Afyonkarahisar’ın Sinanpaşa ilçesine bağlı Küçükhüyük beldesinde, kadastro çalışmalarına bilirkişi olarak katılan bir kişinin, tapu çizimlerinde yetkililere eksik alan göstermesi, 15 aileyi mağdur etti.
Sinanpaşa ilçesine bağlı Küçükhüyük beldesinin Poyrazyeri mevkisinde, 1975 yılında yapılan kadastro çalışmaları, vatandaşları mağdur etti. O dönemde kadastro çalışmalarına bilirkişi olarak katılan bir kişi, iddialara göre, kırgın olduğu kişilerin arazilerinin metrekaresinin daha az olduğunu rapor ettirdi. Kendi arazisini tam olarak ölçtüren ancak komşularının arazilerini 30-50 metre daha geride gösterten bilirkişinin bu raporu, bugün komşularını zor durumda bıraktı.
Özpınar çayırı mevkisinin vakıf arazisi olarak kaydedilmesinin ardından sınır olarak dedeleri tarafından dere yatağı kenarına dikilen söğüt ve kavak ağaçlarını kabul eden vatandaşlar, vakıf arazilerini hiçbir şekilde işgal etmediklerini savundular. Vakıf arazisi olarak bilinen yerin Özpınar Çayırı mevkisi olarak geçtiğini, kendi arsalarının ve evlerinin bulunduğu yerin tapusunun ise Poyrazyeri mevki olarak geçtiğini anlatan vatandaşlar, yaklaşık 15 yıldır Kütahya Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne dertlerini anlatmaya çalıştıklarını söylediler.
Mağdur vatandaşlardan Adem Öztürk (55), Kütahya Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile yaklaşık 15 yıldır mahkemelik olduklarını anlattı. Bu süre içerisinde çocuklarının rızklarından keserek, Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nden hak arama çalışması içerisine girdiğini dile getiren Adem Öztürk, devletten destek beklediğini ifade etti. Evini yaptırdığında kimsenin sorun etmediğini ancak daha sonra vakıf arazisi üzerinde oturduklarını öğrenince şaşkına döndüğünü aktaran Öztürk, kendisi gibi 15 ailenin mağdur olduğunu kaydetti.
“VAKIFLAR KAĞIT ÜZERİNDE ESAS ALDIKLARINDAN MAHKEMEYİ KAYBETTİK, MAĞDURUZ”
Mehmet Çakır isimli vatandaş, kullandıkları evlerin arazilerinin dedelerinin dedesinden kaldığını anlattı. Evinin yakınındaki ağaçlara dikkat çeken Mehmet Çakır, “Burada söğütler 15-20 yıllık değil 80-90 yıllık ağaçlar. Bilirkişi raporu da bu yönde. Fakat 1975 yılında geçen kadastroda, bilirkişi olarak görev yapan şahısların kini yüzünden bizlere haksızlık yapılmıştır. Bizim arazilerimiz kendi arazilerimiz olduğu halde vakıflara gösterilmiştir. Kendi evinde vakıf arazisi çıkmadığı halde bizim kendi evimiz komple vakıflarda görülüyor. Buradaki çayırlık vakıflara ait olduğu söyleniyor. Hatta çayırlarla kendi arazimiz arasında o zaman sular çok olduğu için buradan hendekler açılmış. Biz evlerimizi yaparken hendeklere sınır olarak evlerimizi yaptık. Vakıf arazilerini işgal etmedik. Bu bilirkişilerin kini yüzünden vakıflar ile mahkemeye düştük. Sonuçta da vakıflar kağıt üzerinde esas aldıklarından mahkemeyi kaybettik, mağduruz” dedi.
Kendisinin 2003’ten bu yana Vakıflar Bölge Müdürlüğü mahkemelik olduğunu dile getiren Mehmet Çakır, “Bize gelen kararnamelere göre henüz hepsinin borçlarını toplatmadık ama harcamalarımız 15-20 bin lirayı buldu. Fakat evimizi satsak o kadar etmeyecek. Biz de bu evden çıkmak durumundayız. Artık evin karşısına çadır kurup yatacağım. Başka bir şansım kalmadı benim” şeklinde konuştu.
BİLİRKİŞİNİN EVİNDE SORUN YOK YANINDAKİ EV VAKIF MALI
Bilirkişi olarak kadastro yetkililerine katılan kişinin evinin bitişiğinde oturan Ramazan Yenilmez ise, “Bilirkişinin evinin olduğu alanda hiç vakıf arazisi yok, onun yanındaki bu evde, vakıf arazisi görülüyor. Bizim binalarımız iki metre daha içeride olmasına rağmen bizimkiler vakıf arazisi görünüyor. Bu nasıl bir şey acaba. Bilirkişiler, zamanında kendi adamlarına düzgün yazmışlar bizleri hep vakıf arazisi göstermişler. Bu sınır düzgün olması lazım. Girintili çıkıntılı olmaz. 20 metre atlayarak sınır çizilmez. Yol bile düzgün yapılır. Sınır düzgün çekilmesi lazım. Kızdıkları adamlara vakıf yazdırmış, kendi arazisini yazdırmamış” iddiasında bulundu.
“VAKIFLARA PARA YETTİREMİYORUM”
Çok uzun süredir Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile görüştüğünü söyleyen Ali Yenilmez (59) isimli vatandaş ise, uğraşacak gücünün kalmadığını artık devletin kendilerine yardım etmesini istedi. Aynı sınır üzerinde hak ayrımı yapılmasına anlam veremediğini belirten Ali Yenilmez, “Vakıflardan yazı gele gele usandık. Dünya para ödedik daha kağıt geliyor. Buna devletimiz bir el atsın artık. Benim halim ortada. Çalışacak durumum da kalmadı. Ben çocuk besleyeceğim diye canım çıkıyor. Vakıflara para yetiremiyorum. Bir de kira gösterdiler, her sene kira ödüyoruz. Artık bu kiralardan usandık. Daha yeni kiraladık ama 4 eve yıllık bin 500 lira kira ödüyoruz” diye konuştu.
Kadastro çalışmaları yapıldığında henüz küçük olduğunu anlatan Ali Yenilmez, itiraz hakkı süresinin olduğunu sonradan öğrendiklerini ancak itiraz edemediklerini aktardı. Evini 1980 yılında yaptığını dile getiren Yenilmez, “1971’de babam öldü. İtiraz hakkı geçmiş. O hak kalmadı.Tapuları iptal ettiler” dedi.
“KENDİ ADAMLARININ ARSALARI VAKIF MALI YAZILMAMIŞ”
Vakıf arazisi üzerinde olmadığı iddia edilen ev ile bitişik evi olan Yaşar Kocatürk ise, kimisinin vakıf arazisi kimisinin de tapulu arazi olduğunu, buna da anlam veremediklerini belirterek, “20 senedir uğraşıyoruz. Dedemden kalma kavaklar var kesildikleri yerler dahi belli. Vakıf hikayesi çıkardılar nasıl bir şey ise. Hepsinde olsa amenna. Aynı hizada, aynı metrede evler var. Bunun hepsinde nasıl olmuyor da birinde oluyor birinde olmuyor anlamak mümkün değil. Kendi adamlarının arsaları vakıf malı yazılmamış, böyle böyle bizi uğraştırıyorlar. Zaten biz arazimize yaptık, vakıf arazisi değil sınırımız belli bizim. Vakıfla ilgisi yok” şeklinde konuştu.
VAKIF ARAZİLERİNİ SATTILAR İDDİASI
Özpınar çayırının vakıfa devredildiğine dair elinde yazı bulunduran Adem Öztürk ise, evinin karşısındaki vakıf arazilerinin parsel parsel satıldığını öne sürdü. Kaç defa bu konuda dava açtıklarını ancak vakıf arazisinin bozulmadığı yönünde kendilerine yazı ile açıklama yapıldığını söyledi. Bu duruma bir türlü anlam veremediklerini anlatan Adem Öztürk, “Biz 15 senedir mahkeme oluyoruz burada. 15 aile mağdur durumda. Vakıf arazisi satılmaz diyorlar, karşı taraf vakıf arazisi, buralar parsel parsel satılıyor. Bu ağaçlarda vakıf arazisi içinde görülüyor. Biz satın alamadık. 15 sene mahkeme olduk. Gidecek yerimizde kalmadı. Artık başka yerlere göç edeceğiz. Vakıf çayırları bozulmamış diyip gittiler. Vakıflar burayı sattı. Burası komple vakıf arazisi. Hangi ülkeye gideceğiz. Nereye gideceğiz belli değil. Yapılacak herkese adalet yapılsın. Bir sürü mahkeme masrafı geldi. Ödeyecek artık durumumuz kalmadı” dedi.
“BİR KİŞİNİN AĞZINA BAKILMAZ”
Afyonkarahisar Kadastro Müdürü Vedat Şahinoğlu, arsa ölçümlerinde bir kişinin bilirkişi olarak görev almadığını o yörenin muhtarı ile birlikte üç kişinin kadastro yetkililerine yardımcı olduğunu kaydetti. Şahinoğlu, bir tek kişinin ağzına bakılarak insanların mağdur edilemeyeceğini sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz