(özel Haber) Kırklareli'de 'gezi Parkı' Olayları Kapsamında 500 Kişi Hakkında 13 İddianame Dosyası Hazırlandı

Kırklareli'de Gezi Parkı olayları kapsamında yaklaşık 500 kişi hakkında 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefetten hazırlanan iddianame kabul edildi ve dava açıldı. Açıklanan bu sonuçla 68 bin nüfuslu Kırklareli'de her 136 kişiden birinin 'Gezi Parkı' ile yargılandığı ortaya çıktı.Gezi Parkı eylemleri çerçevesinde Kırklareli'de 500 kişi hakkında, toplantıya ilişkin 'Kırklareli Valiliği'ne herhangi bir bildirimde bulunulmadığı ve toplantı yapılan yerin 2911 sayılı yasa kapsamında toplantı yapılabilecek alanlar dışında kaldığı, ayrıca trafik akışını engellediği' gerekçesiyle soruşturma başlatıldı.Soruşturma kapsamında Gezi Parkı olayları sırasında Kırklareli'de yürüyüş yapan yaklaşık 500 kişi hakkında 13 tane iddianame dosyası hazırlandı. İddianame ile Kırklareli'de Gezi Parkı olaylarına karışan kişilerin 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefetten 1,5-3 yıl arasında hapis cezasıyla cezalandırılması ve kamu haklarından men edilmesi istendiği iddia edildi.Kolluk güçlerinin olay yerinden elde ettiği görüntülerin incelenmesiyle tespit edilen ve aralarında siyasi parti üyelerinin, STK temsilcilerinin ve sivil vatandaşların bulunduğu 500 kişi hakkında hazırlanan soruşturma evrakında "Şüphelilerin mahkemenizde yargılamalarının yapılarak eylemlerine uyan 2911 sayılı yasanın 28/1 maddesi uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmasına, kasten işledikleri suç nedeniyle TCK 53 maddesinde belirlenen hakları kullanmaktan ayrı ayrı yoksun bırakılmalarına karar verilmesi kamu adına talep olunur" denildi.21 Şubat tarihinde başlayacak olan yargılanma sürecinin Mayıs ayında sona ermesi bekleniyor.Kırklareli Gezi Parkı İnisiyatifi topluluğu adına açıklama yapan Seyfi Meriç, bin 238 iddianameyle Kırklareli’nin baskılanma sürecine alındığını ileri sürerek, "Kırklareli il merkezinin nüfusu 68 bin civarındadır. Sayısal olarak meseleye baktığımız zaman, bin 238 iddianame düzenlenmesi, Kırklareli’nde her 55 kişiden birini sanık haline getirerek yargılama süreciyle karşı karşıya bırakıldığı anlamını taşımaktadır. Bu Kırklareli halkının genel bir baskılanma sürecidir. Daha önce de basında yer aldığı şekliyle Kırklareli demokrat bir ildir. Kırklareli Anayasa oylamasında en yüksek 'hayır' oyunu kullanan ildir. Bu anlamda Kırklareli bir şekilde demokratik yapısını yok etmek, topluma korkuyu egemen kılmak amacıyla sistematik bir şekilde baskılanmaktadır" ifadelerini kullandı.“TÜRK CEZA YASASININ 53. MADDESİ İLE KAMU HAKLARINDAN MEN EDİLMESİ İSTENMEKTEDİR”Hazırlanan iddianameyle, kişilerin 1,5-3 yıl arasında hapis cezasının ve kamu haklarından men edilmesinin istenmekte olduğunu iddia eden Meriç, "İddianameye göre, 2911 sayılı yasa ile 1,5-3 yıl arasında insanların hapis cezasıyla cezalandırılması istenmektedir. Türk Ceza Yasası’nın 53. maddesiyle kamu haklarından men edilmesi istenmektedir. Kamu haklarından men demek seçme ve seçilme hakkını yitirmek olduğu gibi kendi ailesiyle ilgili olarak vasi ve veli olmak hakkının dahi elinden alınması anlamına gelir. Bu ayrı bir ucubedir, bu müthiş bir saldırıdır" diye konuştu.“CEZALAR PEŞİN OLARAK ÖDETİLMEKTEDİR”21 Şubat 2014 tarihinde yargılama sürecinin başlayıp Mayıs ayında son bulacağını ve bu süre zarfında yargılanan kişilerin işlerini kaybetmeyle karşı karşıya kalacağını söyleyen Meriç, "Eylemlere kamu çalışanları da katılmıştır. Kamu çalışanlarının bu yargılama süreciyle birlikte işlerinden olması hali de söz konusudur. Tüm bunların ötesinde insanların yoğun bir şekilde 21 Şubat’tan başlayarak Mayıs ayının sonuna kadar sürecek olan yargılama süreciyle aslında cezalar insanlara peşin olarak ödetilmektedir. Çünkü insanlar duruşmalara katılmakla hem iş güçlerini yitirmek zorunda kalacaklar. Devlet memurları, serbest meslek sahipleri dükkanlarını açamayacaklardır, işlerine gidemeyeceklerdir, bu ayrı olarak farklı bir cezalandırma yöntemidir diye düşünüyorum" dedi.