(özel Haber) Suriyeliler Arap Baharı’ndan Özgürlük Bekliyor

Şanlıurfa’nın Akçakale ve Ceylanpınar ilçelerinde kurulan çadır kentlerde yaşayan Suriyeliler, Arap Baharı’nın diğer ülkelerde olduğu gibi kendi ülkelerine de özgürlük ve demokrasi getirmesini beklediklerine dile getirdi.

Ortadoğu’daki birçok Arap ülkesinde liderlerin devrilmesine neden olan Arap Baharı, Suriye’de de etkisini gösteriyor. Suriye’de 1 yılı aşkın süredir devam eden iç çatışmalardan kaçan Suriyeliler komşu ülkelere sığınırken, Türkiye’de de Gaziantep, Hatay, Şanlıurfa’da kurulan çadır kentlerde barınan mülteciler ülkelerine dönecekleri günü bekliyor. Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesindeki Süleymanşah Konaklama Tesisleri’nde kalan 22 bin 400 Suriyeli, Arap Baharı’nın diğer ülkelerde olduğu gibi kendi ülkelerine de özgürlük ve demokrasi getirmesini bekliyor. 5 ay önce Suriye’nin Halep kentinden Akçakale’ye gelen 32 yaşındaki Enes Dik, Arap Baharı ile birlikte Ortadoğu’daki halkların özgürleşmesini beklediklerini söyledi. Savaştan önce muhasebecilik yapan ancak şuan mülteci kampında barınan Dik, “Dileriz Arap Baharı ile özgürlük, demokrasi ve insan hakları Arap ülkelerine hakim olsun. Bütün Araplar özgürlüğüne kavuşsun. Biz Arap Baharı’nda Ortadoğu’da ve özelikle Suriye’de zulmün kalkmasını, zoraki yönetimin kalkmasını, onun yerine daha özgür, daha bağımsız ve daha insani, yaşanılır bir hayat bekliyoruz. Biz Arap Baharı’ndan ve Suriye’den bu değişimi bekliyoruz. Arap Baharı inşallah bu değişimi gerçekleştirecek ve bu değişim bizim hayatımızda da kendisini gösterecek. Bizim daha özgür, eşit ve kardeşçe bir ortam beklentimiz var. Dileğimiz Arap Baharı, Ortadoğu’da ve Arap ülkelerinde bu değişimi ve özgür ortamı getirecektir. Biz bundan ümitvarız” diye konuştu. “Savaşımız uzun sürdü ama zaferimiz yakındır” diyen Enes Dik, “Biz diğer Arap ülkeleri gibi şanslı değiliz. Diğer Arap ülkelerinde özelikle silahlı kuvvetler halkın yanında durdu. Bizde ise silahlı kuvvetler Beşar Esad’ın yanında durdu. Ayrıca diğer Arap ülkelerine yabancı devletler destek verdi. Bizde Rusya, Japonya ve Çin’in Esad’a destek vermesi bizim zaferimizi engelledi. Ama biz Allah’a inandık. Allah diyerek yola çıktık. Rabbimiz ve Mevlamız bizi zafere erdirecektir. Biz bu konuda sadece Allah’a güveniyor ve ona inanıyoruz. Dost ülkelerin de bize yardım etmesi ile zaferimiz yakındır” dedi.

ÇADIR KENTLER KIŞA UYGUN DİZAYN EDİLDİ

Çadırlarının kış şartlarına göre ayarlandığını ve bu konuda her türlü çalışmaların yapıldığını da söyleyen Suriyeli mülteci, “Kışın gelişi ile birlikte çadırlarımıza izolasyon yapıldı. Çadırlarımızın üzerine naylonlar çekilerek kışın yağmurundan ve soğuğundan korunmamız sağlandı. Çadırlarımızın altına da yağmur sularından ve soğuktan korumak için döşeme ve kilit taşlar yapıldı. Ayrıca bütün çadırlarımızda sobalar mevcut. Çoluk çocuğumuzla ısınabildiğimiz bir ortamda barınıyoruz. Gerçekten bu ortamı ancak Türkiye Devleti sağlayabilir. Bu anlamda Türkiye Devleti’ne teşekkür ediyoruz. Gerçekten Türk halkının bize kardeş olduklarına inanıyoruz. Aksi takdirde hangi ülkeye gitseydik bize bu yardımı sağlayamazdı. Biz burada kendi evimizdeymiş gibi yaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk halkına bize açtığı bu kucaktan dolayı, insani ihtiyaçlarımızı karşılamalarından dolayı başta Türk hükümetine ve Türk halkına teşekkür ediyoruz. Gerçekten bize kucaklarını açtılar, bizi himaye ettiler. Bizim bütün ihtiyaçlarımızı karşıladılar” ifadelerini kullandı.

“BİZ KADIN OLARAK ÇOK SIKINTILAR ÇEKTİK”

Suriye’de yaşanan savaşta kadınların, çocukların ve yaşlıların büyük acılar çektiğini anlatan Enes Dik’in eşi Emine Dik ise, “Beşar bize gerçekten çok zulmetti. Çocuklarımızı, yaşlılarımızı öldürdü. Kadınlarımıza sıkıntılar yaşattı. Biz bu konuda kadın olarak gerçekten çok sıkıntılar yaşadık” diye konuştu.

Çadır kentlerde her şeyin onların rahatı için çok iyi düşünüldüğünü söyleyen 3 çocuk annesi Emine Dik, sözlerine şöyle devam etti:

“Şuan Türkiye’de çadır kentlerdeyiz. Bize çok iyi imkanlar sağlanıyor. Tabi ki biz burada gerçekten iyi koşullar içerisindeyiz. Ama kendi evimiz gibi olamaz. Biz umut ediyoruz ki bu savaş bir an önce biter, kendi evlerimize döneriz. Ama tabi bize bütün bu imkanları sağlayan Türk hükümetine ve Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a bu konuda teşekkür ediyoruz. Umut ediyoruz ki tekrar ülkemize dönerek barış, esenlik ve demokratik bir ortamda yaşamımıza devam edelim.”