HABER

Osmanlı'nın son mega projesi: Hicaz Demiryolu

Sultan 2. Abdülhamid'in ince siyasetini, emeğini, akıl terini, İslam beldelerinde yaşayan halkların parasını ve alın terini kattığı, Osmanlı'nın son mega projesi Hicaz Demiryolu 100 yıl önce bugün hizmete açıldı - Dini açıdan sağlayacağı kolaylıklar kadar gündeme gelmese de demir yolu projesinin en önemli amaçlarından biri de asker sevkiyatını daha hızlı gerçekleştirmekti - Ülke içindeki kampanyayı 50 bin liralık bağışıyla bizzat Sultan Abdülhamid başlatırken, üst düzey yöneticiler, din adamları, memurlar ve iş adamları da demir yolu hattı için önemli bağışlar yaptı - Hattın inşası sırasında 2 bin 666 kagir köprü ve menfez, 7 demir köprü, 9 tünel, 96 istasyon, 7 gölet, 37 su deposu, iki hastane ve 3 atölye yapıldı - Mukaddes topraklarda gürültülü çalışılmasının Hazreti Peygamber'in ruhaniyetini rahatsız edeceğini düşünen Sultan Abdülhamid, ray altına keçe döşetmişti

İSTANBUL (AA) - SEFA MUTLU - Sultan 2. Abdülhamid'in ince siyasetini, emeğini, akıl terini, İslam beldelerinde yaşayan halkların parasını ve alın terini kattığı, Osmanlı'nın son mega projesi Hicaz Demiryolu 100 yıl önce bugün hizmete girdi.

Hicaz Demiryolu, yıkılmaya yüz tutan bir devleti eğitim, sağlık, ordu, altyapı, istihbarat, kültür gibi alanlarda ileri seviyelere taşıyan, ateşten gömleği 33 yıl giyen Sultan 2. Abdülhamid'in ruhunun inceliğini, zekasının parıltısını taşıyan en önemli eserlerinden biriydi.

Sultan Abdülhamid, emperyalistlerin ve siyonistlerin başta Osmanlı coğrafyası olmak üzere İslam alemi üzerine amansızca saldırdığı bir dönemde tüm Müslümanlara moral ve umut veren Hicaz Demiryolu'nu hayata geçirdi.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre Hicaz Demiryolu'ndan önce Osmanlı topraklarında inşa edilen ilk demir yolu İskenderiye-Kahire hattında hizmete alındı.

İngilizlerin dönemin Mısır valisinin desteğiyle gerçekleştirdiği bu projeyi daha sonra Anadolu ve Rumeli'de inşa edilen demir yolu hatları takip etti.

Osmanlı coğrafyasındaki demir yollarından, gerek uzunluğu gerek askeri, siyasi ve ekonomik potansiyeli nedeniyle en önemlisi Hicaz Demiryolu'ydu.

Şam ile Der'a arasındaki Hicaz Demiryolu'nun inşa fikri, Alman asıllı Amerikalı mühendis Charles Zimpel tarafından Kızıldeniz ve Şam'ı birleştirme düşüncesine dayanıyordu.

Söz konusu teklif, Osmanlı'nın siyasi ve iktisadi şartları nedeniyle hayata geçirilemezken, İstanbul'la Hicaz'ı birleştirecek bir hattın yapımına dair birçok proje hazırlandı.

Sultan Abdülhamid, Osmanlı padişahı olmasının yanı sıra taşıdığı İslam halifesi unvanı gereği Hicaz'a çok önem veriyordu.

Bu unvanın verdiği gücü kuvvetlendirmek, İslam coğrafyasının birliğine katkı sunmak için demir yolu projesi hayati bir önem taşıyordu.

Hicaz Demiryolu Projesi, başta Hindistan Müslümanları olmak üzere uzak coğrafyalardaki Müslümanlar arasında büyük bir sevince neden oldu. Bu proje sayesinde daha fazla Müslüman daha kısa sürede Hac vazifesini yerine getirebilecekti.

Dini açıdan sağlayacağı kolaylıklar kadar gündeme gelmese demir yolu projesinin en önemli amaçlarından biri de asker sevkiyatının daha hızlı gerçekleştirmekti.

Proje, milli bir politika olduğundan Osmanlı topraklarındaki servetin, sanayinin ve ticaretin artmasına da katkı sağlayacak, hattın geçtiği yerler gelişecekti.

- Komisyon-ı Ali kuruldu

Projenin hayata geçirilmesine karar verilen 2 Mayıs 1900'de İstanbul'da Komisyon-ı Ali kuruldu. Bizzat padişahın başkanlık ettiği komisyon, demir yolu inşaatı çalışmalarında yetkili kılınan bir kurumdu.

Komisyon, hattın inşası, çalışmalar için gerekli olan ray, vagon, travers, lokomotif, çimento, kireç gibi ürünlerin temini, mühendis ve memurların tayini, çalışmada görev alanların maaşlarının ödenmesi ve bütün faaliyetlerin denetlenmesi görevlerini üstlendi.

Bu komisyonun yanı sıra Şam, Beyrut ve Hayfa'da da komisyonlar kuruldu.

- İnşa süreci

Hicaz Demiryolu'nun inşasına, Sultan Abdülhamid'in tahta çıkışının 25. yıl dönümüne denk gelen 1 Eylül 1900'de başlanırken, hattın genişliği rayların dahilinden itibaren 1 metre 5 santim olarak belirlendi.

Müzeyrib-Der'a arasındaki 11 kilometrelik bölüm, 1 Eylül 1901'deki törenle açıldı. Böylece hattın tamamlanan ilk bölümü de gün yüzüne çıktı.

Hattın tamamlanan ikinci bölümü Der'a-Zerka kısmıydı. Bu bölümün de resmi açılışı 1 Eylül 1902'de yapıldı.

Bu açılışın ardından 17 Kasım 1902'de hattın 20 kilometrelik bölümü Zerka-Amman kısmı tamamlandı.

1 Eylül 1903'te Şam-Der'a hattından tam bir yıl sonra hat, Maan'a kadar ulaştı.

Eylül 1906'ya gelindiğinde Şam-Hicaz hattında 800 kilometrelik mesafe tamamlandı. Tebük/El-ula kısmının da bitirilmesinin ardından, gayrimüslimlerin buradan öteye geçmesi yasak olduğundan kalan kısımda Müslüman işçiler görev aldı.

Eylül 1908'e gelindiğinde hattın uzunluğu bin 464 kilometreye ulaşırken, maliyeti de 3 milyon lirayı geçmişti.

Osmanlı İmparatorluğu dışında sürdürülen bağış kampanyaları, daha çok Osmanlı diplomatik temsilcilerinin bulunduğu ülkelerde yoğunlaşıyordu.

Mısır dışında, Fas, Rusya, Çin, Cava, Sumatra gibi Müslümanların yaşadığı bölgelerden Hicaz Demiryolu'na bağış yapılmıştı.

Ülke içindeki kampanyayı 50 bin liralık bağışıyla bizzat Sultan Abdülhamid başlatırken, üst düzey yöneticiler, din adamları, memurlar ve iş adamları da demir yolu hattı için bağışlar yaptı.

Ziraat Bankası kredilerinin de önemli bir yer tuttuğu inşa sürecinde hattın maliyetinin yaklaşık üçte biri yurt içi ve yurt dışı bağışlarla karşılanmıştı.

Bağışta bulunanlar için madalyalar hazırlanırken, bu sayede motivasyonun artması sağlanıyordu.

Hicaz Demiryolu 450 kilometrelik Medine-Mekke bölümü bedevi saldırıları, emperyalistlerin politikaları nedeniyle bir türlü hayata geçirilemedi.

Bu nedenle hac vazifesinde sağlanacak olan kolaylık sınırlı kalırken, hattın en büyük katkısı askeri alanda kendini gösterdi.

Hi­caz De­mir­yo­lu, 1 Eylül 1908'deki açılışın ardından Hay­fa-Şam hattında her gün, Şam-Me­di­ne hattında haftada 3 gün seferler düzenlenmeye başlandı.

Hattın inşası sırasında 2 bin 666 kagir köprü ve menfez, 7 demir köprü, 9 tünel, 96 istasyon, 7 gölet, 37 su deposu, iki hastane ve 3 atölye yapıldı.

- Sultan'ın Hazreti Peygamber'e saygısı

Sultan 2. Abdülhamid, başından sonuna büyük emek verdiği ve her aşamasıyla bizzat ilgilendiği Hicaz Demiryolu'nun Medine'ye yakın kısımlarında ise müthiş bir inceliğe imza attı.

Mukaddes topraklarda gürültülü çalışılmasının Hazreti Peygamber'in ruhaniyetini rahatsız edeceğini düşünen Sultan Abdülhamid, ray altına keçe döşetmişti.

En Çok Aranan Haberler