(özel Haber) Esrarengiz Gemi Sessiz Sedasız Parçalandı

Mudanya yakınlarındaki Kapanca koyuna oturan 50 metrelik kuru yük gemisi, 2 yıl aynı yerde bekledikten sonra özel izinle sessiz sedasız parçalandı. Köylüler ve çevreciler, SİT alanındaki söküm esnasında asbest ve ağır metallerin denize karışıp karışmadığının incelenmesini istiyor.Bursa'nın Mudanya ilçesinde bulunan Kapanca koyunda yaklaşık 2 yıl önce karaya oturan 50 metrelik kuru yük gemisi, 25 gün içinde sessiz sedasız söküldü. 2 yıl önce parçalanmak üzere olan geminin icralık olduğu tespit edilirken, icralık durumdan kurtarıldıktan sonra gemiden eser kalmadı. Dünyada yalnızca 5 ülkede gemi sökümü yapılırken, Türkiye'de ise sadece Aliağa Gemi Geri Dönüşüm Tesisleri'nde gemi parçalanmasına izin veriliyor. Buna rağmen esrarengiz geminin SİT alanında bulunan Kapanca koyunda parçalanması tepki çekiyor. Geminin sökümü sırasında asbest ve ağır metallerin denize karışıp karışmadığı bilinmezken, vatandaşlar ve çevre örgütleri konunun incelenmesini istiyor.İki yıl önce Kapanca açıklarında karaya oturan gemi, İlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekipler tarafından tesadüfen görülmüştü. SİT alanı olması dolayısıyla gemi sökümünün usulsüz bir şekilde söküldüğü iddia edildi. Gece yarısı bırakıldığı düşünülen geminin mürettebatı tarafından terk edildiği, içinde değerli bir eşyanın bulunmadığı öğrenildi. Aldebaran-1 isimli geminin, 578 bin grostonluk 51 metre boyunda olduğu bildirilirken, kuru yük gemisinin TC bandıralı ve 4295 sicil numarasıyla İstanbul limanına tescilli olduğu tespit edildi."DENİZİN KOYULUĞU KORKUTUYOR"Kapanca koyunda gemi sökümünün devam ettiğini, denizdeki koyu rengin kendilerini korkuttuğunu ifade eden Trilye'ye bağlı Enverpaşa Mahallesi Muhtarı Süleyman Alkız, "Gemi 2 yıldır burada bekliyordu. Karaya oturmuş pozisyondaydı. Gelen vatandaşlar rahat denize giremiyordu. 25 günde bu gemi parçalandı, kamyonlarla taşındı. Bazı parçaları hala sahilde duruyor. Sahili bozmuş durumda. Vatandaşın arazisini de bozdular. 2 yıldır bu koyu kullanamadık. Bazı köylüler burada denize giriyordu. Gemiden dolayı rahat yüzemiyorduk. Görüntü kirliliğine de yol açtı. Şu an sahilin durumunu bilmiyoruz. Gerekli incelemelerin yapılmasını istiyoruz. Bir korkumuz var. Denizin koyuluğu dikkat çekiyor. Bir süre daha vatandaşlar denize giremeyecek gibi" dedi.Gece yarısı ansızın geminin koya bırakıldığını hatırlatan Alkız, "Koca gemi buraya nasıl geldi anlamadık. Araştırdık, ilk başlarda sahibi bulunmadı. İlgili kurumlara bilgi verdik. Herkes şaşırdı zaten. Liman girişi dar. Nasıl getirdiler bu gemiyi? Zaten gemiyi bulduğumuzda içinde kimse yoktu. Her şeyi toparlayıp gitmişler" diye konuştu."SUYA VE TOPRAĞA AĞIR METALLERİN GELME TEHLİKESİ OLABİLİR"DOĞADER Başkanı Murat Demir ise, Gemi Söküm Yönetmeliği'nin 14. maddesindeki boşluktan yararlanıldığını savundu. Türkiye'de yalnızca Aliağa'da gemi sökümünün yapılabileceğine dikkati çeken Demir, dünyada 50 bin geminin söküm için beklediğini ifade ederek, "Biz koylarımızda böyle yasal boşlukları kullanarak, gemi sökümüne izin verirsek uygun olmaz. Bu işlem daha sonra kontrolsüz bir şekilde uzman olmayan insanlar tarafından sürekli yapılır. Gemi sökülürken suya ve toprağa ağır metallerin gelme tehlikesi vardır. Bu kirliliğin suya ve toprağa etkisi olacak. Söküm işleri tehlikeli sektöre giriyor. Uluslararası sözleşmelere uymak zorundayız. Dünyada 50 bin civarında gemi sökülmeyi beklerken, Marmara Denizi'nde gemi sökümünün önünü açarsak koylarımızı hızla yok etmiş oluruz. Gemi söküm işlemlerinde de asbest uzmanlarının çalıştırılması gerektiği yasalarla belirlenmiştir. Gemilerde asbest ısı yalıtımını sağlamak için kullanılır. Bu sökümün kontrollü yapılması gerekirdi. Ama iş neredeyse bitti" şeklinde konuştu.