YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Osmanlı'nın "nehir Ve Göllerle" Ilgili Arşivleri Gün Işığına Çıkıyor

Erciyes Üniversitesi'nce (ERÜ) 130 bilim adamının katılımıyla düzenlenecek "Uluslararası Osmanlı Devleti'nde Nehirler ve Göller Sempozyumu"nda Osmanlı'nın bugüne kadar bilinmeyen birçok

Erciyes Üniversitesi'nce (ERÜ) 130 bilim adamının katılımıyla düzenlenecek "Uluslararası Osmanlı Devleti'nde Nehirler ve Göller Sempozyumu"nda Osmanlı'nın bugüne kadar bilinmeyen birçok nehir ve kanal projesi yayımlanacak.

Erciyes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şakir Batmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2-3 Mayıs tarihlerinde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Orman ve Su işleri Bakanlığı'nın destekleriyle gerçekleştirilecek sempozyumda Osmanlı coğrafyasında bulunan nehir ve göllerin tarım, sulama, ulaşım, ticaret, enerji gibi değişik kullanım sahalarının ele alınacağını söyledi.

Batmaz, Osmanlı'da Tuna, Fırat, Nil, Dicle, Kızılırmak, Meriç nehirlerinin tarım ve ticarette kullanıldığını, yüzyıllarca bölgede barışın ve istikrarın teminatı olan Osmanlı'nın gerek kendi hukukundan gerekse uluslararası hukuktan istifade ederek bu kaynakları değerlendirdiğini ifade etti.

Osmanlı'nın nehir ve göllerin kullanım sahaları ile ilgili hazırladığı projelerin günümüzde referans alınamadığına dikkati çeken Batmaz, şunları kaydetti:

"Esas odaklandığımız nokta geçmişi örnek alarak günümüzde suyu nasıl değerlendirebiliriz- Nehirlerin kullanımıyla ilgili projeler bilinmediği için günümüze uyarlanamıyor. Geçmişteki deneyimlerden yararlanamıyoruz. Biz bir yıl önce sempozyum çalışmasını ilan ettik. Katılımcılar, Başbakanlık Osmanlı arşivi başta olmak üzere Macaristan, Katar, Mısır, Romanya, İngiltere ve Rus arşivlerinden yararlanarak çalışmalarını hazırladı. Sunulacak bildirilerin büyük çoğunluğu orijinal."

Batmaz, sempozyum için Ermenistan'dan dahi başvuru geldiğini, bunun da Osmanlı'nın suya ve su kültürüne verdiği önemin herkes tarafından kabul edildiğini göstermesi açısından önemli olduğunun altını çizdi.

-"Neden tarihi bir filomuz yok-"-

Osmanlı'nın denizlerde ve iç sulardaki varlığını ortaya koyacak, yeni nesillere aktaracak bir eserin bulunmadığını dile getiren Batmaz, şöyle konuştu:

"Neden tarihi bir filomuz yok- En azından bir zamanlar Tuna'daki donanmamızın bazı yelkenli gemilerinin aynısı tarihi ölçülere bağlı kalarak yapılabilir. Bu tarihi filo, kendi sahillerimizde gezdirilebilir. Hatta zaman zaman Tuna sahillerinde bulunan ülkelere gönderilebilir. Bu çok maliyetli bir proje de değildir. Toplumda tarih şuurunun oluşmasına da yardımcı olur. Kaldı ki birçok Avrupa ülkesinde benzer uygulamalar var."

-Rus arşivlerindeki Osmanlı belgeleri getirilmeli-

Osmanlı'nın son 200 yılına damgasını Rusya ile olan ilişkilerin vurduğunu anımsatan Batmaz, "Özellikle nehirlerdeki ticaret ve savaş hakkında çok önemli bilgiler Rus arşivlerinde. Bu belgeler, kurulacak bir komisyon tarafından getirilmeli. Özellikle gemi planları, tablolar, haritaların bulunduğu bu arşivler çok önemli" dedi.

Osmanlı'nın birçok nehir ve kanal projesinin bu sempozyumla ortaya çıkacağını belirten Batmaz, bir kısmı siyasi ve ekonomik şartların uygunsuzluğu nedeniyle gerçekleşemeyen bu projelerin mutlaka ders kitaplarına girmesi gerektiğini kaydetti.

Batmaz, Osmanlı'nın yüzyıllarca süren hakimiyetinin arkasında sadece savaş değil, dünyaya yön veren bir vizyon, bir derinlik olduğunun öğretilmesinin önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Muhabir: Esma Aygün

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler