HABER

Özdilek, dünyanın en büyükleri arasında

BURSA (İHA) - Özdilek Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek, dünya ile rekabet edebilecek seviyeye geldiklerini söyledi. Bursa'nın Türkiye çapında marka olmuş firmalarından Özdilek, en büyük havlu ihracatçısı olmanın yanı sıra artırdığı üretim kapasitesi ile dünyadaki en büyük 10 havlu fabrikası arasına girdi. Hüseyin Özdelik, 2004 yılında alış-veriş merkezlerini genişleteceklerini belirterek, "Araştırmalar yapıyoruz. 2005 yılında yeni alış veriş merkezleri açmayı hedefliyoruz. Havlu üretimi konusunda yüzde 20 kapasite artırımı yaparak 2004 yılı itibariyle 9 bin ton yıllık üretimden 10 bin 500 tona çıktık. Bu kapasite ile dünyanın ilk 10 havlu fabrikasının içinde yer alıyoruz. Turizm sektörüne İzmir'de Crown Plaza ile girdik. 219 odalı 5 yıldızlı otelimizin çalışmalarından memnunuz. İzmir içinde büyük bir kazanç olduğunu düşünüyoruz" dedi.

"KOTALARIN KALKMASI" Bir tekstilci olarak 2005 yılında kotaların kalkmasının etkilerini değerlendiren Hüseyin Özdilek, "Türkiye 10 bin dolar kişi başı milli gelire ulaştığında kotalar kalksaydı, taşlar yerli yerine oturmuş olacaktı. Kotaların erken kalkması, bizden daha avantajlı mal üreten ülkelerin, bizim ülkemize daha ucuz fiyattan mal satmalarını sağlar. Bizim 5-6 milyon insanımız işsiz iken, ithalatın fazla olması, ihracatımızın az olmasını meydana getirir. Halbuki biz gelişmekte olan ülkeyiz. Gelişen ülkelerde kesinlikle emek yoğun işlerden başlamak lazım. İngiltere kömür, Almanya demir cevheri, Kanada orman sanayi sayesinde gelişti. Ancak buna bağlı olarak diğer sektörlerini de geliştirdiler. İtalya'da 40 milyar dolar tekstil üretimi yapılıyor. Halbuki hala bizde 15 milyar dolar seviyesinde duruyor. Dışarıdan ithalat fazla olması sebebiyle iplik fabrikaları güç durumda fiyat tutturamıyor. Çin baskısı sebebiyle temel mallarda ABD ve AB ye fiyat tutturmakta güçlük çekiyoruz. Türk parasının dolar karşısında değer kazanması suni maliyet artışı getirdi. Bundan da üretici zarar gördü. İhracatta güçlükler çekiliyor. Doların geldiği seviye 2 yıl öncesine göre yeterli değildir. 2003 sonunda, 1,5 yıl önce bir milyon 670 bin liraydı. Şu anda 1,5 yıl sonra 1 milyon 550 bin liradır. Bu arada enflasyon olmadı mı? Yüzde 40 a yakın enflasyon oldu. Bu yüzde 40 maliyet artışını, biz girdilerin üzerine koyduğumuz halde mala koyamadık. Satmakta güçlük çekiyoruz" diye konuştu.

"AB YABANCI SERMAYE AKIŞINI HIZLANDIRACAK" Türkiye'nin şaha kalkmasının, ürettiği malları daha kaliteli üretmesi ile mümkün olduğunu kaydeden Hüseyin Özdilek, "İyi üretilsin. Basamak basamak emek yoğun üretimlerden teknoloji üretimlere doğru gelişme göstersin. Arçelik, Vestel, yabancı sermaye olmasına rağmen Bosch'un başarısı hepimizi çok sevindiriyor. Yabancı sermaye de yeteri kadar ülkemize gelmiyor. Gelebilmesi için hükümetlerin alt yapı oluşturması gerekiyor. AB'den çıkacak müzakere tarihi Türkiye için çok faydalı olur. Bir an önce Avrupa Birliği'ne entegre olmamız, yabancı sermayenin gelmesini sağlar. Türk ekonomisinin dışa açılmasının hızlı olmasını getirir. Mantalitenin gelişmesine katkısı olur. Bu sayede Türkiye kişi başına düşen gayri safi milli hasılasını arttırmış olur. AB içinde olup da kişi başına hasılası 10 bin doların altında olan çok az. 7-8 bin dolar olan İspanya var, bir de Yunanistan var. Bu durumda insanların daha düzenli ve gelişmiş ülke standardında yaşamasını sağlıyor. Çocukların daha güzel yarınlara hazırlanmasını sağlıyor" diye konuştu.

ABD'de daha önce kota sıkıntısı yaşayan Türkiye'nin şimdi kota dolduramaz hale gelmesini de değerlendiren Özdilek, "Doların istikrarlı gitmemesinden kaynaklanıyor. Enflasyon ile devalüasyonun eşit, paralel gitmesi lazım. Bu olmazsa açık pozisyon üreticiye sıkıntı veriyor. Bunun dışında bizim sahip olduğumuz müşterilere diğer ülkelerin satıcıları bastırıyor. Onlar da mal satabilmek için, devletlerinden aldıkları teşvikle, müşterilerimize bastırıyorlar. Teknoloji geliştiriyorlar. Bunların başında Hindistan, Mısır, Pakistan, zaten rekabetin içinde olan Brezilya geliyor. Ondan sonra Çin büyük bir şekilde geliyorlar. Bunlar için tedbirimizi almamız lazım. İthalat bir ülke için önemli, ancak yatırım malına gelirse önemli. Eğer tüketim malına gelirse bunun bir bedeli var. Eğer ithalatınız bol ihracatınız az ise dış açık var. Borç yiğidin kamçısıdır demek için kamçılanan yiğitler lazım. Şu anda kamçılanamıyoruz ki. Otomotiv sektörü güzel yatırımlar yapıyor, ihracatlar yapıyor. Onların başarısını destekliyoruz" dedi.

"REKABET SEVİYEMİZ YÜKSEK" Türkiye'nin güçlü olduğu ev tekstilinde kaliteli ürünler çıkardığına dikkat çeken Hüseyin Özdilek, Türk ürünlerinin Avrupa'daki markalarla rekabet edebilecek seviyeye geldiğini söyledi. Özdilek, "Dağıtım kanallarını tam ele geçirmiş değiliz. Bu konuda çalışmamız gerekiyor. Avrupa bize yönelik tekstil alımlarını arttırmışken, rakip ülkelerin avantajlarından dolayı, hızla bizden geri kalmış ülkelerden temel malları alıyorlar. Bu geçiş çok hızlı oldu. Bunu iyi değerlendiremedik. Daha fazla mal ihraç edebilirdik, tekstilde. Neden bizim ihracatımız 40-50 milyar dolarlara çıkmasın. İtalya hala bu kapasitede ihracat yapıyor. En büyük tekstili malı ihraç ettiğimiz Almanya'nın 16.5 milyar dolarlık tekstil ihracatı yaptığını biliyor musunuz? Bizim daha çok çalışmamız gerekiyor. 3-4 yıldır İstanbul'daki ev tekstili fuarı önem kazanmaya başladı. Yabancı alıcıların İstanbul'a geldiğini, Türk tekstil ürünlerini satın aldıklarını görüyoruz. Bu sevindirici bir olaydır. Dünyada 3-5 büyük ihracatçının arasında bulunan Türkiye'nin kendi ülkesinde böyle bir fuar düzenlemesi ve alıcılar tarafından tanınmış olması çok faydalıdır. Dönüşümü sağlamak için İngilizce bilen, çok üniversite mezunu gençlerimizin yetişmesi lazım. Zeki, kendini yetiştiren gençlik maalesef, Pakistan'daki dil bilen gençlikten daha az. İngilizce globalleşen dünyada beynelmilel lisan haline geldi. Bir müşteri ile direkt dilini bilerek konuşmak, o müşteri ile olan diyalogu arttıracağı için mal satışlarında büyük avantajlar sağlıyor" ifadelerini kullandı.

Hüseyin Özdilek, Türk sanayiinin teknik olarak yetişmiş dile bilen insanlara sahip olması için 2,5 trilyon liraya mal olacak Tekstil Anadolu Meslek Lisesi yaptırıyor. Bursa'nın Nilüfer ilçesi Beşevler semtinde büyük bir hızla İnşaatı devam eden 20 bin metrekare alan üzerine 10 bin metrekare kapalı alanı bulunacak okul Temmuz ayında tamamlanacak. Spor salonu ile birlikte gelecek eğitim döneminde açılması planlanan okulda, tekstil ile ilgili değişik branşlarda eğitimler verilecek.

En Çok Aranan Haberler