Osteoporozun düşük kemik kütlesi ve kemiğin iç yapısındaki değişiklikler ile kemiğin dayanıklılığının azalması ve kemikte kırılma riskinde artma ile görülen bir iskelet hastalığı olduğunu kaydeden Dr. Özvurmaz, "Osteoporozlu kimselerde ya hayatın erken dönemlerinde kemik dokusu daha az gelişmiştir yada bu kişilerde ileri yaşlarda görülen kemik kaybı diğerlerine oranla daha fazladır" diye konuştu.
Dr. Özvurmaz, şöyle devam etti:
"Osteoporoz için en önemli risk faktörleri; kadın olmak, 50 yaşın üzerinde olmak, menapoza girmiş olmak, erkeklerde testesteronda azalma, düşük kalsiyum içeren gıdalarla beslenme, fiziksel aktivitenin az olması, ailede osteoporozlu kimselerin olması, kısa boylu ve ince yapılı olma, beyaz tenli olmak, sigara içmek, kafeinli içecekleri aşırı tüketmek gibi sayılabilir. Osteoporoz, kırık olmadığı sürece ağrı yapmadığı için sinsince ilerleyen bir hastalıktır. Başlıca belirtileri; bel ve sırt ağrısı, boyda kısalma, sırtta kamburlaşma, omuzlarda yuvarlaklaşma, el bileğinde kırık, kalça kemiğinde kırıktır. Tedavi edilmeyen hastaların yaşam kaliteleri bozulur, giderek çevresindekilere bağımlı hale gelir ve psikolojik sorunlar da yaşayabilirler" dedi.
Osteoporoz tanısının günümüzde kemik mineral yoğunluğu ölçümü ile konduğunu kaydeden Dr. Özvurmaz, "Ayrıca hastaların uzman bir hekim tarafından muayenesinin yapılıp ayrıca tanı için birtakım kan ve idrar tahlillerinin de incelenmesi gerekmektedir" dedi.
Osteoporozun önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurgulayan Dr. Özvurmaz, "Tedavide; yaşam tarzında değişiklikler yaparak düşmeyi azaltacak önlemler almak, egzersiz programlarını uygulamak, beslenmenin uygun şekilde düzenlenmesi, ilaçların düzenli kullanılması gerekmektedir" diye konuştu.
Osteoporoz tedavisinde diyetle yaşa uygun kalsiyum ihtiyacının giderilmesi için beslenmenin düzenlenerek kalsiyum eksikliğinin ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyen Dr. Özvurmaz, "Düşük yağ içeren besinlerin alınmasına özen gösterilmelidir. Ayrıca egzersiz programının kişinin yetenek ve isteklerine göre düzenlenmesi gerekmektedir. Bunun için egzersiz programının bir fizik tedavi uzmanı tarafından düzenlenmesi gerekmektedir. Düzenli yapılan egzersiz; kemik kitlesindeki kaybı yavaşlatır, kemik kitlesini arttırır, denge sağlamayı geliştirir ve düşmeleri önler, dayanıklılığı arttırır" şeklinde konuştu. (İHA)