğusu, Belediye Başkanı Bülent Hamdi Cingil, İlçe Milli Eğitim Müdürü Osman Şeker ile çok sayıda davetli ve vatandaş takip etti.

Prof. Dr. Mefail Hızlı, yaptığı açılış konuşmasında, "Yenişehir'le ilgili bir dosyam var, araştırmalarım sırasında yeni bulduğum bilgileri sürekli o dosyaya koyup ve zamanı gelince yazı ve konferanslar vasıtası ile bunları aktarmaya çalışıyorum. Arkadaşlarımın da bu konuda çok birikimli olduklarını, özellikle Bursa tarihi ile ilgili önemli çalışmalar yaptıklarını söylemek isterim. Yenişehir çok klasik bir ifade ile çok önemli bir şehirdir, ancak Yenişehir'i önemli kılan benim sözlerim değil, tarihin bizatihi kendisidir" dedi.

Prof Dr. Mefail Hızlı sözlerini şöyle sürdürdü:

"Osmanlı için, Bursa için, bizim için en eski şehir Yenişehir'dir. Osmanlı ile ilgili kaynaklara baktığımız zaman gördüğümüz bir şey var; benim için 1301 yılında Yenişehir’in fethedilmesi ile birlikte Yenişehir Osmanlı Beyliği’nin başkenti olmuştur. Osmanlının beylik statüsünde ilk başkenti Yenişehir'dir. Birtakım farklı çalışmalar yapılıyor, ancak bunları çok fazla destekleyen tarihi kaynaklar olduğu kanaatinde değilim. Sonuçta tarihçi bir kanaat ortaya koyar, benim de birtakım dipnotlarım var, tarihi kaynaklara dayanarak gelen dipnotlarım var. Ve gönül rahatlığı ile söylüyorum ki, "Yenişehir tarihi bir başkenttir". Bir başkente yakışan, yakışması gereken bir yerleşim yerinde olduğunuzu hatırlatmak isterim. Ve Bursa fethedilmişse inanın şu coğrafyada, şu bölgede masaya yatırılmış projelerle bu gerçekleştirilmiştir. Çeyrek asırlık bir sürede, Osmangazi'nin yadigarı olan Yenişehir, hem siyasi ve askeri pek çok açıdan muhteşem örnekler bulunan bir beldedir".

Sözlerinin Yenişehir'in önemini ifade etmekten aciz olduğunu belirten Hızlı, "Ben Yenişehir'in bu kadar mütevazı olmasını doğru bulmuyorum. Tarihi bakımdan söylüyorum. Ama Yenişehir hak ettiği yerde mi sorusunun cevabını yeterince maalesef veremiyoruz. Yenişehir'in akademik anlamda araştırılması gereken, yerel dinamiklerinin harekete geçmesi gereken bir yer diye düşünüyorum. 711 yıllık bir geçmişe sahip bir topraktan bahsediyoruz ve 1920 yılına geldiğimizde Bursa başta olmak üzere çevrede ve bu bölgede İzmir'e kadar uzanan bu bölgede büyük bir işgalin yaşandığını da biliyoruz. Ancak Yenişehir'de kurtuluşun, kuruluşta aranması gerektiğini düşünüyorum. Kuruluş gerçekleştikten sonra kurtuluşun zaten çok zor olmayacağı belliydi. Allah’a çok şükür ecdadımız bu konuda son derece başarılı hamleler yaptılar ve bir şekilde bu işgal gündemden düşürüldü. Fethi bilmek, kuruluşu bilmek, kurtuluşu çok daha iyi anlamamıza vesile olacaktır" diye konuştu.

Yrd. Doç Dr. Sezai Sevim de konuşmasında, "O dönemlerde Anadolu Selçuklu devletinin uç sınırı, Eskişehir'i içine alan Sultanönü'ye kadar olan bölgeyi kapsayan bir coğrafyaya sahipti. Oradan bu tarafa kadar olan bölge Selçuklu’ya ait değil, bu tarafta Bizans’ın tekfurları vardı. Ve bu bölgeyi Osman Gazi kademe kademe fethetmeye başladı. Burada bir Müslüman Türk şehrine yönelik yapılanmalar mevcut. Osmanlı kaynaklarına göre Osman Gazi buraya bir şehir inşa etmeye başladı ve Selçuklu sultanının şehrinin önüne, yani Sultanönü'nün önüne bir şehir kurdu. Burayı kurduktan sonra Burs’yı ve İznik'i hedef aldı. 1326 yılında Bursa'yı fethedene kadar Yenişehir 26 yıl başkentlik yapmıştır. Burada o dönemde inşa edilen Osman Gazi'nin sarayı var. Ancak bugün depo olarak kullanılmaktadır" dedi.

Osman Gazi'nin nasıl bir kültürle, nasıl bir şehir anlayışıyla Yenişehir'i inşa ettiğine dair önemli bilgiler veren Yrd. Doç Dr. Sezai Sevim'in konuşmasının ardından söz alan Yrd. Doç. Dr. Doğan Yavaş ise, "Biz gözümüzü açıncaya kadar çok şeyimizi kaybetmişiz. Yurtdışında önemli müzelerde gördüğümüz eserlerin önemli bir kısmını bizim eserlerimiz oluşturuyor. Kültür Bakanımız o eserleri geri getirmeye başladı; bu bizim için sevindiricidir. Ancak bundan sonrası için elimizde kalanları korumaya yönelik çalışmaları yapmak, en azından elimizdekinin kıymetini bilmek zorundayız" dedi.

Yavaş, sanat tarihi açısından Yenişehir Yarhisar köyündeki cami ve hamamın önemine vurgu yaptı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler