YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

(özel Haber) İsrail’in İstanbul Başkonsolosu Gazze’ye Yönelik Saldırıları Savundu

İsrail’in İstanbul Başkonsolosu Moshe Kamhi, İsrail’in Gazze’ye yönelik gerçekleştirdiği saldırıları savundu. İsrail’in kendini savunmak için...

İsrail’in İstanbul Başkonsolosu Moshe Kamhi, İsrail’in Gazze’ye yönelik gerçekleştirdiği saldırıları savundu. İsrail’in kendini savunmak için gerekli operasyonları yaptığını ileri süren Kamhi, “Eğer karşı taraf bize bu salvoları, bu atışları yapmasaydı bizim de bugün böyle bir operasyona girmek için hiçbir gereksinimimiz olmayacaktı” dedi.

Başkonsolos Moshe Kamhi, ülkesinin Gazze’ye yönelik yeniden başlattığı saldırıları İHA muhabirine değerlendirdi. Tel Aviv’e 24 saat içinde 3 kez füze düştüğünü belirten Kamhi, “İsrail’in bütün nüfusu 7 milyon 200 bin kişi. Bu kişilerin 1 milyonu 11 yıldır siren sesleriyle uyanıyorlar, siren sesleriyle yatıyorlar. Çocuklar gecelerini sığınaklarda geçiriyorlar. Gün geçmiyor ki oralara bir havan topu, bir füze, bir roket yağmasın. Bu operasyonun amacı bu tehdidi kaldırmak, İsrail ‘in güneyini bu tehdit unsurundan uzak, huzur ve sükunet içinde yaşayan bir yer olarak tekrar normal yaşama kazandırmaktır ki bu sayede de hem biz, hem Filistinliler daha iyi bir ortamda barışa doğru ilerleyebileceğiz” diye konuştu.

“İsrail Hamas’ı hedef alıyor ama bunun yanında sivil kayıplar da var. Bunların içinde çocuklar ve kadınlar da var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine Kamhi, mantık olarak her iki tarafın zayiatlarını karşılaştırmayı uygun bulmadığını ifade etti. Kamhi, “Diyeceksiniz ki ‘İsrail’deki zayiatlar niye daha az?’ İsrail’deki nüfus yoğunluğu Gazze’deki gibi değil. Çok daha seyrek. İkincisi bizim yıllardan beri kurduğumuz ve etkinliğini kanıtlamış erken uyarı sistemimiz var. Örneğin sınıra en yakın yerde 15 saniye, birkaç kilometre ötede 30 saniye, birkaç kilometre ileride 1 dakika, Tel Aviv’de ise 2 dakikalık erken uyarı sistemi var. Gazze’de yok. Bizim ilkyardım sistemlerimiz çok daha gelişmiş. Onun için zayiatları karşılaştırmak hiç doğru bir şey değil. Ama karşı tarafın zayiatları verildiği zaman İsrail’in de zayiatı veriliyor. İsrail’de de dün bir roket atışında bir tek evde 3 kişi hayatını kaybetti. Ayrıca 120’ye yakın yaralımız var. Bu füze ve roketler, eğer İsrail böyle donanmış olmasaydı, alimallah bir meskun yerin ortasına düşseydi, bir kreşin üzerine düşseydi zayiatı siz tahmin edin” ifadelerini kullandı.

“İKİ TARAFIN DA ZAYİATLARI İÇİN ÜZÜLÜYORUZ”

Kamhi, zayiat sonuçlarını değil, niyeti karşılaştırmanın önemli olduğunu belirterek, Hamas’ı eleştrdi. Başkonsolos Kamhi, “Hamas füze attığı zaman bir yeri vursun, bir kreşi, çocuk yuvasını, okulu, bir evi vursun da insanlar ölsün diye atıyor. Biz operasyon yaptığımız zaman askeri ve teröristlerin mühimmat yığdıkları yerleri hedef alıyoruz. İstemeyerek nüfus yoğunluğu ve diğer şeylerden dolayı orada siviller de hayatlarını kaybedebiliyorlar. Biz hem kendi zayiatlarımız için, hem de karşı tarafın zayiatları için de üzüntü duyarız. Bütün bu konuştuğumuz şeyler ne zaman bitecek? Karşı tarafın da bizim zayiatlarımız için, bizim onların zayiatları için duyduğumuz üzüntüyü duydukları zaman” açıklamasında bulundu.

İsrail’in 2008’deki dökme kurşun operasyonundan bugüne kadar geçen sürede İsrail’e 1500 kadar füze, roket ve havan topu atıldığını belirten Kamhi, 2012 içerisinde ise bu rakamın 800 olduğunu söyledi. Kamhi, “Bunlar her gün tek tük atıldığı için izleyiciler, okuyucular farkında olmayabilirler. Biz bunu kendi sitelerimize koyuyoruz. Gerçek verilerin bilinmesi çok önemli. Bugün Tel Aviv’e el fecr diye tabir edilen füzeleri fırlatmaları çıtayı yükseltmiş oldukları anlamına gelir. Biz o uzun menzilli füzelerin hepsini imha etmek için operasyonun ilk saatlerinde bir hava sortileri yapıldı. Demek ki ellerinde kalmış onları kullanıyorlar. Bu tabi ki çıtayı yüksek koymalarını ifade ediyor. Tabii ki bizim çok dikkatli bir şekilde cevap vermemiz gerekecek. Ama biz operasyonlarımızı sivil halka asgari zarar verecek şekilde yapıyoruz. Karşı tarafın da zayiatları bu denli operasyonlara rağmen sivil zayiatlar çok düşük. Çünkü dikkat ediyoruz. İnşallah da bizim operasyonlarımız hep yalnız askeri ve teröristler arasından olanları vurur. Çünkü hiçbirimizin niyeti sivillere zarar vermek değil” dedi.

“İSRAİL HÜKÜMETİ OPERASYONUN SEYRİ HAKKINDA DOĞRU KARARLARI ALACAKTIR”

Kamhi, İsrail’in göreve çağırdığı 16 bin yedek askerle ilgili de konuştu. Neyin, nasıl ve ne zaman yapılacağına İsrail Hükümeti’nin karar vereceğini belirten Moshe Kamhi, “İsrail hava kuvvetleri muvazzaftan çok yedeğe dayalı bir ordudur. Onun için gerekli görevlerde kullanılmak üzere yedeklerin çağrılması, bu tür operasyonlarda olağandır. Ama hiçbir şey ihtimal dışı değildir. Operasyon sıcağı sıcağına olduğu için oradaki Genelkurmayın tavsiyesi üzerine İsrail Hükümeti operasyonun seyri hakkında doğru kararları alacaktır. İsrail’in dış politikası, savunma politikası ve iç politikası tamamen farklı güzergahlarda ilerler. 2008’in ilk yarısında bir geçici ateşkes oluştu. Kasım ayında Hamas bu ateşkese tek taraflı olarak son verdi ve bildirdiğinin hemen ertesi günü İsrail’e 160 kadar havan topu, füze ve roket saldırısı yaptı. Bütün bunlar aynı aylara tekabül ediyor ama bunların iç politikayla hiçbir alakası yok” şeklinde konuştu.

İsrail’in, kendini savunmak için operasyon yaptığını ileri süren Kamhi, “Eğer karşı taraf bize bu salvoları yapmasaydı, bu atışları yapmasaydı bizim de bugün böyle bir operasyona girmek için hiçbir gereksinimimiz olmayacaktı” ifadelerini kullandı.

Başkonsolos Moshe Kamhi, Türkiye ve İsrail’in Ortadoğu’nun çok önemli iki devleti olduğunu belirterek, “Daima iletişim içinde olmalarının hem birbirleri için, hem bölge için, huzur ve barış için çok önemli olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

“İnşallah Türkiye ve İsrail arasındaki ilişkiler de, hükümetler arasındaki ilişkiler düzelecektir” diyen Kamhi, iki ülke arasındaki krizin bir anlaşmayla aşılacağını dile getirdi. Kamhi, çocukluk yıllarının İstanbul’da geçtiğini hatırlatarak, “Benim çocukluğum İstanbul’da geçti, Kasımpaşa’da geçti. Piri Reis Ortaokulu mezunuyum. Orada bir coğrafya hocamız vardı, okul müdürüydü aynı zamanda. Kendisi bize derdi ki ‘denizler geç ısınır geç soğur, karalar çabuk ısınır, çabuk soğur. Ben hükümetleri karalara, halkları denizlere benzetiyorum” dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler