8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüne ilişkin soruşturma kapsamında, 2 Ekim’de yapılan feth-i kabir işleminin ardından başlayan Adli Tıp Kurumu araştırması sürerken şok bir iddia daha ortaya atıldı. Zaman gazetesinin haberine göre Ölümünden 20 yıl sonra yapılan incelemede Özal’ın vücuduna dışarıdan verildiği kesinleşen “DDT, Polonyum, Kadmiyum ve Amerikyum” zehirlerinin bulunduğu öne sürüldü. Daha önce de Özal’ın vücudunda fare zehiri “striktin kreatin” maddesinin bulunduğu iddia edilmiş, ancak Adli Tıp Kurumu Başkanı Prof. Dr. Haluk İnce bu maddeye rastlamadıklarını bildirmişti.
[
****](http://aktuel.mynet.com/galeri/haber/ozalin-mezari-acildi-19-yil-sonra-ayni-aci/10738/838873/)
**Araştırılsın**
Adli Bilimciler Derneği Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı, Özal’ın vücudundan çıktığı iddia edilen 4 zehirin toprak veya sudan geçip geçmediğinin mutlaka hakem bir laboratuvarda araştırılması gerektiğini söyledi. Özal’ın oğlu Ahmet Özal ise, “Ben zehirlenmenin ve bu çıkan raporların doğru olduğu kanaatindeyim. Bunların da açıklanacağını zannediyorum” diye konuştu.
17 Nisan 1993’te vefat eden Özal’ın vücudundan DDT, Polonyum, Kadmiyum ve Amerikyum zehirlerinin bulunduğu iddialarını değerlendiren Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı, Adli Bilimciler Derneği Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı, bu zehirli maddelerin topraktan veya sudan geçme olasılıklarının mutlaka hakem bir laboratuvarda araştırılması gerektiğini söyledi. Hancı, Özal’ın vücudunda bulunduğu öne sürülen 4 zehir ile ilgili olarak şunları anlattı:
- Polonyum: Doğal bir radyoaktif maddedir. Sanayide kullanılır. Sigara dumanında mevcuttur. Solunum ve ağız yoluyla veya yaralardan vücuda girer. Bu maddenin ömrü 138 gündür. Bunca yıl sonra çıkması çok inandırıcı değil. Ama topraktan ya da sudan da Özal’ın vücuduna geçmiş olabilir.
- DDT: Zehirli bir tarım ilacıdır. Suda ve toprakta kolay kolay bozulmaz. Alkol, aseton ve gazyağı içinde çözülür. 1980’lerden beri kullanımı kaldırıldı. Vücuda verildiğinde ise yağ dokularında birikir. 15 veya 30 gramı, merkezi sinir sisteminde etkisini göstererek, titreme, çırpınma, havale, solunum ve dolaşım yetmezliğinden birkaç saat içinde insanı öldürür. Özal’ın naaşı sabunlaştığından, biriken yağlardan uzun yıllar sonra tespit edilebilir. Ancak kendine mahsus bir kokusu vardır. Bunun hekimler tarafından hissedilmesi gerekirdi.
- Kadmiyum: Sanayide kullanılan ağır bir metaldir. Zehirlenme sözkonusu ise kemiklerde biriktiği için uzun yıllar sonra tespit edilebilir. Toprak ya da sudan mı geçmiş diye sağlama testi de yapılması gerekir.
- Amerikyum: Yapay bir elementtir. Nükleer sektöründe plütonyumdan elde edilir. Vücutta binlerce yıl kalabilir. Hem amerikyum hem polonyumu yiyeceğin içine katarak kişiyi zehirleyebilirsiniz. İnsan vücudunda yüzlerce yıl kalabilir.
**‘Açıklanacaktır’**
Zehirlenme iddialarıyla ilgili olarak NTV’nin sorularını yanıtlayan Özal’ın oğlu Ahmet Özal da, şunları söyledi:
“Herhangi bir rahatsızlığı yoktu bir anda oldu, herhalde bununla bağlantılı olabilir diye düşünüyorum. Adli tıpın artık raporlar yazılmış noktasına geldiğini zannediyorum. Tabii Adli Tıp Kurumu Başkanı’nın bu konuda bir açıklama yetkisi yok. Benim tahminim bunları hukuken savcıya vermek zorunda. Dolayısıyla onların bir yorum yapması mümkün değil. Yorum yapacaklarını da sanmıyorum. Ancak raporu çok hızlı bir şekilde vereceklerini sanıyorum. Sonrası savcının işi tabii ki. Ben bunun baştan beri böyle olduğunu biliyordum zaten. Tahmin ediyordum. Bunun mücadelesini veriyordum. Ben, zehirlenmenin ve bu çıkan raporların doğru olduğu kanaatindeyim. Bunların da açıklanacağını zannediyorum.”
**ÖNCEKİ İDDİA YALANLANMIŞTI**
Zaman gazetesinde dün yer alan habere göre, “Özal’ın vücudunda dışarıdan verildiği kesinleşen DDT, Polonyum, Kadmiyum ve Amerikyum bulunduğu” öne sürüldü. Daha önce de Bugün gazetesi, Özal’ın vücudunda fare zehiri olan striktin kreatin maddesinin bulunduğunu “Zehirlemişler” manşetiyle duyurmuş ancak Adli Tıp Kurumu Başkanı Prof. Dr. Haluk İnce, bu maddeye rastlamadıklarını açıklamıştı.