Özdağ ile Soylu arasındaki gerilim devam ediyor. Son olarak, Soylu'nun açıklamalarına yanıt veren Özdağ'dan çarpıcı iddialar geldi. Bakan Soylu'nun 'Amerikan aparatı' sözünü anımsatan Özdağ, "TBMM'nin bir üyesini ve bir siyasi partininin genel başkanını sen Amerikan aparatı ve ABD adına operasyon yapan bir kişi olarak suçluyorsan bunun kanıtları olması lazım" diyerek Bakan Soylu'ya "Sana bir hafta süre" diyerek seslendi ve iddianın "çok vahim" olduğunu söyledi. Özdağ ayrıca Bakan Soylu'nun yeni parti kurma çalışmaları içinde olduğunu öne sürerken "Tabii bu temaslar devletin istihbarat örgütleri tarafından haber alınmış ve Erdoğan’a bildirilmiş, ve Emniyet Genel Müdürü Erdoğan’dan aldığı talimatla ABD Büyükelçiliği’yle ikili ilişkilere girilmesini yasaklayan bir talimat yazmış" ifadelerini kullandı.
Özdağ, Bakan Soylu ile küfürleştiklerine dair iddiasını şu sözlerle dile getirmişti:
"Süleyman Soylu biraz önce telefonda benim sana iftira attırma mesajı atmam üzerine senin başlattığın bir küfürleşme yaşadık. Karşıma çıkacağını söyledin. Hadi bakalım. Yeri ve zamanı sen belirle. En son ben belirlediğim zaman kaçmıştın. Hadi görelim yüreğini korkak iftiracı."
Bakan Soylu ise Özdağ'a telefonda daha önce televizyonda söylediği sözler dışında söz söylemediğini ifade ederek "Gündeme gelmek için yalan dezenformasyon devam ediyor. Amerika'nın aparatıdır. Operasyon çocuğudur. Hangi pozisyonu aldıkları apaçık ortadadır" açıklamasında bulunmuştu.
Soylu'nun bu sözlerinin ardından Ümit Özdağ, Twitter hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları söyledi:
"Süleyman Soylu, dün basına yapmış olduğu bir açıklamada benim Amerikan aparatı olduğumu ve bundan dolayı bana 'operasyon çocuğu' dediğini ifade etti. Bir içişleri bakanı böyle bir ifade kullanıyorsa elinde kontrespiyonaj bilgiler olması lazım.
Buradan Süleyman Soylu'ya sesleniyorum: Süleyman, bu açıklamanı yapmanı gerektiren, benim ABD ile doğrudan veya dolaylı irtibatım olduğunu gösteren, ne belge, bilgi varsa bunları hemen Cumhuriyet Başsavcısına ilet. Çünkü iddia çok vahim bir iddia.
TBMM'nin bir üyesini ve bir siyasi partininin genel başkanını sen Amerikan aparatı ve ABD adına operasyon yapan bir kişi olarak suçluyorsan bunun kanıtları olması lazım. Bir hafta sana süre. Bir hafta bekleyeceğim mahkemeye başvurman için.
Ama bu arada ben de sana bir şey sormak istiyorum. Yeni bir parti kurma çalışmaları için Ankara ve İstanbul’da hala iki büro çerçevesinde çalışmalarını sürdürüyorsun, bunu biliyoruz. Bazı eksikliklerinin olduğunu da görüyorsun. Bunlardan bir tanesinin ABD, AB ülkeleri, özellikle İngiltere ve Almanya ilişkilerde eksiklik, diğeri de MİT’le olumlu temasta eksiklik olduğu.
Bu özellikle ABD ilişkilerinde eksikliğini gidermek ve senin promosyonunu yapması için bir emniyet genel müdür yardımcısını ABD Büyükelçiliğiyle ikili ilişki kurması ve senin promosyonunu yapmasıyla görevlendirmişsin. Tabii bu temaslar devletin istihbarat örgütleri tarafından haber alınmış ve Erdoğan’a bildirilmiş, ve Emniyet Genel Müdürü Erdoğan’dan aldığı talimatla ABD Büyükelçiliği’yle ikili ilişkilere girilmesini yasaklayan bir talimat yazmış.
Evet Süleyman, bugün bu kadar. Devamı gelmeyecek zannetme. Bir hafta süre verdim sana. Git benle ilgili elinde ne belge, bilgi varsa Amerikan devletiyle temasım konusunda, Cumhuriyet Başsavcısına başvur."