(özel Haber) Bayramın Değil Hastalığın Kurbanı Oldular

Çanakkale’nin Ezine ilçesinde, küçükbaş hayvanlar, henüz kaynağı belirlenemeyen bir hastalık nedeniyle telef oluyor. Her gün onlarca hayvanın telef olduğunu söyleyen üreticiler, yetkililere defalarca müracaat etmelerine rağmen kimsenin sorunla ilgilenmediğini öne sürdü.Ezine ovasında, otlamaya çıkan koyun sürüleri, her gün ahıra eksik dönüyor. Koyunlarını aramaya çıkan üreticiler, ovaya saçılmış leşlerle karşılaşıyor. Koyunları, sebebi ve niteliği belirlenemeyen bir hastalığın vurduğunu söyleyen üreticiler, şikayetlerine ise karşılık alamadıklarını iddia ettiler. Hemen hemen her sürüde görülen hastalık nedeniyle defalarca Tarım Müdürlüğüne müracaatta bulunduğunu söyleyen sürü sahiplerinden Ahmet Uysal, sorunla kimsenin ilgilenmediğini söyledi. Ezine ovasına ölüp kalan koyunlar, yırtıcı hayvanlara yem olurken, ortalığı saran leş kokusu ise çevre halkını rahatsız ediyor.Üretici Ahmet Uysal, “Köpekler artık koyun ölüsü yemekten doydular. Bunları saklayacak yer kalmadı. Benimle birlikte bütün üreticilerin hali aynı. Hepsi ölenleri motorlara koyup dereye atıyorlar. Hayvanların yanına, ahırlara gitmeye korkar olduk. Her gidişimizde birkaç hayvanın hasta olduğunu görüyoruz. Hiçbir yetkili de çıkıp, ‘Ne oluyor sizin hayvanlarınıza?’ demiyor. Bir hayvan bu dönemde kuzusuyla beraber bin lira. Maalesef bin lira da olsa kaldırıp atıyoruz dereye. Tedavi yapıyoruz, diyetinden fazla iğne ilaç harcıyoruz. Sonra kasaba verince 100 lira para yapmıyor. Bu virüs hayvanların kuzularını da etkiliyor. Büyüyünce onlarda aynı hastalığa yakalanıyor” dedi.Tüm ihbarlarına rağmen yetkililerin sorunla ilgilenmediğini de iddia eden Uysal, “Telefon açıyoruz yetkililere, veterinerlere. Ben söylüyorum ‘Ya bu hastalık şap hastalığına benziyor. Bir kan alıp tahlil yapın’ diyorum. Ama bana ‘O zaman resmiyete girer. Karantinaya alınır’ diye cevap veriyorlar. Resmiyete girmiyor, bizim hayvanlarımız katledilmeye yüz tutuyor. Yetkililerden yardım istiyoruz. Mahallemizdeki bütün arkadaşlarımda var. Benden daha beter durumda olanlar var. Burada ölenleri götürüp atıyorum. Bazı hayvanların ölüsünü bile bulamıyorum. Hayvan bayıra çıkıyor, orada ölüp kalıyor. Kargalar, martılar talan ediyor. Her sürünün arkasında hastalıklı hayvan var. Şimdi gidip bakalım, bir tane daha hayvanın hasta olduğunu göreyim, kalp krizi geçiririm. Benim artık kalbim acıyor. Benim hayatım boyunca tüm birikimim bu. Bunlarla hayatımı sürdüreceğim yerde, hayvanları kurban veriyorum. Herkesin borcu var. Bu koyunlardan artık hayır getiremiyoruz. Yetkililer bu hastalığın geldiğini bile bile bize uyarıda bulunmadılar. Bu hayvanlara gebe olduktan sonra hiçbir iğne yapılamıyor. Artık yapılacak hiç bir şey yok. ‘Ölen ölür, kalan kalır’ diyorlar. Buradan bakanlığa sesleniyorum. Ne yapılması gerekiyorsa yapalım. Yoksa halimiz hüsran” diye konuştu.