Hünerli elleriyle dünyanın nazar boncuğu ihtiyacını karşılayan İzmirli nazar boncuğu ustalarına ödül yüzünden nazar değdi.Nazarcıların kavgası, 40 yıldır cam işiyle uğraşan 53 yaşındaki Mahmut Sür’ün UNESCO tarafından Yaşayan İnsan Hazinesi ödülüne layık görülmesiyle başladı. Biri İzmir’in Kemalpaşa ilçesine bağlı Nazarköy’de, biri de Menderes ilçesine bağlı Görece köyünde yaşayan iki nazar boncuğu ustasının ödül nedeniyle arası açıldı. UNESCO tarafından Yaşayan İnsan Hazinesi ödülünü alan 53 yaşındaki Mahmut Sür, üç renk olan nazar boncuğunu 12 renge çıkararak nazar boncuğunun gelişmesine katkı sağladığını söylerken, 75 yaşındaki nazar boncuğu ustası Zekai Erdem de nazar boncuğunu 12 renge çıkarmanın mümkün olmadığını belirterek, “Ben ölmedim ki daha. Miras benim mirasım kimse aksini iddia edemez” dedi.“ÖDÜLÜ BEN HAK ETTİM”Bazı ustaların ‘ödülü o değil ben hak ettim’ dediğini ancak ödülü kendisinin hak ettiğini belirten ödül sahibi Sür, “Nazar boncuğunu ben buldum diye bir iddiam yok. Nazar boncuğunu üç renkten 12 renge çıkardım. Köyümde nazar boncuğunu ayağa kaldırarak sosyal faaliyetlerde bulundum. Atölyem düzgün. Benim boncuğumdan başka boncuklar takılara zor giriyor. Ben düzgün üretiyorum. Buzlama boncuğu başka ustalar yapmıyor. Önce iyi dinlesinler. ‘Nazar boncuğunu ben çıkardım’ demiyorum. Lacivert, çakan mavi ve turkuaz olan nazar boncuğu renklerini 12 renge kadar çıkardım. 15 yıl cam fabrikasında çalıştım. Araştırınca her şey olur. Yeter ki kafa yoracaksın. Bu kişiler Nazarköy’den boncuğu alıyor, ‘ben yaptım’ diye satıyor bazı yerlere. Televizyonlara da çıkıyor, ‘nazar boncuğunu ilk ben buldum’ diyor. Hayır. Nazar boncuğunu Türkiye’ye ilk getiren Abdulaziz’dir” diye konuştu.“ÇİN BONCUKLARINDAN RENK YAPIYORLAR”1946 yılından beri nazar boncuğuyla uğraşan 75 yaşındaki Zekai Erdem ise, derdinin ödül almak olmadığını, ödülün araştırılmadan hak etmeyen birine verildiğini söyledi. Göz boncuğunu ilk olarak kendisinin bulduğunu kaydeden Erdem, Sür’ün belirttiği gibi nazar boncuğu renklerinin 12’ye çıkarılmasının mümkün olmadığını belirtti. Nazar boncuğunun Sür’ün dediğinin aksine mavi, beyaz ve sarıdan oluştuğunu ifade eden Erdem, sözlerine şöyle devam etti: “Sarıyı elde edebiliyorsunuz. Sarı ile maviyi karıştırdığınızda yeşil elde ediyorsunuz. Bunun dışında bir rengi göz boncuğunda yapacak adamın alnını karışlarım. Bunlar kalay, kurşun, çinko, bakır ve tuz içeriyor. Bu elementlerin sıcakta karışmasından sonra renk elde ediliyor. Nereden çıkarmış toz pembeyi, gül pembeyi? Yalan. Piyasada Çin boncukları var. Onlardan ‘renk yaptık’ diyorlar. Alın kum boncuklarını boyuna ‘renk yaptım’ de. Ne münasebet. Katiyen orijinal olamaz. Göz boncuğunda mavi, beyaz ve sarı dışında renk yapmanız mümkün değil.”“ÖDÜLÜN PEŞİNDE DEĞİLİM”Yıllardır el emeği ile yaptığı göz boncuklarından koleksiyonu olduğunu söyleyen Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü: “O koleksiyonumu eğer bir Allah’ın kulu yaparsa alsın gitsin. Benim kızdığım, bunların yaptıkları saygısızlıktır. Biri ‘seni tanımıyorum, duymadım’ deyince benim sigortalarım attı. Nasıl duymazsın, burnunun dibindeyim ben senin. Ben ödülün peşinde değilim. 69 yılında yabancı gazetelere çıktım. 69 senesinde 20 profesörü getirseniz Amerika bir satır bile yazmazdı. Bende uluslar arası ödül var.”“ÖDÜLÜN İPTALİ İÇİN DAVA AÇACAĞIM”Erdem, daha ölmediğini belirterek şöyle konuştu: “Miras benim mirasım kimse aksini iddia edemez. Yüzlerce insan yetiştirdim. Yetiştirdiklerimin içinden birine verilseydi hiç ses etmezdim. Ödül verdikleri, yani beni harcadıkları arkadaş geldi ocak açtı. Beş işçi aldı yanına. İşçilerin hepsi aç birisinin de gözleri görmüyor. O üretse üretse ancak bir dana gözü yapar bir de karagöz boncuğu yapar ama bizim çalıştığımız 70 çeşit var. O sadece satıyor. Bir de UNESCO’nun amblemini kullanıyor. Yüz karası. Allah’ınızı severseniz, mesleğinizi bilin, haddinizi bilin gelin araştırın. Niçin böyle bir densizlik yapıyorlar anlamıyorum. Ödülün iptali için dava açacağım. Ona ustalık belgesi verdikleri için kızıyorum. O bir şey yapamaz. Artık beni kızdırıyorlar.”“ÖDÜL ZEKAİ USTANIN HAKKIYDI”Nazar boncuğu ustalarının kavgasına, Mahmut Sür’le komşu olan Nazarköy sakinleri de katıldı. UNESCO’nun ödülü haksız yere verdiğini belirten Uğur Karataş isimli bir nazar boncuğu ustası, Sür’ün ödülü hak etmediğini dile getirdi. Karataş, düşüncelerini şu sözlerle anlattı: “UNESCO araştırmadığı bir boncuk ustasına nazar boncuğunu yaşattığı için ödül veriyor. Nazar boncuğunu getiren başkası, ödülü alan başkası. Nazarköy’de üç ustamız var; Mustafa Şahin, Hasan Duman ve Mehmet Duman. Onun aldığı ödülü bu üç ustadan biri alması lazım ama onlardan da öte Menderes ilçesi Görece köyünden Zekai Erdem’in alması gerekirdi. Nazarcılara çok büyük nazar değmiş maalesef. Bu ödülün nazar boncuğunun ustalarına verilmesi lazım. Boncuğu satan veya pazarlayan kişilere değil de gerçekten emekçilere verilmesi gerekir. Boncuk ustalarının gözlerinde belli bir süre sonra katarakt oluşuyor. Köyümüzdeki bu üç ustamız da gözlerinden defalarca ameliyat olmuş ve hâla çalışmaktadırlar. Bu kişilere ödül verilmesi gerekirken ona veriliyor. Demek ki araştırılmasında fayda var.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz