İzmir’de 6.6 büyüklüğünde gerçekleşen ve çevre illerde de hissedilen deprem büyük panik yarattı. Uzmanlar bölgede yıkıcı etki yaratabilecek aktif fayların olduğunu belirtirken; diğer iller içinde kırmızı alarm verildi. Deprem korkusunun gölgesindeki vatandaşlar oturdukları binanın deprem riski taşıyıp taşımadığını anlamanın yöntemlerini araştırmaya başladı. Peki deprem testi nedir, nasıl yaptırılır? Deprem testinin maliyeti nedir?
İkamet edilen binanın deprem riskini ölçmek için bilirkişilere başvurmak her daim güvenli bir yöntem olarak bilinir. Uzman görüşlerinden önce kendi yöntemleriyle fikir sahibi olmak isteyenlerin başvurabileceği birkça yöntem bulunur. Binanın geçmişini araştırmak dayanıklılık açısından önemli bir gösterge olabilir. Bu nedenle ilk adımda şehir haritası ve harita uygulamalarından arşivlerine ulaşarak oturulan binanın bulanabilecek en eski tarihine doğru arama yapılabilir. Binanın kolon ve kirişlerinde ve özellikle zemin/bodrum katta meydana gelen çatlar kontrol edilir. Oturulan binanın 1999 yılı ve öncesinde inşa edilip edilmediğine dikkat edilir. Binanın projesi ve ruhsatına bakılması da önemlidir. İnternetten risk haritaları kontrol edilerek lokasyon bilgisine erişilir. Deprem yönetmenliklerine göz atılır. Afet sonrası döneme dair hazırlıklar yapılır ve evde güvenli bölgeler tespit edilir.
Deprem dayanıklılık testi için belediye, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ve kaymakamlık gibi resmi kurumlara başvurulması gereklidir. Ağır hasar olmadığı bir durumda deprem dayanıklılık raporu alabilmek için binanın teknik üniversiteler, İnşaat Mühendisleri Odası veya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan lisans almış yapı denetim firmalarına başvurulması yeterli olur.
9 Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hikmet Çatal, deprem dayanıklılık testi yaptırmanın hayai önem taşıdığını ifade etti. Çatal, “Riskli yapı prosedürüne göre, vatandaşlar binalarının güvenliğinden kuşku duyuyor ise Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın yetkilendirdiği mühendislik bürolarına başvurularını gerçekleştirebilirler. Binada bir kat maliki dahi olsa bu başvuruyu gerçekleştirebilirler. Bakanlık tarafından yetkilendirilen bu firmalar evinize gelerek ‘karot numunesi’ dediğimiz elmas uçlu makinalarla beton örnekleri alıyorlar. Sıyırma testi dediğimiz donatıları sayıyorlar. Yerinde midir, projeye uygun mudur test ediyorlar. Karot örneklerini aldıktan sonra laboratuvar ortamında kaç kliogram yük taşıyabileceğini hesaplıyorlar. Bir başka deyişle, betonun kalitesi ne kadardır bunu saptıyorlar. Oradan çıkan rakamsal değerle performans analizi dediğimiz yine bakanlığın yetkilendirdiği programlar vasıtasıyla binalar test ediliyor. Bir başka ifadeyle, simüle ediliyor. Bu hesapların sonunda yapıların riskli olup olmadığına karar veriliyor. Riskli yapıysa zaten tapuya şerh düşülüyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı karar alıyor ve belediye bildiriyor. O yapının süratla yıkılması ve yenilenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Deprem dayanıklılık testinin maliyeti binanın katına göre değişiklik gösteriyor. 10 kata kadar olan binalar Riskli Bina Tespit Yönetmeliği çerçevesinde değerlendirilirken; 10 katı aşan binlara Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’ne tabi tutuluyor. Test fiyatlarında binanın kat sayısına ve metrekaresine göre değişkenlik söz konusu oluyor. Deprem dayanıklılık testinin sonucuna göre de vatandaşların güçlendirme maliyetine göz atmaları gerekiyor.