(özel Haber) Arkadaşları Tarafından Uyuşturucu Komasına Sokulan Genç

Sakarya’nın Kaynarca ilçesinde, 24 Haziran tarihinde arkadaşları tarafından verilen uyuşturucu haplardan dolayı komaya girerek hayatını kaybeden gencin ailesi, sorumluların cezalandırılmasını istedi.

Sakarya’nın Kaynarca ilçesinde oturan Polat ailesi, Haziran ayında hayatını kaybeden oğulları için hukuk mücadelesi başlattı. 24 Haziran tarihinde arkadaşlarının temin ettiği uyuşturucu hapları içmesi sonucu komaya girerek ölen 22 yaşındaki Tayfun Polat’ın ailesi, oğullarının ihmal kurbanı olduğunu iddia etti. Aile, oğullarının daha önce uyuşturucu kullanmadığını ve arkadaşlarının kendisine verdiği haplarla ölüme gittiğini iddia etti. Bu arada yaşanan diğer ihmallerden dolayı olay tarihinden bu yana Tayfun Polat’ı ölüme götüren sebeplerle ilgili delillerin toplanamadığı belirtildi.

Tayfun Polat’ı ölüme götüren olay şöyle gelişti; Tayfun Polat, olay günü üç arkadaşı ile birlikte Sakarya’da bir adresten uyuşturucu hap temin ettikten sonra Karaman Mahallesinde ve Kocaeli’nin Kandıra ilçesine bağlı Kefken köyüne giderek burada aldıkları hapları kullandı. Ailenin daha önce uyuşturucu madde kullanmadığını iddia ettiği Tayfun Polat, aldığı hapların etkisi ile kısa süre sonra bilincini kaybederek krize girdi. Yanında bulunan arkadaşları Polat’ın krize girmesine aldırmadan alkol almaya devam ederek Polat’ı açılsın diye saatlerce deniz kıyısında gezdirdikten sonra Kaynarca İlçe Hastanesine götürdü. Burada nöbetçi hekime Tayfun Polat’ın durumunu ‘alkol koması’ olarak söyleyen arkadaşları, yapılan incelemede komaya girme sebebinin alkol olmadığının anlaşılması üzerine olayın doğru şeklini doktora aktardı. Durumun uyuşturucu zehirlenmesi olduğunu öğrenen doktorlar, Tayfun Polat’ı başka bir hastaneye sevk ederken Polat yolda hayatını kaybetti.

Acılı anne Reyhan Polat, oğlunun askerden kısa bir süre önce geldiğini ve arkadaş kurbanı olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Olay günü cebinde sadece 10 TL parası vardı. Zaten askerden geldiğinden beri iş bulamadığı için bizden her gün bu kadar harçlık alıyordu. Bu para ile nasıl uyuşturucu temin edebilir. Oğlum daha önce kesinlikle uyuşturucu kullanmıyordu. Arkadaşlarının kurbanı oldu. Oğlumu göz göre göre uyuşturucu ile zehirlediler. Oğluma bunları yapanlar şu an dışarıda rahatça gezebiliyor. Savcılığın halen dosyayı göndermemesinden ötürü dava başlayamadı. Ben Türk adaletine sesleniyorum. Ne olur oğlumun katilleri hak ettiği cezayı alsın. Benim içim kan ağlıyor. Her gün resmine bakıp öpüyorum”

Baba Selahattin Polat da, oğlunun bir ihmalle hayatını kaybettiğini söyledi. Baba Polat, arkadaşlarının uyuşturucu komasına soktuğu oğlunun daha önce kesinlikle uyuşturucu madde kullanmadığını belirtirken; bahsi geçen arkadaşlarının uyuşturucuyu temin ederek oğlunu ölüme sürüklediklerini dile getirdi. Oğlunun bir ihmal kurbanı olduğunu anlatan Polat, şöyle konuştu: "Krize girdiği anda onu hastaneye götürseler oğlum belki kurtulacaktı. Ancak krize girmesine rağmen saatlerce açılır diye gezdirilerek hastaneye götürülmedi. Olayda adı geçen şahıslar kendilerini kurtarmak için uyuşturucuyu oğlumun temin ettiğini söylüyor. Ancak oğlumun diğer arkadaşları da onun daha önce hiç uyuşturucu madde kullanmadığını dile getiriyor. Ben bu konuda adaletin gereğini yapmasını bekliyorum. Bizim içimiz yanıyor. En azından suçlular cezalarını alsınlar”

Mağdur ailenin Avukatı Erhan Dursun ise davayla ilgili şunları söyledi: “İlk önce Kaynarca Cumhuriyet Başsavcılığında başlatılan soruşturmada, Başsavcılık dosyayı, görevsizlik kararı ile Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi. Daha sonra Kandıra’nın da Yetkisizlik kararı vermesi ile dosyanın Kaynarca Cumhuriyet Başsavcılığına gelmesi lazım. UYAP Sisteminden gelmesine rağmen dosyanın fiziki olarak 14 gündür postaya verilmediğini öğrendik. Ailenin ifadelerinden anladığımız kadarı ile dosyada çok önemli deliller var. Adaletin tecelli edeceğinden şüphemiz yok. 14 gündür bir dosya posta memuru olmadığı gerekçesi ile verilmiyorsa biz burada gerekli incelemelerin yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin kararı ile Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı dosyayı 28 Ağustos itibari ile Kaynarca Cumhuriyet Başsavcılığına UYAP sistemi üzerinden gönderdi. Ancak fiziken aradan geçen süreye rağmen dosya gönderilmediği için dava görülmeye başlanamadı.”

Aile, avukatları aracılığı ile Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığına verilen dilekçede, delilerin yok olmadan bir an önce toplanarak sorumluların “uyuşturucu temin etmek, uyuşturucu kullanmak ve ihmalen ölüme sebep olmak” suçlarından cezalandırılmasını talep etti.