Hugh Jackman çıkıp "ben Wolverine'yim" dese itiraz etmeyiz. Kendisini şu ana kadar X-Men (First Class'taki cameo da sayılırsa) ve solo Wolverine filmleri dahil toplam 7 (yazıyla yedi) kez Wolverine olarak beyaz perdede izledik.
Tony Stark'ı beyaz perdede Robert Downey Jr.'den daha iyi canlandırabilecek birini hayal edebiliyor musunuz? Beyaz perdede 5 defa Tony Stark karakterini, Iron Man zırhını kuşanan Robert Downey Jr. dışında bir Tony Stark, muhtemelen MCU'da da olmayacak. Yine de Iron Man zırhının sahibi, çizgi romanlarda olduğu gibi değişse bile gözlerimiz Downey Jr.'nin Iron Man'ını arayacak gibi.
Captain America, aynı Iron Man'ın da olduğu gibi sadece bir unvan. MCU'da ise şu ana kadar Captain America'nın üniformasını (çizgi romanlarda) devralmış 2 isim bulunuyor: Bucky Barnes (Winter Solider) ve Sam Wilson (Falcon). Bu iki isimden birinin Civil War sonrasında bir ara Captain America görevini devralacağı kesin diye düşünüyoruz. Buna rağmen Chris Evans, daha önce Fantastic Four'da Firestorm'u canlandırdı ama, kalbimize Steve Rogers'ın Captain America'sının beyaz perdedeki yüzü olarak kazındı bile.
Oynadığı filmlerin ve rollerin çeşitliliğini düşününce Ron Perlman'a hayran olmamak elde değil. Kayıp Çocuklar Şehri'nde ayrı, Alien: Ressurection'da bambaşka rollerle karşımıza çıkan Perlman'ı ilk kez Hellboy olarak ekranda gördüğünde kim "adam bu rol için yaratılmış" demediyse bir adım öne çıksın. Bizımla deyılsınız!
Açıkçası çok içime sinmese de, şu ana kadar Batman tercihlerinin tamamına yakınını hiç başarılı bulmadığım için, kötünün iyisi olarak Christian Bale'yi listeye dahil ettim. Ben Affleck'in çok daha iyi bir Bruce Wayne/Batman olacağını düşünüyorum. Batman v Superman için Affleck tercihi açıklandığında kamuoyundan gelen tepkiler, önceki Batman facialarından sonra (George Clooney... *iç çeker*), insanların Bale'ye fazlasıyla alıştığını gösterdi.
Christopher Nolan'ın Dark Knight üçlemesinin beyaz perdeye en iyi yansıtılmış karakteri desek, abartmamış oluruz. Rahmetlinin Dark Knight Returns'ta Joker'i oynayacağı ilk açıklandığında birçok izleyici, Ben Affleck'in Batman'i oynayacağı haberini aldığında verdiği tepkiye benzer, olumsuz tepkiler vermişti. O insanlar bugün ortada yok. Neden yok... yeterince açık. Heath Ledger'in performansı ona ölümünden sonra bir Oscar kazandırmakla kalmadı Jared Leto gibi usta bir oyuncunun omuzlarındaki yükü bile ağırlaştırabildi.
Patrick Stewart, çizgi romanlardaki Xavier'e benzerliği ve yılların usta oyunculuğuyla hepimizi Xavier olduğuna ikna edemediyse "adam daha ne yapsın!"
Beyaz perdede izlediğimiz ilk ve tek Thor olsa da Hemsworth'e öylesine alıştık ki başka bir Thor'u bünyemiz kaldırır mı bilmiyoruz. Ama çizgi romanlarda olduğu gibi Jane Foster (Natalie Portman)'i Thor olarak görmeyi isteyebiliriz... sanırım.
Thor'dan bahsetmişken Tom Hiddleston'la gönlümüzde taht kuran Loki'yi atlamak olmaz. Thor gibi, ilk ve tek Loki, Hiddleston olsa da onu bu rolde o kadar benimsedik ki, sanmıyorum başka birisine kolay kolay Loki diyebilelim.
Affleck'ten iyi bir Batman performansı beklediğimi yazdığımda, eminim korkunç Daredevil filmini hatırlayanlar içlerinden kibarca "yav he he" geçirdiler. Haksız olduklarını söyleyemeyeceğim fakat Affleck'in canlandırdığı karaktere gelene kadar filmi kötü yapan o kadar çok şey vardı ki bence filmin ve karakterin beyaz perdeye yansıtılışının başarısızlığını Affleck'e yüklememek gerekiyor. Bununla birlikte Netflix'te yayınlanan ve Charlie Cox'u Matt Murdock/Daredevil olarak izlediğimiz karakter hem çizgi romandakilere daha yakın hem de Cox gerçekten muhteşem bir oyunculuk çıkarıyor. Daredevil'i etten kemikten hayal etmeye çalıştığımızda gözümüzün önüne gelen Charlie Cox'dan başkası değil artık.
Vincent D'Onofrio'nun canlandırdığı Robert Fisk karakterinin Daredevil'in gergin ve karanlık atmosferine katkısını çok tartışmaya gerek yok. Bütün kötücüllüğüne rağmen karakterin insani yönü hem yazarlar tarafından çok iyi yazılmış hem de D'Onofrio karakterin bu yönünü ekrana çok iyi taşıyor. Daredevil'in 2. sezonunda bize bir sürpriz yapmasını, Hells Kitchen'da Matt Murdock'a zor anlar yaşatmasını diliyoruz.
2016'da Gal Gadot'u izleyene kadar birçok insan için Wonder Woman Lynda Carter olacak. Carter'den sonra Gadot'tan önce de birkaç Wonder Woman denemesi oldu ama hiçbiri Carter kadar akılda kalıcı olamadı. Önümüzdeki yıl vizyona girecek Batman v Superman: Dawn of Justice'de izleyeceğimiz Gadot'tan beklentimiz yüksek; Carter'in yeri apayrı kalacak, orası kesin.
Tamam süper kahraman veya süper kötü değil ama Peggy Carter (Hayley Atwell)'i ilk Captain America filminde gördüğümüz andan beri hastasıyız. Yerine kimseyi koyamayacağımız kesin. Bununla birlikte, samimi olmak gerekirse, çizgi romanlardaki Peggy Carter hakkındaki bilgim sıfıra yakın. Atwell'in, çizgi romanlardaki Carter'in fiziksel görünüşüyle neredeyse hiç ilgisi olmadığını biliyorum. Öte yandan Captain America'daki her başarılı erkeğin arkasındaki güçlü kadın imajından, kendi dizisiyle birlikte bir kadın olarak sizin ataerkil dünyanızda tek başıma ayakta durabilirim imajına terfi etmesi hem popüler kültür adına hem de Marvel adına çok güzel hareketler.
Film boyunca maskesiz halini bir kez, o da kapkara bir silüet olarak görsek bile Hugo Weaving dışında bir V düşünemiyorum. Kendi özelimde The Matrix'teki Agent Smith karakterini çok çok seviyorum, ve kendimce V'yi o karakterin iyi versiyonu şeklinde yorumluyorum. O yüzden V için Weaving muhteşem bir oyuncu seçimi. Weaving, çizgi roman dünyasının deli ve dehası Alan Moore'nin yarattığı anti-kahramanı, ses tonu ve beden diliyle akıllara zarar bir ustalıkla beyaz perdeye taşıdı. Bu başarıyı başkasının tekrar edebileceğine pek inanmıyoruz galiba.
Bu arada eklemeden edemeyeceğim, Weaving'den harika bir Joker çıkmaz mıydı?
Belki alıştığımız anlamda bir süper kahraman değil, ama süper ve kahraman olmadığına da çok az kişinin itiraz edeceğini düşünüyorum. Olmos geçtiğimiz sezon Agents of S.H.I.E.L.D.'e geldiğinde birçok insan gibi ben de "Adama MCU'ya geldi, heyoo..." tepkisi verenlerdenim. Battlestar Galactica'nın 80'lerde yayınlanmış eski bir versiyonu olsa da aslında Olmos'un listedeki yeri diğer oyunculara göre biraz farklı. Bundan sonra Adama'yı başka biri oynasa garipsemeyiz belki (gerçi bu saatten sonra garipseyebiliriz) ama Olmos'u gördüğümüzde aklımıza ilk gelen şey kendi ismi mi yoksa Amiral Adama mı?
Kabul ediyorum, Henry Cavill'i sevdik ve benimsedik, hatta Superman Returns rezaletine rağmen Brandon Routh'u bile Superman rolüne bir hayli uygun bulmuştuk. Yine de hiçbiri Reeve'nin yerini tutmuyor, tutamıyor. Özlüyoruz Reeve reyiz!