Hak İş Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Orman-İş Genel Başkanı Settar Aslan, “Türkiye, özlediğimiz istikamette yol almaktadır. Üzerindeki lüzumsuz ağırlıkları, safraları attıkça ve ayağındaki prangaları çözdükçe gelişip güçlenmektedir” dedi.
Öz Orman İş Sendikası tarafından düzenlenen “İşyeri Temsilcileri Eğitim Semineri” Çorum’da başladı. Anitta Otel’de gerçekleştirilen açılış programına Hak İş Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Orman-İş Genel Başkanı Settar Aslan, Çorum Orman İşletme Müdürü Osman Erişen, Tarım, Hayvancılık ve Gıda İl Müdürü Erkan Elfaz Ermiş, Öz Orman İş Sendikası yetkilileri ile Çorum, Yozgat, Amasya ve Tokat illerindeki işyeri temsilcileri katıldı. Seminerde bir konuşma yapan Hak İş Genel Başkan Yardımcısı Settar Aslan, artık dünün emek mücadelesinin geride kaldığını ifade ederek, geçmişte bilek ve kas gücüyle yapılan emek mücadelesinin artık bilgi ve beyin gücü ile yapıldığını söyledi.
Yaşadığımız çağın, her türlü iş ve eylemi bilgi temelinde yapmayı gerekli kıldığına dikkat çeken Aslan, bilginin artık en büyük hazine olduğunun altını çizdi. Bilgiye erişmenin yolunun, eğitimden geçtiğine dikkat çeken Aslan, çalışma yaşamındaki sorunların çözümünde de anahtar kavramın eğitim olduğuna işaret etti.
Hak İş olarak demokrasi ve emek mücadelesini birbirinden ayırmadıklarının altını çizen Aslan, “Ekmeğimizin peşinde koşarken, özgürlüğümüzü de feda etmedik. Demokrasimize kasteden her hareketin karşısında durduk. Darbelere karşı direndik, bunun için bedeller ödedik. Yazık ki Türkiye 12 Eylül darbesini yargılarken, halen 12 Eylül Anayasası ile yönetilmektedir. Yürüdüğümüz yolda, leke değil iz bıraktık. Artık Türkiye'de darbe dönemleri bitmiştir. Dünün darbecileri ve onlara destek olanlar, bugün yargı önünde hesap vermektedir. Geçmişte yaşananlar, Hak-İş'i ve mücadelesini haklı çıkarmıştır. Bundan dolayı, haklı olarak gururlanmaktayız. Öz Orman-İş, Hak-İş ailesinin bir ferdidir. Hak-İş ailesi olarak bizler; emek mücadelesinde çatışma yerine uzlaşmayı benimsiyoruz. Uzlaşmayı bir 'zaaf' değil, 'erdem' sayıyoruz. İşçisiyle, işvereniyle aynı gemide olduğumuzun bilincini taşıyoruz” dedi.
Türkiye’nin Avrupa Birliği ile olan ilişkilerinin ülkenin geldiği yeni nokta üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Aslan, “Maalesef Avrupa Birliği, 50 yıldır bir ikiyüzlülük sergilemektedir. Avrupa Birliği, bize karşı davranışlarıyla dürüstlük ve samimiyet sınavını kaybettiği gibi, kendi ilkeleriyle de çelişkiye düşmüştür. Geldiğimiz noktada, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğinin gerekliliğini ve yararını tartışmamız gerekmektedir. Diğer taraftan Suriye meselesi, Türkiye'nin önünde bir handikapa dönüşmüştür. Batılı güçlerin ayak sürümesinden de cesaret alan Esad yönetimi, kendi tükeniş sürecini uzatmak için masum insanları katletmeyi sürdürmektedir. Son 1.5 yılda en az 50 bin Suriyelinin canına mal olan bu zalim süreç, bir an önce bitirilmeli ve Suriye'de milli iradeye dayanan, demokratik bir yönetime geçilmelidir” şeklinde açıklamada bulundu.
Demokrasiyi, tek geçerli rejim kabul ettiklerini vurgulayan Aslan, millet iradesine dayanmayan hiç bir yönetim erkini meşru görmediklerini açıkladı. Hak-İş’in 37 yıllık mazisinde hep millet iradesinden yana tavır aldığına vurgu yapan Aslan, darbelere ve darbecilere yüz vermediklerini, ezenin değil ezilenin yanında yer aldıklarını kaydetti.
Türkiye’de hep birlikte huzura yelken açmak istediklerini anlatan Aslan, “Sendikalar olarak, hükümetlerin alternatifi olmadık. Hiç bir partinin yandaşı, candaşı ve oyundaşı da değiliz. Temsil ettiğimiz kitlenin ve ülkemizin menfaatlerini ön planda tutuyoruz. Doğrularda ittifak ederken, yanlışlara karşı çıkıyoruz. İşimizi ve ekmeğimizi aziz biliyoruz. İşimize ihaneti, elimizdeki ekmeği çamura düşürmekle eş tutuyoruz. Daha çok ve daha verimli şekilde üretmek ve hakkımıza düşeni almak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Gelir dağılımını ve sosyal dengeyi bozan, kamu finansmanı ve adil rekabet düzenini alt-üst eden kayıtdışılığın azalmasına rağmen halen sürdüğünü söyleyen Aslan, “Örgütlü toplum yolunda aldığımız mesafe, bir arpa boyunu geçmemiştir. Taşeronlaşma, çalışma hayatımızı bir ur gibi sarmış, adeta bir kangrene dönüşmüştür. Asgari ücret, hala bilimsellikten ve gerçekçilikten uzak belirlenmekte; maalesef halen asgari ücretten vergi kesilmektedir. Vergilendirmedeki adaletsizlik sürmekte; vergilerin büyük çoğunluğu dolaylı yollardan alınmaktadır. Vergi henüz tabana yayılmamıştır. Ücretlerden alınan vergilerin azaltılması talebimiz karşılanmamıştır. Kıdem tazminatlarının güvence altına alınması, bunun için adil ve düzgün işleyen bir fon kurulması noktasındaki beklentilerimiz karşılanmamıştır. Konunun gündeme gelmesi bile, kıdem tazminatının tırpanlanması fırsatçılığına dönüştürülmüştür.Fikir ve inanç özgürlüğü önündeki yasal ve fiili engellerin bir bölümü halen sürmektedir” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz