(özel Haber) Engelli Çocuklar Ressamlara Taş Çıkartıyor

Çorum’da zihinsel engelli ve down sendromlu öğrenciler ressamlara taş çıkartıyor.

Zübeyde Hanım Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi’nde eğitim gören engelli öğrenciler, yaptıkları resimler ve ürettikleri el işi ürünlerle görenleri kendilerine hayran bırakıyorlar. Ellerine aldıkları fırçalarla bazen bir çizgi film kahramanını bazen bir doğa harikasını bazen de hayallerini tuvallere yansıtarak hayata tutunmaya çalışan öğrenciler, bazen de kendi yaptıkları el işleri yaşama bağlılıklarını sürdürüyorlar. Resim ve el işi yaparken mutlulukları gözlerinden okunan öğrencilere en büyük desteği merkez öğretmenleri veriyor.

Gökhan Altıntaş isimli öğrenci, zihinsel engelli olmasına rağmen yaptığı resimlerle görenleri kendine hayran bırakıyor. Titizliği ve ince detaylara dikkat edişinin Gökhan’ı diğer öğrencilerden farklı kıldığını dile getiren Görsel Sanatlar öğretmeni Güler Gök, öğrencisinin büyük bir sabır sergileyerek resim yaptığını belirtti. Gök, engelli öğrencilerden çok büyük beklenti içerisinde olmadıklarını ancak yaptıkları çalışmalarla göz dolduklarını kaydetti.

Resim yapma yeteneği ile ön plana çıkan bir diğer öğrenci Derya Öztürk ise, tuvale aktardığı hayallerinden ortaya çıkardığı eserlerle sergi açmayı istediğini söyledi. Down sendromlu Fadime Avcı isimli öğrenci ise, müzik dinlemeden resim yapamıyor. Avcı, yaptığı resimlerle engelleri yıkıyor.

Merkez yönetici ve öğretmenleri öğrencilerin hayata tutunması ve topluma kazandırılması noktasında özverili bir çalışma sergilerken, aileler de çocuklarının ortaya koydukları eserlerle gurur duyuyorlar.

Özel Eğitim Öğretmeni Elvan Tutuş, zihinsel kabiliyetleri düşük olan bazı çocukların yeteneklerinin gizli kalabildiğini söyledi. Merkezde eğitim gören kız öğrencilerin özellikle boyama ve görsel algıyı tuvale yansıtma noktasında erkek öğrencilere nazaran daha kabiliyetli olduklarını dile getiren Tutuş, “Öğrencilerimizin daha bağımsız resim yapmaları için çalışıyoruz. Onlara ayrıntı noktalarında fiziksel ya da sözel olarak yardımlarda bulunuyoruz. Kendilerine güven verici çalışmalara ön ayak oluyoruz. Çocuklarının bu tarz çalışmaları yapması ailelerini de mutlu ediyor. Daha sonraki yaşantısında okul yaşantısı dışında da çocuklarının bu tür faaliyetlerde çalışabileceği kendilerine ve ailesine katkı sağlayabileceği imkanlar verilmesini istiyorlar” dedi.

Öğrencilere resim yapmaya yönlendirirken ilk başta tereddütlerinin bulunduğunu dile getiren Görsel Sanatlar Öğretmeni Selim Şakacı ise, eli fırçaya alışan çocukların kendi içlerindeki yetenekleri keşfettiklerini belirtti.

Çocukların özgüvenlerinin yerine geldiğini kaydeden Şakacı, “Bu yıl 30 adet tabloyu tamamladılar. Aralarında tamamen kendilerinin yaptığı tablolar var. Güven kazandıkça daha iyi çalışmalar yapıyorlar. Basit tablolar, detayı olmayan sadece fırçanın olduğu resimlerle başladık. Onlar fırça ve tuvale alıştılar” ifadelerini kullandı.

Şakacı, öğrencilerin malzeme ihtiyaçlarını karşılayan merkez yöneticilerine de teşekkür etti.

Teknoloji Tasarım Öğretmeni Elif Çınar Çiçek ise, merkezde atölyeler oluşturulurken, öğrencilerin el sanatları alanında da bir şeyler yapabileceğini düşündüklerini belirterek, “Önce öğrencilerimizin neler yapıp neler yapamayacağını tespit ettik. İğneye iplik geçirmeyi öğreterek çalışmalara başladık. Dikiş makinesini kullanmayı öğrettik öğrencilerimize. Mutfak kılıfları, yastık kılıfları diktiler. Ayrıca okulumuzda bir ilki gerçekleştirdik. Merkezimizin etkinlikleri ile ilgili davetiyeler bastırmak yerine öğrencilerimizin ürettikleri eserlerden davetiyeler ürettik” diye konuştu.

Özel Eğitim Öğretmeni Seza Tutuş ise, amaçlarının toplumdan dışlanan bu çocukları tekrar topluma kazandırmak olduğunu söyledi. Daha önce ailelerin çocuklarından utandığını dile getiren Tutuş, çocuklarının yaptıkları işleri gördükçe ailelerinde mutlu olmaya başladığını kaydetti.

Zübeyde Hanım Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi Müdürü Mehmet Ali Kurt ise, 2004-2005 eğitim öğretim yılında hizmete açılan merkezde 70 öğrencinin eğitim gördüğünü söyledi.

Merkezde eğitim gören öğrencilerin topluma tekrar kazandırılması ve daha sağlıklı ortamlarda yetişmesi için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini anlatan Kurt, öğrenci velileri ile de sıkı bir işbirliği içerisinde olduklarını kaydetti.

Okullarının her alanda çok etkin bir konuma geldiğini belirten Kurt, “Kurumumuzun özel eğitimdeki başarısının temelinde idareci ve öğretmenlerimizin koordineli çalışmalarının çok büyük katkısı var. Alanında uzman öğretmenlerimiz ve eğitimcilerimizin özverili çalışmaları sonucu başta eğitim-öğretim olmak üzere sosyal ve kültürel faaliyetlerde iyi bir konuma ulaştık. Kayak, yüzme, halk oyunları ve diğer ekiplerimizin elde ettiği başarılar bu özverili çalışmaların bir göstergesi” diye konuştu.

Avrupa ülkelerinde bu tür öğrencilerin açılan topluma entegre olmaları noktasında atölyeler kurulduğunu dile getiren aileler, bu tür eğitim kurumlarının Türkiye’de yapılabileceğini dile getiriyorlar. Kurumun fiziki yapısının ihtiyaca cevap veremediğini dile getiren aileler, okulun fiziki mekan sorunun çözüme kavuşturulmasını beklediklerini ifade ettiler.Aileler, ayrıca kendilerinden sonra çocuklarının geleceği noktasında büyük endişeler yaşıyor. Yeni eğitim sistemi ile birlikte 23 yaşından gün alan öğrencilerin merkezle ilişiğinin kesildiğine dikkat çeken aileler, bu çocukların toplum desteği bulunduğuna dikkat çekiyor.