(özel Haber) Özbayraktar: "7. Majör Maraton Olmak İstiyoruz"

Spor A.Ş. Genel Müdürü İsmail Özbayraktar, dünyada koşulan 6 majör maraton bulunduğunu hatırlatarak, hedeflerinin Vodafonu İstanbul Maratonu’nu 7. majör maraton yapmak olduğunu söyledi.Özbayraktar, Pazar günü gerçekleştirilecek 37. Vodafone İstanbul Maratonu öncesi İHA’nın sorularını yanıtladı. Her geçen sene katılımın artmasından mutlu olduklarını ifade eden Spor A.Ş. Genel Müdürü, "Tabii bir yerde katılımı sınırlandırmamız gerekiyor. Geçen sene 25 binde durdurmuş ve 3 bin geç kayıt hakkı tanımıştık. Bu sene 30 Eylül’de yine kayıtlarımızı 25 binde durdurduk ama bu sefer 5 bin geç kayıt imkanı tanıdık. Perşembe, cuma ve cumartesi günü fuar alanımıza gelecek vatandaşlarımız oradaki Sivil Toplum Kuruluşları’na (STK) bağış yaparlarsa biz onlara çipli koşu için geç kayıt imkanı sağlayacağız. Halk koşusu için ise kayıtlarımız devam ediyor. Katılımı şu an 30 bin olarak planladık" dedi."31 MİLLİ ATLET YARIŞACAK"Özbayraktar, maratonda 31 milli atletin yarışacağını belirterek, "Aşağı yukarı 30 civarında da yurtdışından elit atlet geliyor. Maratonumuz altın kategoride koşuluyor. Zaten 5 ülkeden 5 altın kadın ve 5 altın erkek olmak üzere elit atlet ve altın atletle anlaşma yapıyoruz. Bu altın kategoride devam etmek için bir kriter. Bunu sağladık ama haricinde şunu da gördük. Dışarıdan kendi istekleriyle katılan elit atletler var. Bu bizi çok daha mutlu ediyor. Demek ki bizim maratonumuz artık ciddi manada koşulmak istenen, sporseverlerin katılım gösterdiği bir organizasyon haline gelmiş" diye konuştu."YEDİNCİ MAJÖR MARATON OLMAK İSTİYORUZ"İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın kendilerine majör maratonlar seviyesini hedef gösterdiğini dile getiren Özbayraktar, "Dünyada altı majör maraton var. Biz de yedincisi olmak istiyoruz. Bunun için bir maraton ekibi kurduk. Bütün dünya maratonlarını inceliyoruz. Global olarak bakıyoruz ama yerel olarak düşünüyoruz. Oradaki yenilikleri de hayata geçirmeye çalışıyoruz. Bu sene de planladığımız bazı yenilikler var. Tamamını bir hayır koşusu haline getirmeye çalışıyoruz. Daimi STK’lar oluşturduk. Bundan sonra sadece geç kayıt sistemi ile değil, yıl boyunca daimi STK’lara yıl boyunca bağış yapılabilecek. Amacımız bütün katılımcıları bir amaç uğruna koşturmayı başarabilmek. Bu yedi STK arasına girebilmek de bir prestij işi olacak. STK’lar da bunun için ciddi efor sarf edecekler. İlerleyen zamanlarda biz zaten duygusu olan bir şehir olan İstanbul’un hayır noktasında her zaman söyleyecek bir sözü olacağını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.’KADINA ŞİDDETE DUR’ DENECEKSpor A.Ş. Genel Müdürü Özbayraktar, 37. Vodafone İstanbul Maratonu’nun bu yıl ’Kadına Şiddete Dur De’ mottosuyla yapılacağını hatırlatarak, "Sayın başkanımız Kadir Topbaş bu konuda çok hassas. Şiddetin her türlüsüne karşıyız. Kadına şiddet maalesef bazen örnekleri ile karşılaştığımız açık bir vaka. ’Kadına şiddete dur’ diyeceğiz. Bu bir hem anlaşmanın çerçevesinde hem de söylememiz gereken bir şey olduğu için planlanmış bir durum. Sayın başkanımız Birleşmiş Milletler ile bir anlaşma çerçevesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak zaten bu farkındalığı oluşturmak için birçok işe imza atılacak. Maraton da bunların bir parçası haline geldi. Oraya gelecek vatandaşlarımızla hep beraber, afişlerimizde ve kıyafetlerimizde turuncu rengi kullanarak da bir farkındalık oluşturmak istiyoruz. Bu sinerjiyi oluşturabileceğimizi düşünüyoruz. İnşallah, 15 Kasım’da hep beraber hem İstanbul aşkına koşacağız hem de ’kadına şiddete dur’ diyeceğiz" açıklamasını yaptı."SOSYAL SORUMLULUK GELENEK OLARAK DEVAM EDECEK"Katılımcıların belli noktalarda üzerlerindeki polar, eşofman vb. giysileri bırakarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacak olması ile ilgili Özbayraktar, şunları söyledi:"Yurt dışındaki maratonları inceliyoruz. Bizim birkaç majör maratonda ve altın kategoride koşulan maratonda gördüğümüz güzel bir örnekti. İnsanlar start noktasından önce üzerindeki poları, eşofman üstünü vs. orada kenarlara bırakıyorlar. Bunları gönüllüler topluyorlar ve bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyorlar. Fuarda da spor ayakkabılarını, tabii bunların hepsi kullanılabilir malzemeler olması gerekiyor, ihtiyaç sahiplerine iletiliyor. Biz Türkiye’nin bunun örneklerinin önüne çok daha hızlı bir şekilde geçebileceğini düşünüyoruz. Çünkü bizim milletimizin daha hayırsever olduğunu düşünüyoruz. İnşallah bu bir gelenek olarak devam edecek. Bizler de bundan birer dua alırsak ne mutlu bize."