"Otizm Farkındalık Ayı"nda Atla Terapi

Otizmli çocuklara 1,5 yıldır "atla terapi" uygulayan Osmangazi Belediyesi Sahipsiz Hayvanlar Doğal Yaşam ve Tedavi Merkezi, "Otizm Farkındalık Ayı" dolayısıyla bu ay eğitim verilen gün ve öğrenci sayısını artırdı.

Merkez Müdürlüğü görevini yürüten Osmangazi Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Aysu İlman Altıkardeşler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kapalı manejin 10 gün önce hizmete girmesiyle otizim ve down sendromlu çocuklara ara vermeden rehabilitasyon uyguladıklarını söyledi.

Atla terapi uygulamasını 1,5 yıldır sürdürdüklerini belirten Altıkardeşler, "Daha önce kapalı manej olmadığı için yaz ve kış aylarında zorunlu olarak eğitime ara veriyorduk. Kapalı manejle merkezimiz daha iyi hizmet vermeye başladı" dedi.

"Otizm Farkındalık Ayı" dolayısıyla bu ay eğitimlerini daha da yoğunlaştırdıklarını dile getiren Altıkardeşler, daha çok çocuğu ağırlamak için programları sıklaştırdıklarını anlattı.

Altıkardeşler, daha önce haftanın 3 günü 40 kişilik öğrenci grubunu terapiye aldıkları bilgisini vererek, şöyle devam etti:

"Verimli bir dönemin ardından özellikle öğrenci velilerinin bize olumlu geri dönüşlerini gördüğümüzde bu hizmetin kışın da sürdürülebilmesi için belediyemizce büyük bir kapalı çadır manej yaptırıldı. Haftalık seans günümüzü 3'ten 5'e, öğrenci sayımızı da 40'tan 80'e çıkardık. Çocuklarımız burada uzman antrenör ve deneyimli seyisler eşliğinde özel eğitim alıyor. Sadece at binip 2-3 tur atarak inmiyorlar. Çocuklar buraya düzenli geliyor ve atların üzerinde bazı hareketler yapıyorlar. Bir canlının üzerinde olmasıyla otizmli çocukların öz güven duyguları gelişiyor. Hayvanlarla temas kurdukları için çevreye karşı ilgi ve güvenleri artıyor. Buraya gelen çocukların, bizlerle hayvanlarla ve çevreyle iletişimlerinde muazzam ilerlemeler kaydediyoruz."

Otizmli bireylerin en önemli sorunlarından birinin, dikkat eksikliği ve çevreye karşı ilgisizlik olduğunu vurgulayan Altıkardeşler, atla terapiye katılan çocukların çevreye tepkilerinin arttığını, daha sevecen bireyler haline geldiğini anlattı.

-"Çocuğum, ilaç tedavilerinden daha ileri konuma geldi"-

Terapilere katılan Emrullah Bilgici'nin annesi Kıymet Bilgici de bir yıl önce belediyeye başvurarak bu programa dahil edildiklerini söyledi.

Başlangıçta oğlunun hayvanlara dahi dokunamadığını, şimdi ise bütün hayvanları tanır duruma geldiğini belirten Bilgici, şunları kaydetti:

"Oğlumun dikkatini çekebilmek kolay değil. Senelerce elimi şaklattığım halde kendimi ifade edemedim. İsmiyle seslendiğim zaman bile tepki vermeyen bir çocuktu. Terapi görmeye başladıktan sonra çok rahatladı. Çocuklar burayı evleri gibi görüyor. Bu tür çocuklar, grup oluşturamıyor. Anneleriyle bile grup oluşturamayan çocuklar, buraya gelirken el ele tutuşuyor. Tüm tedavileri uyguluyoruz. Çocuğumda bütün ilaçlar kullanıldı. Burada aldığı terapi sayesinde çocuğum, ilaç tedavilerinden daha ileri konuma geldi."

-Atla terapi, tez çalışmasına konu oldu-

İstanbul Bilgi Üniversitesi Televizyon Haberciliği ve Programcılığı Bölümü son sınıf öğrencisi Birrun Efsan ise tez çalışması için "hipoterapi" diye bilinen atla terapi konusunu seçtiğini dile getirdi.

Araştırmalarında, bu işin Bursa'da daha iyi yapıldığını öğrendiğini ifade eden Efsan, "Yola çıktığım nokta; atla terapilere katılan otizmli çocuğun doktoru, çocuktaki gelişimi fark ediyor ve ailesine 'Siz ne yapıyorsanız, bunu yapmaya devam edin' diyor. Bu durumdan etkilendim ve otizmli çocukların atlarla etkileşimini tez konusu olarak seçtim" ifadesini kullandı.

Efsan, otizmli çocukların, at binerken gülümsemesi, "Harika" diyerek tepki göstermesi ve alkışlamasının çok etkileyici olduğuna işaret etti.

Tezinde, atla terapi gören çocuklarla röportajlara da yer vereceğini belirten Efsan, "Tezimde, daha çok atla çocuğun ilişkisi üzerine bir şeyler yapmayı düşünüyorum. Hocalarım konuyu çok beğendi. Bundan dolayı bu konuya yöneldim" değerlendirmesinde bulundu.