Gerek Türk edebiyatında gerekse Dünya edebiyatında kendisine yer edinmiş olan öz yaşam öyküsü ya da biyografi, edebiyatın en önemli eserlerinden birisi olarak karşımıza çıkar. Genellikle yazarların, şairlerin ya da önemli ve ünlü kişilerin hayatlarını konu alsa da hemen hemen herkesin kendisi için yazabileceği otobiyografi her ne kadar öznel bir dille yazılsa da gerçekliğe dayanan yazın türlerinden birisidir. Doğumdan günümüze ya da doğumdan ölüme kadarki süreçte geçen önemli detayların kaleme alındığı otobiyografi, gelecek için tarihi belge niteliği de taşır.
Otobiyografi, dilimize Fransızca “autobiographie” kelimesinden alıntılanmıştır. Türkçeleşerek dilimize “otobiyografi” olarak geçen kelime Türk Dil Kurumunda “öz yaşam öyküsü” olarak tanımlanır. “Otobiyografi ne demek?” sorusu için şu şekilde cevap verebiliriz: Bu tanımdan yola çıkarak otobiyografi yani öz yaşam öyküsü, bir kişinin yaşam öyküsü üzerine yazdığı eser ya da yazıdır.
Temel olarak otobiyografi bir yazarın, sanatçının, düşünürün kendi yaşamını kaleme aldığı bir eser türüdür. Otobiyografide temel kaynak kişinin kendisidir. Otobiyografik eserleri kaleme almak diğer türlere göre daha zorlu bir süreçtir. Bunun en temel nedeni kişi kendisi yazıyor olsa da otobiyografinin nesnelliğe ve gerçekliğe dayanması gerektiğidir. Otobiyografiler, o kişilerin hayatı, düşünceleri, çalışmaları, eserleri, başarıları gibi önemli konular hakkında bilgi edinmemizi sağlar. Bu bağlamda da o alanlarda ilerleyecek kişileri de doğrudan etkilerler. Otobiyografileri belgesel olarak düşünmek yanlış olmaz. Edebiyat tarihi içerisinde ön plana çıkan ve incelenebilecek otobiyografi örnekleri:
Otobiyografinin tarihçesine baktığımız zaman Plutarkos’un Romalılardan bahsettiği “Hayatlar” kitabı ilk otobiyografi olarak kabul edilse de otobiyografi türünün yaygınlaşması 16. yüzyıla denk gelir. Asıl kaynağın kişinin kendisi ve yakın çevresi olduğu otobiyografileri yazmak kişiler için oldukça zor olabilir. Bu noktada otobiyografi yazarken kişi kendisini bir dış gözle görmeye çalışmalıdır. Otobiyografi yazabilmek için bazı noktalara dikkat edilmesi gerekir. Otobiyografi özellikler şu şekildedir:
Kısa otobiyografi örnekleri için kariyer hesaplarında ve öz geçmişlerde yazılan “özet” bilgisi incelenebilir. Ancak otobiyografi buradaki özet yazısından daha geniş kapsamlıdır, tek bir alana odaklanmasa da temel olarak yazım şekli benzerdir. Kısa otobiyografi örneği yazmak isteniyorsa kişi adı ve soyadından, kaç yılında nerede doğduğundan ve kısaca dış görünüşünden bahsedebilir. Ailesinden kısaca bahsedebilir ancak çok fazla detaya girmeye gerek yoktur. Daha uzun bir otobiyografi yazılacaksa tercih edilebilir. Kişi kendisi ve ailesi hakkında genel bilgiler verdikten sonra hobilerini, fobilerini, yapmayı sevdiği şeyleri, başarılarını, başarısızlıklarını ve varsa eserlerinden bahsedebilir. Bunlardan bahsettikten sonra varsa hayalleri, hedefleri ve hayat amacından bahsederek otobiyografisini noktalayabilir.
Edebiyatta bazı türler birbirlerine benzerlikleri nedeniyle karıştırılabilir. Nasıl ki hikâye ve roman kimi zaman birbirine karıştırılıyorsa otobiyografi ve biyografi de birbiriyle karıştırılabilir. Bu noktada biyografi ve otobiyografi arasındaki fark göz önünde bulundurulmalıdır. Temel olarak biyografi ve otobiyografi arasındaki fark yazının kimin yazdığıdır. Biyografide yazar hayatı anlatılan kişi değil bir başkasıdır. Otobiyografide ise yazar, hayatı anlatılan kişidir. Biyografi ve otobiyografi arasındaki fark: