HABER

Otonom araçlar üç yıl sonra hayatımızda

Berlin’de gerçekleştirilen uluslararası Bosch ConnectedWorld 2017 konferansında teknoloji ve servis tedarikçisi Bosch otonom araçlar için dizayn edilen yeni yerleşik bilgisayarını tanıttı.

Otonom araçlar üç yıl sonra hayatımızda

Bosch’un otonom araçlar için geliştirdiği AI yerleşik bilgisayarı, yayaları veya bisikletçileri algılayabiliyor. Nesne algılama olarak bilinen bu yeteneğinin yanı sıra yapay zeka, otonom araçların bir durumu değerlendirmesini de kolaylaştırıyor. Örneğin, sinyalini yakan otomobillerin şerit değiştirme olasılığı, sinyalini yakmayan otomobillerden daha yüksektir. Sonuç olarak, AI’ye sahip bir otonom otomobil, gelen aracın bir dönüş yapması gibi karmaşık trafik durumlarını algılayabiliyor ve değerlendirebiliyor ve bu bilgileri kendi sürüşünde kullanıyor. Bilgisayar, yapay sinir ağlarında sürüş yaparken öğrendiği her şeyi kaydediyor. Uzmanlar, doğru olmalarını sağlamak için bu bilgileri laboratuvarda inceliyor.

Yolda gerçekleştirilecek olan testlerin ardından yapay olarak oluşturulan bilgi yapıları, bir güncelleme olarak pek çok diğer AI yerleşik bilgisayara iletilebilecek. Denner, “Otonom sürüşün, her durumda mümkün olmasını istiyoruz. 2020 yılı gibi oldukça yakın bir zamandan itibaren otonom araçlar günlük yaşantının bir parçası haline gelecek. Bosch, tüm teknolojik cephelerde otonom sürüşü ilerletiyor. Yapay zeka alanında da önde gelen bir role sahip olmayı hedefliyoruz.” dedi. Denner, yapay zekanın sadece mobilitede değil, Bosch’un tüm iş alanlarında önemli bir rol oynayabileceğini belirterek, “Sadece on yıl içerisinde, bir şekilde yapay zeka içermeyen bir Bosch ürününü düşünmek neredeyse imkansız olacak. Ürünler ya yapay zekaya sahip olacak ya da yapay zeka yardımıyla üretilecek.” dedi. Bu yılın başında şirket, bir Yapay Zeka Merkezi kurduğunu duyurdu. Bosch, bu alandaki uzmanlığını arttırmak için yaklaşık 300 milyon Euro yatırım yapıyor.

İnternet üzerinden güvenli veri paylaşımı ve sahipliği

Bosch ConnectedWorld 2017’de yaklaşık 2.700 katılımcının önünde gerçekleştirdiği açılış konuşmasında Denner, Bosch için yeni iş alanları açacak olan diğer yenilikçi teknolojilerden de söz etti. Yapay zeka ve buluta ek olarak, “blockchain” teknolojisi de bunların arasında yer alıyor. Blockchain teknolojisi, bir üçüncü şahsı sürece dahil etmeden tüketicilerin verileri online olarak güvenli bir şekilde paylaşmasını sağlıyor. Tüketiciler online olarak sözleşmeler ve kontratlar yapabiliyor ve güvenli bir şekilde ödemeleri gönderebiliyor. Teknoloji, verilerin isimsiz olarak işlenmesini sağlıyor. Blockchain, binlerce bilgisayardan girilen verileri dağıtan bir tür dağıtılmış veri tabanına dayanıyor. Bu teknoloji, verilerin üzerinde oynanmasını imkansız hale getiriyor ve tüketiciler, tek bir bilgisayar merkezine bağımlı kalmıyor.

Bosch ve TÜV, kilometre sayacı dolandırıcılığıyla mücadelede işbirliği yapıyor

Denner, Alman belgelendirme kuruluşu TÜV Rheinland ile işbirliği içerisinde gerçekleştirdiği bir canlı gösteri ile blockchainin pratik bir kullanımına dikkatleri çekti. Teknoloji, yaygın olarak gerçekleştirilen kilometre sayacı dolandırıcılığını sona erdiriyor. Sadece Almanya’da, araçlardaki oynanmış kilometre sayaçları yaklaşık 6 milyar Euro’luk zarara yol açmış durumda.

Buradaki fikir, birden fazla bilgisayara dağıtılmış bir dijital seyir defteri ile bu dolandırıcılığın önüne geçmek. Otomobiller, basit bir konektör aracılığıyla kilometre sayacı okumalarını bu bilgisayarlara düzenli olarak gönderiyor. Bir akıllı telefon uygulaması aracılığıyla otomobil sahipleri, istedikleri zaman gerçek kilometre bilgisini kontrol edebiliyor ve bu rakamı aracın ekranındaki rakamla karşılaştırabiliyor. Otomobillerini satmak istediklerinde, otomobilin kilometresinin doğruluğuna şahitlik eden bir belgeye sahip olabiliyorlar. Bu belgeyi, otomobil satışı yapan bir online platform gibi internet üzerinden paylaşmak da mümkün.

Bosch, otomobili tamirhaneye bağlıyor

Yapay zeka, bulut ve blockchain – Bosch teknolojisine akıllıca bağlantı sağlayan bu çözümler günlük yaşamlarımızı nasıl değiştiriyor? Denner bir örnekle bu soruyu yanıtladı: havadan bir taşın gelerek otomobilin yan penceresini çatlattığını düşünün. Tamirhane, bulut aracılığıyla otomatik bir bildirim alır ve gerekli tamirat için hazırlık yapabilir.

Ağa bağlı lojistik ve ağa bağlı forkliftler, değişiklik yapılacak parçanın hazır olduğu ve müşterinin gelmesinin beklendiği anlamına gelir. Talimatları gösteren bir arttırılmış gerçeklik gözlüğü takan tamirci, çalışmayı çok daha hızlı ve kolay bir şekilde yapabilir. Sürücülerin bundan sağlayacağı fayda, sonraki gün almak için tekrar geri gelmek ve daha maliyetli bir alternatife ihtiyaç duymak yerine otomobillerini getirdikten sonra tamir için kısa bir süre bekleyip otomobillerini geri almasıdır.

Yaklaşık 2.700 katılımcı ve 130 konuşmacı

Dördüncü kez düzenlenen Bosch ConnectedWorld 2017, 15-16 Mart tarihlerinde Berlin’de gerçekleştiriliyor. STATION-Berlin’de düzenlenen etkinlik, nesnelerin interneti konusunda dünyanın en büyük konferanslarından bir tanesi. Farklı sanayi alanları, bağlanabilirliğin sağlayacağı faydalara örnekler gösterecek. Bu yıl konferansa yaklaşık 2.700 geliştirici, iş camiası temsilcisi ve gazeteci katılıyor.

Bosch CEO‘su Dr. Volkmar Denner‘in yanı sıra, yaklaşık 130 konuşmacının arasında Timotheus Höttges (Deutsche Telekom CEO’su), Edzard Overbeek (HERE CEO‘su) ve Dr. Jen-Hsun Huang (Nvidia CEO’su) yer alıyor. Etkinlik sırasında gerçekleştirilecek olan hackathonda yaklaşık 500 programcı, start-up çalışanı ve tasarımcı ağa bağlı mobilite, ağa bağlı endüstri ve ağa bağlı binalar hakkındaki deneyimlerini ve fikirlerini paylaşmak üzere bir araya geliyor. Gerçekleştirilecek olan fuarda ise ziyaretçiler, 80’den fazla teknolojinin sergileneceği yenilikçi bağlanabilirlik çözümlerini deneyimleyebilecek.

****

En Çok Aranan Haberler