Bursa (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, "Irak İçişleri Bakanı ile yapılan müzakereler, bizim gördüğümüz kadarıyla içi boş bir anlaşmayla sonuçlandırılmıştır" dedi.
Öymen, bu anlaşmanın can alıcı unsurunun terörle mücadelede Türkiye'nin sıcak takip hakkına sahip olduğunun Irak tarafınca kabul edilme olduğunu belirterek, "Bu, Irak tarafı kabul etmese de uluslararası hukuktan kaynaklanan bir hakkımızdır. Ayrıca, BM sözleşmesinin 51. maddesine göre Türkiye'ye yönelik saldırıları defetmeye hakkımız var. Fakat öyle anlaşılıyor ki Irak tarafı, bunu metne koymayı kabul etmemiştir. Sıcak takip hakkı metinde yer almamaktadır. Şimdi Türkiye ile Irak arasında terörle mücadele anlaşması, eğer sıcak takip hakkından yoksun olarak çıkmışsa, yayınlanmışsa, bileceksiniz ki bu yumurtasız omlete benzer. Nasıl yumurtasız omlet olmazsa, sıcak takip hakkı olmadan da terörle mücadele anlaşması olmaz" dedi.
Öymen, Irak'ın PKK ile bugüne kadar hiç mücadele etmediğini, yapmaya da zaten gücü olmadığını; Irak hükümetinin kuzeyde askeri bulunmadığını söyledi. Öymen, oradaki yerel güce sahip olanların da PKK'yı bir terör örgütü olarak kabul ve ve onunla mücadele etmediklerini, iki ülke arasındaki anlaşmaya sıcak takip maddesinin konulmasına karşı olanların da bu bölgedekiler olduğunu savundu.
Terör ile Kürt asıllı insanların sorunlarının birbirine karıştırılmaması gerektiğine dikkati çeken Öymen, "Türkiye'ye yönelik terörle mücadele edilmesini istemek bizim en doğal hakkımızdır. Eğer başkası yapmıyorsa bunu yapacak olan Türkiye'dir. Türkiye'nin bunu yapmasına engel olanlar da Türkiye'nin terörle mücadelesini güçleştirmektedirler. Burada esas sorumluluk hükümete düşüyor" dedi.
Onur Öymen, Irak'ın bölgelere bölünmesinin düşünüldüğünü; bunun olması halinde bölgedeki siyasi coğrafyanın değişeceğini, bunun da Türkiye açısından son derece kaygı verici olduğunu belirtti.
Anayasa değişikliği çalışmalarına da değinen Öymen, "Türkiye yeni bir anayasa yapsın mı, yapmasın mı" sorusunun tartışmaya açılmadığını, hükümetin gizlice, kimsenin haberi olmadan 8 Haziranda bazı bilim adamlarına yeni bir anayasa hazırlanmasını sipariş ettiğini ileri sürdü ve "hiçbir yerde böyle anayasa hazırlanmadığını" söyledi.