(özel Haber) Kanguru Bakımıyla Yeni Nesil Bebekler Daha Sağlıklı Olacak

İzmirli Ebe Ceren Özkahya, anne ve bebekler için kolları sıvadı. Demokratik Sağlık Sen Ebe Komisyonu Başkanlığı'na getirilen Özkahya, yeni doğan bebeklerin güven duygusunu artıran ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiren Kanguru Bakımı Projesi'ni kamu hastanelerinde hayata geçirmeyi planlıyor. Dünyada yeni yeni uygulanmaya başlanan yöntemle artık bebekler daha sağlıklı olurken özgüvenleri de daha yüksek olacak.Bebekleri ve çocukları çok sevdiği için ebe olmaya karar veren İzmirli ebe Ceren Özkahya, daha sağlıklı bebekler yetişmesi için harekete geçti. Demokratik Sağlık Sen Ebe Komisyonu Başkanlığı'na getirilen Özkahya, Kanguru Bakımı hakkında şöyle bilgi verdi: "Bu uygulamada yeni doğan bebek annesinin göğsü üzerine bırakılıyor. Bebek annesinin memesini içgüdüsel olarak bulup emmeye başlıyor. Böylece ten teması sağlanarak sevgi ve güven duygusunun ilk adımı atılmış oluyor. Hastanelerimizdeki yoğunluk ve ebelerin doğumlarda yeterince yer almamasından dolayı bu yöntem uygulanamıyor.""BEBEĞİ HEMEN ALALIM DÜŞÜNCESİ VAR"İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yeni doğan Yoğun Bakım Ünitesi'nde göreve başlayan genç ebe, çok sevdiği bebekler için çalışmalarına başladı. Kanguru Bakımı konusunda çalışma yürüttüklerini belirten Ceren Özkahya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ne yazık ki doğumların artması ve ebelerin doğumhanelerde çalıştırılmaması hastanelerde bebeği hemen alalım düşüncesini yaygınlaştırdı. Aslında doğum normal doğal bir süreçtir. Gebeler bir aksilik olmadığı takdirde rahat ortamlarda acele ettirilmeden, kendi kararlarını vererek normal doğum yapmalıdır. Ancak, yoğunluk ve personel yetersizliği nedeniyle anne adayları çok hızlı doğum yaptırılıyor. Bu yüzden anne ile bebek arasında tensel temas sağlanamıyor. Bebek annesini doğar doğmaz ememiyor, çoğu zaman dokunamıyor bile.""BEBEĞİN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİYOR”Özkahya, sendikada oluşturdukları Ebe Komisyonu'nun ilk çalışmalarından birinin öncelikle kamu hastanelerinde anne ile bebeği doğar doğmaz buluşmalarını sağlayan Kanguru Bakımı uygulamasını hayata geçirmek olacağını söyledi. Anne ile bebeğin tensel temas etmesini de sağlayan yöntem hakkında bilgi veren Özkahya, şöyle konuştu: "Kanguru bakımında doğumdan sonra bebekle anne ayrılmıyor. Doğumdan sonra hemen bebek annesinin kucağına verilerek anne ile bebeğin ten teması sağlanıyor. Bebek annenin üzerindeyken kendi kendine anneyi emmesi sağlanıyor. Doğumhanede bu bakım sağlanırsa, bebeklerin yenidoğan bölümlerine yatışı da anlamlı olarak azalıyor. Çünkü ten tene teması sağlayarak bebekte güven duygusunu oluşturuyorsunuz. Bebekler daha sakin oluyor. Bebek anne sütünü aldığı için bağışıklık sistemi de daha güçlü hale geliyor. Yenidoğan yoğun bakım servislerinde de uygulanan kanguru bakımında prematüre veya düşük doğum ağırlıklı bebekler, sadece altı bağlanmış, başında bir başlık olacak şekilde annesinin göğüsleri üzerine yatırılarak emzirtilir ve anne sıcaklığını hisseder. Anne ve bebek arasında oluşan sevgi ve bağ prematüre bebeğin hayatta kalmasını sağlayan en önemli unsurlardan biridir. Bu temas prematüre bebeğin solunum ve kalp ritimlerini geliştirir; annenin sesi, onun mırıldanmaları bebeğin nörolojik ve zihinsel gelişiminin tetikleyicisidir. Bebeğin vücut ısısı korunur, anne ve babası ile arasında psikolojik bir bağ kurulur. Kanguru bakımı alan prematüre bebekler, anne sütleri ile daha iyi beslenir daha sakin uyurlar ve hastaneden daha kısa süre içinde taburcu edilirler. Bu bebeklerin kilo alımları, oksijen durumları daha iyi olur ve kalp atışları düzgün seyreder. Bu nedenle yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde de uygulanmalıdır.""IKINMAYI BİLMEYEN ANNE ADAYLARI VAR”Projelerini hayata geçirmek için ebelere yönelik eğitim düzenleyeceklerini ifade eden Özkahya, anne adaylarının da eğitilmesi için çalışma yapacaklarını söyledi. Sosyoekonomik düzeyi yüksek anne adaylarının bile doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası bakımlar konularında yeterli bilgiye sahip olmadığını anlatan Özkahya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ebelik mesleğinde karşımızdaki insanlar hasta değil, gebe. Doğumhane hastane içerisinde bir birim olabilir ama anne adayları hasta değil. Onlar dünyanın belki de en özel olayı için hastaneye geliyor. Anne adaylarına doğumun ne demek olduğunu anlatmak lazım. Geçen yıl yatakta takip ettiğimiz bir gebe kadın sürekli bağırıyordu. Hiçbir ağrısı ve sorun olmayan anne adayına niye bağırdığını sorduğumda bana, 'Filmde öyle görmüştüm' yanıtını verdi. Doğum masasına çıkıp nasıl ıkınacağını bilmeyen anne adayları var. Doğum öncesi ve sonrası bakımla ilgili çok fazla bilgi açığı var. Sosyoekonomik düzeyi yüksek insanlar da faydasız bilgiler nedeniyle kafaları karışık geliyor. Doğum öncesi eğitimin gebelere ve eşlerine de mutlaka verilmesi gerekiyor."