(özel Haber) Kalp Krizi Geçiren Madde Bağımlısı Gençlerin Sayısı Artıyor

Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Klinik Şefi Doç. Dr. Şakir Arslan, 2010 yılında kurulan Kardiyoloji Kliniğine kalp krizi teşhisiyle çok sayıda madde bağımlısı gencin getirildiğini bildirdi.

Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 2010 yılında bir Kardiyoloji Kliniği kurulduğunu belirten Doç. Dr. Arslan, ölümlerin en sık sebebinin koroner arter hastalığı olduğunu bildirdi. Kalp krizinde kalp damarı tıkandığını ve damar tıkandığı zaman kalp dokusunun beslenemediğini anlatan Doç. Dr. Arslan, "Buna bağlı olarak kalp dokusunda hasar başlıyor. O hasarlı damara bir müdahale yapılmazsa ölüm gerçekleşiyor” dedi. Kardiyoloji Kliniği'ni kurdukları zaman kısa zamanda deneyimli bir ekiple çalışmaya başladıklarını ifade eden Doç.Dr. Arslan, şöyle konuştu: “Kalp krizi geçiren hastalar acile girer girmez, bize haber veriliyor. Laboratuvarı hazırlayıp acil anjiyo yapıp, ondan sonra tıkalı olan kalp damarına müdahale ediyoruz. Bu şekilde kalp damar erken zamanda açılmış oluyor”

Klinikte 24 saat boyunca uzman doktorların bulunduğunu kaydeden Doç. Dr. Arslan, kalp krizinden erken tanı ve müdahalenin önemli olduğuna dikkat çekti. Klinikte yatak sayısını artırdıklarını belirten Doç. Dr. Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “12 yataklı koroner yoğun bakım vardı. Şu an 20 yataklı koroner yoğun bakımımız var. 20 yataklı koroner yoğun bakımı olan Antalya’da başka hastane yok. Bu şekilde daha iyi ve hızlı şekilde hastaya müdahale etme şansımız oluyor. Bu bir ekip işidir.”

2010 yılından bu yana hastaya yapılan anjiyografi sayısının 10 kat arttığını söyleyen Doç.Dr. Arslan, şöyle konuştu: “2010 yılında 50 civarında bir anjiyografi yapılıyordu, şu an 450 ile 500 civarında yaklaşık 10 katı normal anjiyografi sayımız arttı. Onun haricinde akut kalp krizlerine mesai saatleri dışında müdahale yoktu. Ona da başladık. Yaklaşık 50- 60 arasında acil kalp krizine müdahale yapılıyor. Antalya büyük bir il. Çevre ilçelerini düşündüğümüz zaman her gece ortalama yaklaşık 3-5 hasta potansiyeli olan bir hastane.”

KALP KRİZİ GEÇİREN MADDE BAĞIMLISI GENÇLER ARTIYOR

Doç. Dr. Arslan, Antalya ve çevresinden çok sayıda madde bağımlısı gencin kalp krizi ile kliniğe getirildiğini söyledi. Hastaların genelde 25-30 yaş arasında olduğunu belirten Doç.Dr. Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eroin ve kokaine bağlı çok sayıda genç hasta gelebiliyor. Onların damarları açık oluyor. Spazm oluyor. Müdahale edip, gözetim altında tutuyoruz. Sayıları giderek artıyor. Damardan ilaç kullandıkları için bazen endokardit enfeksiyonuna bağlı kaybettiğimiz hastalar da oluyor.”

Klinikte 12 uzman ekiple çalıştıklarını ifade eden Doç.Dr. Arslan, sözlerine şöyle devam etti: “İşlem başarısı olarak yüzde 95’in üzerinde bir başarımız var. Orada da başarıyı etkileyen en önemli şey hastanın bize erken başvurması. 'Altın saat' dediğimiz ilk bir saatte hastaya müdahale önem arz ediyor. Çünkü miyokard bir canlı doku, kanlanması bozulduğu andan itibaren hasar başlıyor” İlerleyen dönemde yoğun bakım yataklarının daha da artırılması gerekeceğini ifade eden Doç. Dr. Arslan, kalp hastalıkları konusunda kişilerin bilinçli olmasının önemli olduğunu belirtti. Kalp krizinde dakikaların önemine değinen Doç. Dr. Arslan, “Öyle bir şikayeti olan bir kişinin mutlaka kısa sürede bir 112 servise araması önem arz ediyor. Hasta gecikirse bize gelmediği için biz bir şey yapamıyoruz” dedi.

ŞAHDAMARA MÜDAHALE EDİYORUZ

Kardiyoloji Kliniği'nde şah damara da müdahaleyi geliştirdiklerini ifade eden Doç. Dr. Arslan, sözlerini şöyle tamamladı: “2010 yılında başladık. Yaklaşık 120 civarında hastaya müdahale ettik. O hastaların yüzde 99’unda başarı elde ettik. Bu hastalara müdahale edilmediğinde beyine giden damarlara bağlı felçlik gelişebiliyor. Müdahale ile o felci önlemiş oluyoruz.”