(özel Haber) En Büyük Hayali Anlatamadıklarını Kitaba Aktarmak

Eskişehir’de yaşayan doğuştan engelli Müyesser Yılmaz, 50 yaşından sonra okuma-yazma kursuna başlayarak hayata yeninden tutundu. Kurs sayesinde konuşması, okuması ve yazması gelişen Yılmaz’ın en büyük hayali ise, bu yaşına kadar anlatamadığı sıkıntılarını ve sevinçlerini kitap haline getirmek.Doğduğu günden bu yana tekerlekli sandalyeye mahkum olan Yılmaz’a, anne ve babasını kaybettikten sonra ağabeyi Zafer Yılmaz bakmaya başladı. Engelli kardeşini topluma kazandırmayı hedefleyen ağabey, geçtiğimiz günlerde Tepebaşı Belediyesi Mustafa Kemal Paşa Beldeevi’nde açılan okuma-yazma kursuna yazdırdı. 15 gündür okuma-yazma kursuna devam eden Müyesser Yılmaz’ın her gün kendini daha fazla geliştirdiği ve toplum içinde kendine yer bulduğu belirtildi. Kardeşinin kurs zamanlarını iple çektiğini ve kurs sayesinde hayata yeniden tutunduğunu anlatan ağabey Yılmaz, belediyelerin bu tür insan odaklı projeler üretmesinin memnun edici bir durum olduğunu kaydetti.“EVDE GEÇEN GÜNLERİMİ YAZARAK ANLATACAĞIM”İHA’ya açıklamalarda bulunan Müyesser Yılmaz, okuma-yazma öğrendiği için mutlu olduğunu söyledi. Evde oturmak istemediğini ve artık dışarıya çıkmak istediğini ifade eden Yılmaz, “Dışarıya çıkıp toplumla iç içe olmak istiyorum. Okumak ve yazmak istiyorum. Derdimi bu şekilde anlatmak istiyorum. Okumayı ve yazmayı tamamen öğrendikten sonra evde geçen günlerimi yazarak anlatacağım. Bir de nasıl yaşıyorum, neler yaşıyorum bunları yazacağım ve kitap haline getireceğim. İnşallah öğretmenim sayesinde bunları becerebilirim” dedi.“GEÇMİŞTE YAŞADIĞI SIKINTILARI VE ÇOCUKLUKTA YAŞAYAMADIKLARINI YAZARAK ANLATMAK İSTİYOR”Ağabey Zafer Yılmaz ise, okuma-yazma kursunun kardeşinin kendisini ifade etmesinde yardımcı olduğunu belirtti. Kardeşinin çocukluğunda yaşadıklarını ve anlatamadığı durumları kitaba dönüştürmek istediğini aktaran Yılmaz, “Kardeşim yeni hayata katıldı daha net bir ideali yok ama en büyük sıkıntısı kendi düşüncelerini ifade edememesiydi. Yeni yeni okumaya başlayınca çektiği sıkıntılarını yavaş yavaş dile getiriyor. Geçmişte yaşadığı sıkıntıları, çocuklukta yaşayamadıklarını yazarak anlatmak istiyor. Kardeşim bu yazdıklarını da kendisine destek olan bir kurum vasıtasıyla kitaba dökecektir” diye konuştu.Kursun kardeşine önemli katkılar sağladığını da kaydeden ağabey Yılmaz, şöyle devam etti:“Kardeşim Müyesser evde tek başına kalıyordu. Geleneklerin getirdiği sıkıntılardan dolayı erkeklerle bir arada olmaktan çok korkardı. Anne ve babayı kaybettikten sonra birlikte yaşamaya veya birbirimizi daha yakından tanımaya başladık. En büyük eksikliği okuma-yazmaydı. Kendi imkanlarımızla öğretmeye çalıştıysak da pek başarılı olamadık. Tepebaşı Belediyesi’nin sağladığı bu imkandan yararlanmak istedik. Kısa bir süre olmasına rağmen kardeşimde müthiş bir özgüven gelişimi oldu. Evde tek başına kalıyordu. Okuma-yazma cahiliyetinin verdiği duyguyla içine kapanıktı, güveni yoktu. Bu sayede toplum içine karıştı. Kısa sürede özgüven gelişimi oldu ve hayatın anlamını, birey olduğunu fark etti. Konuşma sıkıntısı çekiyordu. Okuma-yazma bilmemenin eksikliğiyle düşüncelerini anlatamıyordu. Yavaş yavaş bu sorunda ortadan kalktı ve dertlerini anlatmaya başladı. Hayatı programlanmış gibi oldu. Hayatına bir anlam geldi.”