(özel Haber) Siirt Belediye Başkanı Sadak, Demokratikleşme Paketini Değerlendirdi

Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı 'Demokratikleşme Paketi' ile ilgili değerlendirmede bulundu. Geri çekilme ve çözüm süreciyle ilgili konuşan Sadak, Türkiye’nin güzel bir süreç yakaladığını, hiç kimsenin galeyana gelip ortalığı bulandırmaya hakkının olmadığını, sürecin de heder edilmemesi gerektiğini söyledi.Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı 'Demokratikleşme Paketi'nden beklentilerine cevap bulamadıklarını ifade eden Sadak, ancak sürecin devem etmesi gerektiğini, Türkiye'nin, bir çatlaklığa maruz kalması durumunda ve her iki tarafın da çatışmaya yönelmesinde çok kötü sonuçların meydana gelebileceğini kaydetti. İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Sadak, “Bu paket açıklanırken hayal kırıklığına uğradık. Beklentileri bulamadık. Türkiye’nin demokratikleşmenin önündeki en büyük sorun merkezi ademiyetçiliktir. Yani yerel yönetimlerin özeklik statüsü kazanamamasıdır. Oysaki yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gerekir. Belediye yönetiminin ciddi yetkilere sahip olması beklenirdi. İkinci beklenti ise, KCK tutuklularının bırakılmasıydı. Bugün 33 belediye başkanı ve 3 tane milletvekili tutuklu durumdadır. Siz bunları içeride tutmakla Kürtlerin hangi tepkileri dindireceksiniz. Bu nasıl siyasi anlayıştır. Üçüncü husus ise, Öcalan’ın serbest bırakılması gerekir. Terörle mücadele yasası değişmelidir. Çünkü Öcalan Kürt halkının iradesidir. Öcalan ve örgütün dağ kadrosuna siyasi zemin hazırlanmadan demokratik ve kalıcı bir barışın sağlanması mümkün değildi. Türkiye’de yıllarca; devlet suç işledi diyenin bile suçlu olduğu, ceza evlerine atıldığı bir süreçten geçtik. Bu çıkarılan yaşalar 10 yıl önce olsaydı halk alkışlayacaktı, 15 yıl önce olsaydı halk sevinecekti. Pakette Kürt alfabeleri serbest bırakıldı, zaten biz yaptığımız slogan ve afişlerde bu harfleri kullanıyoruz. Zaten serbesttir. Andımızın kaldırılması ise doğru bir karardır" dedi.“GENEL AFA KARŞIYIM”Toplumsal bir barışın sağlanması için zeminin çok müsait olduğunu belirten Sadak, kuşkulara mahal bırakmamak gerektiğini ifade ederek, “Barışı getirmek biraz yetkileri paylaşmadan geçiyor, siyasi bir risk istiyor. Çünkü ortada toplumsal bir barışın sağlamanın yollarını deniyoruz. KCK’nin üst yönetiminden tutun en alt kademelerine kadar tüm tutukluların serbest bırakılması gerekir. Çünkü siz onlara siyaset yolunu açarsanız kalıcı barışın en önemli ayağını oluşturursunuz. Ben genel aftan bahsetmiyorum. Af isminin kullanılmasından utanıyorum. Affın ismini bile doğru bulmuyorum. Şanki suç işlemiş gibi. Vallahi ben, bugüne kadar dağa çıkmadıysam ya korkağım, ya arsızım. Çünkü 30 yıldır yediğim dayaklar, gaz ve cop yemeler gözaltı ve görevden almalara kadar çok sayıda işkence ve baskı gördüm. Geçen gün bir festival yaptık, polisler bizi uzaktan fişleyerek baskı altına almaya çalışıyor. Kardeşim bizim bölünme gibi bir korkumuz yok. Legal alanlar sonuna kadar açılmalıdır. Sloganlar şiddeti içermediği sürece serbest olmalıdır” diye konuştu.Geri çekilme ile ilgili de açıklamalarda bulunan Sadak, süreci Öcalan, KCK ve parti yöneticilerinin belirleyeceği bir süreç olduğunu ifade etti. Sadak, "Çok dikkatli olmak gerekir. Hiç kimsenin erken galeyana gelip bu ortamı bozmaya, toz duman etmeye hakkı yoktur. Biraz da bu geri çekilmeyi onlara bırakmak gerekir. Bana göre, bize düşen de bunlara yardımcı olmaktır. Türkiye çok güzel bir yer yakalamış, bunu heder etmemek gerekir. Yani KCK ve Öcalan’ın aldığı kararları heder edecek bir çalışma Türkiye'nin zararınadır. Allah göstermesin bu sefer bir çatlaklığa maruz kalırsak, her iki taraf çatışma kararı alırsa, Türkiye kötü bir sürece sürüklenir. Yakaladığımız bu süreci heba etmeyelim. Hepimizin zararınadır. Ben elimden geleni yapacağım” şeklinde konuştu.