YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

(özel Haber) Öcalan’ın Mektubunun Okunması

Bitlis Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı Davut Tezcan, “Bu ülkede yaşayan herkes, barış ve...

(özel Haber) Öcalan’ın Mektubunun Okunması

Bitlis Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı Davut Tezcan, “Bu ülkede yaşayan herkes, barış ve kardeşliğin gelmesi için, ülkenin kalkınması ve artık kanın akmaması için ellerini değil gövdelerini taşın altına koymaları gerekir” dedi.21 Mart Cumartesi günü Diyarbakır’da yapılan nevruz kutlamaları esnasında okunan Abdullah Öcalan’ın mektubunun olumlu yönde olduğunu ifade eden Tezcan, nevruz ve buna benzer kutlamaların istendiği zaman olaysız geçtiğini kaydetti. Tezcan, bu ülkede insanlar istediği zaman bu tür kutlamaların olaysız, kimsenin canı yanmadan, devletin malı tahrip olmadan ve kan dökülmeden kutlanabildiğini belirterek şöyle konuştu: "Bölgedeki 40 yıllık çatışmanın kime kar getirdiği ve şiddet olayları üzerinden para ve rant kazananların sonunun geldiğine inanıyorum. Abdullah Öcalan’ın mektubu topluma rahatlık getiren ve içinde şiddet olmayan, ülkenin birliği için, gençlerimizin artık ölmemesi için verilmiş güzel bir mesajdır."Siyasetçilerimizin farklı alanlarda değil de ülkenin gelişmesi ve kalkınması için çaba sarf etmesi gerektiğini anlatan Tezcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bölgemizde 40 yıldır bu olaylardan dolayı köy ve meralar boşaltıldı. Bitlis dünyada görünmeyen tek il konumuna gelmiştir. Bütün iller göç alırken, nüfus artışı olurken biz de doğurganlık sayısının fazla olduğu halde göç veren bir il konumuna geldik. Bir zamanlar 500 bine yaklaşan nüfusumuz şimdilerde 330 bin. Bunun temel nedeni bölgemizde ve ilimizde yaşanan şiddet olaylarıdır. İnsanlar mecbur kalmadıkça yaşadıkları yerleri ve topraklarını bırakıp gitmez. Doydukları yerlerde yaşarlar ama doydukları yerde yaşamaları için orada adaletin ve evrensel hukukun sağlanması lazım.”“ŞİDDET OLAYLARININ YAŞANDIĞI HİÇBİR YERDE EKONOMİ CANLANMAZ”Göçün en başlı nedenlerinden birinin şiddet olayları ve dünyadaki teknolojik kalkınmadan Türkiye’nin faydalanmaması olduğunu ifade eden Tezcan, şunları söyledi: “Bunun sebebi beyin ve sermayenin göç etmesidir. Kanın ve barutun olduğu yerde insanlara hiçbir gelecek vaat edilmez. Bu saatten sonra görünen odur ki bu coğrafyaların yaşanılabilir bir hal alması için güvenlikten hukuka temel sorunlarımızdan ekonomik ve eğitime kadar bütün sorunların çözülmesi lazım. Ancak maalesef 40 yıllık süreçte bunlar çözülmedi. İnsanlar mecbur kalıp göç ettiler." Çözüm sürecinde mutlak suretle barış ve kardeşliğin gelmesi için, ülkenin kalkınması ve artık kanın akmaması için ellerini değil gövdelerini taşın altına koymaları gerektiğini anlatan Tezcan, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu bağlamda bu bölgede, bu sisli havada gözlerini kan bürümüş ve rant için yapmadıkları bir şeyleri kalmayanları da artık deşifre edip ve özellikle de bu ülkede barışı ve çözüm sürecini istemeyenleri teşhir edip cezalandırılmalıdır. Bunlar bu ülkeyi seviyorlarsa gencecik evlatların göz göre göre ölmesine müsaade etmesinin insanlıkla bağdaşacak hiçbir yönü yoktur. Provokatörler iş başında olmadığı zaman nevruz ve diğer kutlamalar kardeşçe ve bayram havasında kutlanabiliyor. Aksi takdirde kendi ülkemiz için sorunlarımızı biz kendimiz çözmezsek Irak, Suriye, Lübnan, Tunus ve Mısır’da yaşananlardan hiçbir farkımız kalmaz. Dış mihrakları bu ülkenin ve bu coğrafyanın yer altı kaynaklarında tutunda genç nüfusumuza kadar parçalayıp kullanmaktadır. Demokratik ülkelerden bize benzeyenleri örnek alıp bu işi nasıl çözdüklerine bakarak ülkenin bölünmez bütünlüğünü korumak çerçevesinde herkes üzerine düşeni yapması lazım. Çünkü bunun çözülmesi imkansız değildir.”

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler