Otodeterminizm öğretisi felsefede olayların ortaya çıkışı ve insanların özgürlüklerini elde edişiyle ilgili önemli görüşleri yansıtır. İndeterminizm ile aynı ilkeleri benimsemeyen bu görüş, toplumsal determinizm ve ahlaki özerklik olarak da isimlendirilir. Bu kapsamda otodeterminizm öğretisinin insan iradesini etkileyen öğeleri açıkladığı söylenebilir. Böylece insanın kendi özgürlüğünü elde edebildiği, ancak bu süreçte hangi toplumsal faktörlerden etkilendiği anlaşılır kılınır. Immanuel Kant'ın savunduğu bu felsefi görüş aynı zamanda insanların özgürlüklerine ulaşma yolundaki sınırlayıcı etkenlerinin neler olduğunu da gözler önüne serer.
Otodeterminizm kavramının ne anlama geldiğinin anlaşılması için ilk olarak incelenen ifadenin kökü hakkında yorum yapılmalıdır. TDK'ye göre Fransızca kökenli determinizm sözcüğü "belirlenimcilik" olarak tanımlanır. Felsefe terimi olan bu ifade, her bir olayın diğer olaylara bağlı bir şekilde ortaya çıkan kaçınılmaz ve gerekli sonuçlar olduğunu öne süren öğretiyi temsil eder. Otodeterminizm de belirlenimcilik ilkesiyle uzlaşma sağlanan bir görüşü yansıtır.
Sunulan temel bilgiler çerçevesinde otodeterminizm şeklinde adlandırılan görüşün insan davranışını belirleyen ve etkileyen faktörlerin varlığını kabul ettiği söylenmelidir. Buna rağmen bireylerin kendi özgürlüklerini kişisel olarak elde etmeleri mümkündür. Dolayısıyla bu görüş, kişilerin özgürlük ve ahlaki ortam gibi unsurları doğrudan elde etmediklerini yansıtır. İnsanlara hazır olarak sunulmayan bu ögeler, kişinin kendi seçimleri ve yönelimleri doğrultusunda gelişir. Bu kapsamda ilgili kavramın ahlaki özerklik ve toplumsal determinizm olarak da adlandırıldığı belirtilmelidir.
Otodeterminizm görüşünün özellikleri açıklanırken ilgili öğretiye göre özgürlük ve ahlaki değer unsurlarının hangi faktörlerden etkilendiğinin öne sürüldüğü dikkate alınmalıdır. Bu kapsamda ahlaki özerklik görüşünün kapsadığı temel hususlar şu şekilde sıralanabilir:
Yukarıda listelenen unsurlar dikkate alındığı takdirde otodeterminizm görüşünde hem sosyal etkenlerin hem de insan iradesinin göz önünde bulundurulduğu söylenebilir. Bu kapsamda toplumsal determinizm ismiyle de bilinen öğretinin insan iradesini etkileyen faktörlere işaret ettiği belirtilmelidir. Bu faktörler ise sağlık, ekonomi, eğitim ve mali değişkenler olarak sıralanmalıdır.
Immanuel Kant'ın savunucusu olduğu otodeterminizm görüşüyle indeterminizm arasında bazı farklar vardır. Bu farkların başında evrenin yasalarının belirlenmesini etkileyen faktörler yer alır. Otodeterminizm öğretisine göre insanlar kendi iradeleriyle ahlak yasalarını belirleme imkanına sahiptir. İndeterminizm görüşü ise evrendeki olayların değişmez yasalarla açıklanamayacağını öne sürer.
Bu kapsamda indeterminizm görüşünde daha çok öngörülemez ve planlanmayan gelişmelerin incelendiği söylenmelidir. Böylece hayattaki sürpriz gelişmeler insanların umut kaynağına dönüşür. Dolayısıyla indeterminizm görüşünde herhangi bir etkene bağlanmayan beklenmedik gelişmelerin belirlenemez olarak nitelendirildiği belirtilmelidir. Buna bağlı olarak indeterminist kişiler tarafından belirlenmezcilik ilkesi benimsenir. Bu doğrultuda otodeterminizm ve indeterminizm kavramları olayların meydana geliş biçimleri açısından iki karşıt görüşü yansıtır.