TED Genel Başkanı Pehlivanoğlu, düzenlediği basın toplantısıyla yaptıkları "Türkiye'de Üniversiteye Giriş Sistemi 2" araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Genel Başkan Pehlivanoğlu, 2 yıldır yürüttükleri araştırmanın, sorunun giderek büyüdüğünü ortaya koyduğunu ve sorunun çözümü amacıyla tarafları harekete geçirmek için sonuçları ilan etmeyi sürdüreceklerini kaydetti.
Çarpıcı sonuçların ortaya çıktığı araştırmadan örnekler veren Pehlivanoğlu, ÖSS'de tek yapılan iyileştirmenin, sorunun özüne dokunmadan ÖSS'de çıkan sorularla lise müfredatının kısmi uyumlaştırılması ve sınav süresinin değiştirilmesi olduğunu söyledi. 2005 yılında ÖSS sınavına 1 milyon 730 bin 854 kişinin başvurduğunu belirten Pehlivanoğlu, 4 yıllık üniversiteyi kazanan öğrenci sayısının yaklaşık 100 bin olduğuna dikkat çekerek, sorunun özünde bir değişme olmadığını kaydetti.
Pehlivanoğlu, Türkiye'de ÖSS'ye başvuran öğrencilerin sınava girinceye kadar harcadıkları toplam paranın 2004'de 8.4 milyar dolarken, 2005 yılında 9.2 milyar dolara çıktığını bildirdi. Sistemin diğer bir sorunu olan dershaneler konusuna da değinen Pehlivanoğlu, dershanelerin sayısının 1984'de 174, 2004 yılında 2 bin 984 ve 2005 yılında ise 3 bin 650'ye çıktığını ve artışın bir yılda yüzde 20'lerin üzerinde olduğunun altını çizdi.
925 bin öğrencinin dershaneye gittiğini belirten Pehlivanoğlu, bu sektörü ortadan kaldırması gereken bir sisteme ihtiyaç olduğunu vurguladı. Sınava odaklı eğitim sisteminin çocukların dışında anne ve babaları da depresif hale soktuğunu söyleyen Pehlivanoğlu, "Bu sistem annelerimizi, babalarımızı, dedelerimizi, bütün neslimizi ruh hastası haline getirmiştir. Bakın bu sistemde başarılı öğrencilere burslar verilerek iyi şartlarda okutulmakta, başarısız öğrenciler de paralarıyla okumaktadırlar. Yani başarılı öğrenciler burs verilip, diğerleri ise paralarıyla dershanelere alınmaktadır" açıklamasında bulundu.
Pehlivanoğlu, mevcut sorunlara yeni boyutlar kattığı ortaya çıkan üniversiteye giriş sistemiyle ilgili bir de çağrıda bulunarak şöyle devam etti:
"Tüm tarafları bir araya getirip, bu ülkenin kişiden kişiye, hükümetlere göre değişmeyecek eğitim programını hazırlayalım. Ya okulları ya da dershaneleri kapatalım, meslek eğitimini cazip hale getirelim. Büyük çoğunlukla iyi okula ve dershaneye gidebilen, iyi özel ders alabilen, iyi test kitaplarına sahip, parası olanların iyi üniversiteleri kazandıkları sistemi değiştirip fırsat eşitliğini benimseyelim. Bu imkanlara sahip olmayanların da bu ülkenin çocukları olduğunu hatırlayıp burslu üniversite sistemini getirelim. Açıkça söylemek gerekirse, eğitimsiz gençlik, ulusal güvenliğimiz için en ciddi potansiyel tehdittir."
Kaynak: İHA