(özel Haber) Talasemi Hastaları İçin Kan Nakli, ‘hayat’ Demek

Prof. Dr. Zeynep Karakaş, “Talasemi hastaları 3 haftada bir dışarıdan kan alarak normal yaşamlarını sürdürebilirler. Kan almazlarsa yaşayamazlar. Kan bağışını ihmal etmeyelim” dedi.

8 Mayıs Dünya Talasemi Günü. Halk arasında Akdeniz Anemisi olarak bilinen talaseminin ülkemizde sıklıkla görülen bir kansızlık nedeni olduğunu belirten İstanbul Üniversitesi Talasemi Merkezi Başkanı Prof. Dr. Zeynep Karakaş, “8 Mayıs’ta farkındalığı artırmak için birtakım etkinlikler yapılıyor. Toplumumuzda 100 kişinin 2’si bu hastalığın genini taşıyor. Taşıyıcıların bilinmesi, klinik bulguları olmasa bile genetik danışma açısından önemli. Çünkü iki taşıyıcı evlendiği zaman çocuk hem anneden hem babadan bu geni alabilir. Dolayısıyla hasta olabilir yani iki geni de talasemi geni ise o zaman normal hemoglobin yapılamaz ve dışarıdan kan alması gereken ağır bir hastalık tablosu oluşabilir” diye konuştu.

YAŞAM SÜRELERİ UZADI

Yüzde 25 olasılıkla iki hastalık geninin karşı karşıya gelebildiğini fakat taşıyıcıların belirlenmesiyle hasta çocuk olmasının engellenebildiğini açıklayan Prof. Dr. Karakaş, “Hasta olanlar eskiden kan almazlarsa hiç yaşayamazlardı. Artık kan alarak yaşamlarını sürdürebiliyorlar. Eskiden 20’li yaşlara kadar yaşayabiliyorlardı. Dışarıdan alınan kanlarla biriken demir, hastanın karaciğer ve kalbinde biriktiği için hayati tehlike yaratıyordu. Şimdi demir atıcı ilaçlarla normal bir insan yaşam süresine kadar ulaşabildiler” diye konuştu. Prof. Dr. Karakaş sözlerine şöyle devam etti: “Talasemi hastasının yaşayabilmesi için öncelikle kana ihtiyacı vardır. Kan da biyolojik bir ürün ve sadece insanlardan karşılanabiliyor, hiç bir şekilde yapılamıyor. Bu nedenle kan bağışına dikkat çekmek gerekir. 3 haftada bir genellikle kan alıyorlar.”

TARAMA TESTLERİ YAPILMALI

Eskiden talasemi taşıyıcılarının tesadüfen yakalandığını, artık günümüzdeki imkanlarla bunu tesadüfe bırakılmaması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Karakaş, “Kansızlık çoğu zaman demir eksikliği sanılıyor. Dolayısıyla tarama programlarıyla talasemi taşıyıcılığını anlayabiliriz. Taramalar doğacak çocuk için önemli. Evlenmeden önce gençlerin hemoglobin elektroforezi testini yaptırmaları gerekiyor.

2 taşıyıcı evlenmeyecek diye bir şey yok ama bunu bile bile evlenmeleri bir sürprizle karşılaşmamaları açısından önemli” diye konuştu.

KAN ALMAKTAN UTANMASINLAR

Talaseminin ülkemiz için önemli bir sorun olmakla birlikte önlenebilecek bir hastalık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Karakaş, “Talasemili çocuklarda gayet iyi tedavi edilebilir. Hastalarımızın sağlıklı yaşaması ve topluma kazandırılması için her şeyi yapabiliriz. Toplumun bilinçlendirilmesi hastalarımız için çok önemli. Çünkü onlara karşı bir ön yargı olduğu zaman toplumdan soyutlanıyorlar. Kendilerini ifade edemiyorlar, kan almanın kötü bir şey olduğunu düşünüyorlar. Kan almak kötü, tehlikeli bir şey değildir. Ömür boyu kan alan hastalar var. Toplumun bu kişilere diyabet, tansiyon hastası gibi bakması gerekiyor” şeklinde konuştu.