(özel Haber) Diyarbakır'da Trilyonluk Vurgun

Diyarbakır'da hububat üreticileri, her yıl ürettikleri ürünleri özel sektöre satıp, karşılığında aldığı faturalarla 'Hububat Destekleme Priminden' faydalanıyordu. Ancak çiftçinin hububat sattığı firmalar usulsüz işlem yapınca, primden faydalanması da askıya alındı.

Sahte fatura nedeniyle Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 13 bin 200 çiftçinin 5 yıl boyunca aldıkları destekleme tahsilini, ayrıca 5 yıl boyunca da desteklemeden men cezası verdi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Diyarbakır İl Müdürü Mehmet Ali Koçkaya, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, 2011 yılında başlattığı geriye dönük incelemelerde 2006 ve 2011 yılları arasında hububat üreticilerinin ürünlerini sattıkları firmaların çiftçilere verdikleri faturaların karşılıksız ve vergilerinin ödenmediğinin tespit edildiğini söyledi. İncelemelerin derinleşmesiyle Diyarbakır genelinde 13 bin 200 çiftçiye büyük cezalar kesildi. Çiftçilerin ürünlerini sattıkları 23 firmaya ise Maliye Bakanlığı, Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Yaşanan durumun üzüntü verici bir durum olduğunu ifade eden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Diyarbakır İl Müdürü Mehmet Ali Koçkaya, “Alın teriyle ürünlerini üreten gerçek çiftçilerimizin mağdur olması üzüntü verici bir durumdur. 23 firmadan müstahsil fatura alan çiftimizin sayısı 13 bin 200 kişi. Diyarbakır’da toplamda 4 milyon dönümlük bir alanda hububat tarımı yapılmaktadır. Diyarbakır’ın tarımsal desteklemelerde en fazla destek aldığı ürünler hububat ve bakliyat oluşturuyor. Bu desteklemeler model olarak her geçen yıl gelişiyor. Bu gelişme esnasında bazı sorunlar da yaşanıyor. Şu an üzücü bir hadise ile karşı karşıyayız. Diyarbakır’da çiftçi kayıt sisteminde 50 bine yakın çiftçimizin yaklaşık 40 bini hububat priminden faydalanmaktadır. Çiftçi kayıt sistemimizde o şekilde bildirilmektedir. Yaptığımız denetimlerle onların gerçek çiftçi olup olmadığını öğreniyoruz. Tapu ve Kadastro Müdürlüğü ile birlikte yürüttüğümüz çalışmalarla, sadece beyana dayalı desteklemeler değil, yerinde desteklemeler yapılmaktadır. Bilgiye, ilime ve uzaktan algılama uydu görüntüleme ile kontroller yapılmaktadır. 2006 yılından bugüne yönelik yaptığımız incelemelerde sorunlarla karşılaştık. Özellikle 2006 ile 2008 yılları arasında çiftçimizin ürettiği ürünü sattığı esnaftan aldığı müstahsil makbuzu bir kısmının karşılıksız olduğunu ve vergisinin ödenmediğine rastlandı. Bu durumda hem çiftçi hem de tüccar sorumluluk altında. Teftiş Kurulu Başkanlığı'ndan gelen rapora göre, geri tahsis sürecinin başlatılması yani 2006 yılından sonra aldığı desteklemenin geri tahsisi ve 5 yıl süreyle destekleme primlerinden men edilmesine karar verilmiştir. Bu durum bizi son derece üzdü. Çiftçilere verilen faturalar, Maliye Bakanlığı ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı müfettişlerinin ortaklaşa yürüttükleri çalışma neticesinde geçersiz bulundu. Ürün üretmiş olsalar da, gerçek çiftçi olsalar dahi aldıkları faturalar sorunlu olmasından ötürü tespit edilen usulsüzlükten dolayı tahsis süreci başlayacak. Benim çiftçilerimizden ricam, böyle bir hadisenin yaşanmaması için güvendikleri firmaları tercih etmeleridir. Doğru ve güvenilir firmalara ürünlerini verip karşılığında aldıkları müstahsil faturalarını bize getirmeleri gerekiyor. Oluşabilecek bir sorunda en azından mağduriyet yaşamayacaklar. 13 bin 200 çiftçimizin desteklemelerden 5 yıl boyunca men edilmeleri üzücü bir durum” diye konuştu.

"ÇİFTÇİLER DİKKATLİ OLMALI"

Diyarbakır’da sertifikalı tohum üretiminin yaygınlaştığını ve birim alanında ürünlerin sürekli arttığına dikkat çeken Mehmet Ali Koçkaya, çiftçilerin bunun yanında işin ticari boyutta almış oldukları faturaları iyi denetleyip güvenli firmalardan almaları durumunda bu tür üzücü hadiselerin yaşanmayacağını ve her geçen yıl bu tür su istimallerin azaldığını söyledi.

Firmaların karşılıksız faturalardan ötürü mağdur olan Diyarbakır’da 13 bin 200 çiftçinin verilen karara itiraz etme haklarının olduğunu hatırlatan Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Koçkaya, “Yasalar buna açık, itiraz etme hakları vardır. Çiftçilerimizin bu faturanın sahte olduğunu bilmeden aldığı iddiaları var. Bunu ispatlamaları halinde mağduriyetleri giderilebilinir. Çiftçilerimize her zaman yargı yolu açıktır. Mağduriyetini yargıya taşıyan çiftçilerimiz de var. Çiftçilerimiz çok zor bir işi yürütüp, alın teri döküyorlar. Ürünlerini sattıkları yerlerin güvenilir olduğa çok dikkat etmeleri gerek” dedi.