Otizmli bireyler hayatı "Bizim Ora"da öğreniyor

İZMİR (AA) - EFSUN ERBALABAN YILMAZ - Otizm Federasyonu'nun yürüttüğü proje çerçevesinde Urla sahilinde hizmete açılan "Bizim Ora" adlı tesis, otizmli bireylerin dışlanmadan mesleki eğitim aldığı, sosyal hayata karıştığı ve rahatsız edici bakışlardan uzakta aileleriyle tatil yapabildiği bir merkeze dönüştü.

ABD'de uzun yıllar ticaretle uğraştıktan sonra 2012 yılında Türkiye'ye dönen Veysel Şahin, otizmli oğlu Ege'nin anavatanında iyi bir eğitim alması ve sosyal yaşama uyum sağlaması için araştırmalar yaptı.

Otizm Federasyonu Başkanlığını üstlenen Şahin, çalışmalar kapsamında Yağcılar Mahallesi sahilinde otizmli çocukların da çalışabileceği "Bizim Ora" adlı bir tesis kurdu.

Tesiste, profesyonel personelin yanı sıra otizmli bireyler de yemek hazırlıyor, misafirlere servis yapıyor, plaj hizmetleri ile ilgileniyor.

Öğretmenleri eşliğinde çalışan ve sosyal hayata karışan otizmliler, günün büyük bölümünü de denize girerek, oyun oynayarak, takı yapmayı öğrenerek, trambolinde zıplayarak ve şarkılar söyleyerek geçiriyor.

Ön yargılı bakışlara maruz kalmadan ve dışlanma endişesi duymadan tatil özlemi çeken otizmli bireylerin aileleri de "Bizim Ora" macerasına eşlik ediyor.

Tesiste, otizmli bireylerin aileleriyle birlikte kalabileceği Yörük çadırları bulunuyor.

- "Otizmli birey ailesi olmak zor"

Otizm Federasyonu Başkanı Veysel Şahin, AA muhabirine, insana kendisini yuvasında hissettiren bir projeyi hizmete almak için çalıştıklarını, bunun için de tesise "Bizim Ora" adını verdiklerini söyledi.

Amaçlarının otizmli bireyleri topluma kazandırabilmek olduğunu anlatan Şahin, "Öğretmenlerimizle çocukları istihdama hazırlamak istiyoruz. Her aile çocuklarına eğitim verir. Eğitim küçük yaşta başlar ve yetişkinliğe kadar devam eder. Sonunda bir istihdam için eğitim verilir ama bizim çocuklarımız maalesef 24 yaşına kadar eğitim alsa da evde tıkılı kalıyorlar. Eğitim almış bireyleri evden çıkarmayı, istihdam yaratmayı ve projeler hazırlamayı amaçlıyoruz. Bu bireyler de yapabilir onlara şans verilmeli onlar da tüketici konumundan üretici konumuna geçebilir, amacımız bunu göstermekti, inşallah başarılı olacağız." dedi.

Veysel Şahin, tesiste 8 otizmli çocuğun eğitim aldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yusuf Emre çok güzel gözleme yapıyor. Bir gruba dahil olunca çok güzel işler yapıyor. Oğlum Ege bazen masalara servis yapıyor. Mert de garsonluk yapıyor. Bir çocuğumuz var hafta sonları illüzyon gösterisi yapıyor. Otizmli bireyin ailesi olmak çok zor. Manisa'dan burada konaklamak üzere 3 aile geldi çocuklarıyla birlikte. Denizi bile görmemiş aileler var. Onları ücretsiz konuk ediyoruz. Gelip yiyip içecekler, evlerine mutlu dönecekler."

- Otizm okulu açma hedefi

Şahin, tesiste profesyonel personelin yanı sıra otizmli bireylerden hizmet alan günübirlik turistlerin de memnun olduğunu belirtti.

Bizim Ora'ya ön yargıları engel kabul etmeyen herkesi beklediklerini ifade eden Şahin, "Buraya gelenler, çocuklarımızın çalışabileceğini ve topluma kazandırılabileceğini gördüler çok da beğendiler." diye konuştu.

Veysel Şahin, amaçlarının istihdam ve eğitim olduğunu vurgulayarak, "Yıl sonuna kadar elde edilen gelir olursa otizmlilere yönelik okul açılması için çalışıyoruz." dedi.

- Zorluklarla mücadele eden aileler için bir nefes

Tesiste otizmli oğlu Yusuf Emre (22) ile konaklayan Ayfer Çetinkaya, tatilde hem çalıştıklarını hem de eğlendiklerini söyledi.

Bizim Ora bünyesindeki bir Yörük çadırında kaldıklarını kaydeden Çetinkaya, şunları anlattı:

"Çocuklarımız okulda alamadığı mesleki eğitimi burada alıyor. Buraya gelirken hedefim çocuğumun çalışması ve eve kapanmamasıydı. Gittiğimiz kapılar hep yüzümüze kapandı. Deneme şansı bile vermeden çocuklarımızı normal hayata almadılar. Bu proje umduğumdan çok daha iyi gidiyor. Yusuf Emre'nin çok keskin bir zekası var her işi yapabiliyor. Müşteri çok olunca, ben çok sıkışınca gözlemeyi açıyor. Sonra yüzmeye gidiyoruz. Burada çok mutluyuz o da çalışınca daha mutlu oluyor."

Ayfer Çetinkaya, sosyal hayata uyum sağlayan oğlunun 1-2 yıl içinde bağımsız bir birey olarak çalışabileceğine inandığını aktardı.

Yusuf Emre Çetinkaya da her gün yemek hazırladığı ve denize girdiği için çok mutlu olduğunu dile getirdi.

Berat Utku Ufuk (11) ise en çok sevdiği şeyin takı yapmak olduğunu anlattı.