International Hospital Hastanesi uzmanlarından Psikolog Ferahim Yeşilyurt, çocukların sınavı kazanamadıkları için kendilerini suçlayarak psikolojik sorunlara neden olabileceğini belirterek, ailelerin bu konuda çocuklarına destek olmalarını tavsiye etti.
Uzmanlar, ÖSS sonuçlarının açıklanmasının ardından uzun emeklerinin sonuçlarını istedikleri gibi alamayan öğrencilerin ailelerini, çocuklarını başkalarının çocuklarıyla kıyaslamamaları konusunda uyarıyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Psikolog Ferahim Yeşilyurt, ÖSS'ye 1 milyon 787 bin 396 öğrencinin başvurduğunu ve 4 yıllık bir üniversiteye yerleşecek öğrenci sayısının ise vakıf üniversiteleri dahil 200 bin civarında olduğunun unutulmaması gerektiğine dikkat çekti. Genelde sınavı kazanamayan öğrencilerin algılamalarının 'herkes kazandı bir tek ben kazanamadım' şeklinde olduğunu söyleyen Ferahim Yeşilyurt, bu durumun, sorunun kişiselleştirilmesine ve öğrencinin daha fazla çökkün bir ruh haline girmesine neden olduğunu söyledi. Pes edildiğinde ancak yenilmiş olunacağını hatırlatan Yeşilyurt, "Başarı kadar başarısızlıklar da doğaldır. Öğrenci bu durumu kabul ettiğinde, sorunlara daha uygun çözümler bulabilir, daha uygun önlemler alabilir. Her başarısızlık daha sonraki başarılar için bir yol göstericidir, bir uyarıdır" dedi.
Psikolog Ferahim Yeşilyurt, sorun üzerinde vakit kaybedilmemesi gerektiğini vurgulayarak, çözüm üzerinde odaklanmaya çalışılmasını, 'sınavı kazanamadım' diye öğrencinin kendine kızması yerine, 'o anki durum nasıl istenilen hale çevrilebilir?' sorusuna yanıt aramaya çalışılmasını önerdi.
Psikolog Ferahim Yeşilyurt, ayrıca öğrencilere tavsiyede bulunarak, 'çok aptalca hatalar yaptım, sınavı mutlaka kazanmalıydım, ben başarısız bir öğrenciyim' gibi kendisini kötü hissetmesine neden olabilecek ifadeler yerine 'bazı hatalar yaptım ve bunları düzelteceğim, sınavı bu yıl kazanmak istiyordum, ancak 1 yıl sonra kazanacağım, bu sınavda kazanamamış olmam benim başarısız bir öğrenci olduğumu göstermez' gibi daha umut dolu ifadelerin kullanmasının daha doğru olduğunu söyledi.
Öğrencinin başarısında ailenin önemli bir yeri olduğunu belirten Yeşilyurt, aile içi ilişkilerin sağlıklı olduğu, çocuğun kişiliğine saygıda bulunulan ve çocuğun kendisini geliştirmenin desteklendiği bir ailede başarının da o oranda yüksek olacağını kaydetti.
ÖSS sonrasında eğer öğrencinin puanları düşükse, ailelerin bazı soruları kendilerine yöneltmeleri gerektiğini ifade eden Yeşilyurt, 'çocuğuma ders çalışma sorumluluğunu verebildim mi?', 'aile içinde yoğun kavga ve çalışmaların olmadığı sağlıklı bir aile ortamı yaratabildik mi?', 'özgüvenini kazanmasına yardımcı olabildik mi?' sorularının cevabını bulmalarını önerdi. Bu değerlendirmelerin anne-baba arasında yapılması gerektiğini, diğer taraftan çocukla bu sonuçların nedenleri üzerinde konuşulması gerektiğini söyledi.
Yeşilyurt, eğer aile-çocuk iletişimi iyiyse, çocuğun, bu sonucun alınmasındaki kendi rolünü görüp, değerlendirmesini yaparak gerekli sorumlulukları alacağını vurguladı.
Kazanan öğrencileri örnek göstererek kendi çocuğuyla kıyaslama yapmanın hiç sağlıklı olmadığını, yaptıkları fedakarlıkları söylemelerinin, sınavı kazanamadığı için üzüntülü olan öğrencinin kendisini daha fazla suçlamasına ve ruh sağlığının bozulmasına neden olabileceğini kaydetti. Ferahim Yeşilyurt, alınan sonuçların öğrencinin başarısız bir öğrenci olduğunu göstermediğini, alınan puanların telafisinin her zaman mümkün olduğunu ve gelecek dönemlerde yükseltebileceğini göz önüne almaları gerektiğini sözlerine ekledi.