Diyarbakır'da 120 santim boyu ve tek koluyla yaptığı grafik, tasarımlarla mucizeler oluşturan engelli Ömer Kolakan, yaptığı çalışmalar ile şaşırtıyor.
Silvan ilçesinde annesinin gebelik döneminde merdivenden düşmesinden ötürü bir kolunu kaybeden Ömer Kolakan'ın, bu kazanın boyunun uzamasına da engel olduğunu belirtildi. Talihsiz bir kaza geçiren Ömer Kolakan’ın hayatı hem başarılarla, hem de trajik anlarla dolu. 1989 yılında Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde dünyaya gelen Ömer Kolakan’ın trajik öyküsü çocukken başladı. Başta komşuları ve arkadaşlarına karşı kendini sık sık küçülmüş hisseden Kolakan, okuma isteğiyle hayata tutundu. Ailesinin kendisini okula göndermeleri için sürekli istekte bulunan Ömer Kolakan, okulda gördüğü bilgisayarın hayatını değiştirecek bir şey olacağına karar verdi.
Evinde bilgisayar olmadığı için internet kafelerde kendi kendine bilgisayarı öğrenen Kolakan, bir süre sonra grafik ve tasarım programlara yoğun bir ilgi duymaya başladığını söyledi. Görsel tasarım programlarını tek eliyle yaparak büyük mucizeler oluşturan Ömer Kolakan, profesyonel bir şekilde çalışamaya karar verdi. Bilgisayarı ileriye yönelik bir meyve ağacı olarak düşündüğünü belirten Kolakan, "Engelli oluşum annemin gebelik döneminde merdivenden düşmesiyle oluşmuş. Çocukken çok sıkıntılar yaşadım. Komşularımızdan, onların çocuklarından hatta bazen aile içerisinde bile sorunlar yaşıyordum. Kendimi sürekli küçük düşürülmüş hissediyordum. Acaba bir bisiklete binebilecek miyim, eğitim alabilecek miyim gibi kaygılarım vardı. Çocukluktan beri, büyüyünce bunlar gibi şeyleri yapabilecek miyim diye hep düşünüyordum. İlk önce okul ile ilgili sorunlar yaşamaya başladım. Okula gitmek istiyordum. Ama her zaman olduğu gibi okul döneminde de önümde bir engel vardı. Okula bir türlü gidemedim. Daha sonra ailemi ikna ederek beni okula gitmeye başladım. Okul hayatımda çok başarılı oldum” şeklinde konuştu.
“İŞ YERİM BENİ HAYATA TUTUNDURDU”
İşe ilk başladığında kaygılı olduğunu ifade eden Ömer Kolakan, özellikle iş verinin kendisine verdiği güvenle işine dört elle sarıldığını belirtti. Kolakan, "Bilgisayara ilk ilgim 2002 yılında oluştu. Teknolojiyi her zaman önemsedim. İlk önce internet kafelerde kendimi geliştirdim. Grafik ve görsel programlarla uğraşmaya başladım. Uğraştıkça her geçen gün ilgim artıyordu. Bunu daha fazla geliştirmek istedim. Grafik ve tasarım ile ilgili programları profesyonel bir şekilde öğrendim. Daha sonra şu an çalıştığım iş yerine başvuru yaptım. İşe ilk başlamadan önce tereddütlüydüm. Acaba iş yerime ne kadar fayda sağlarım diye düşünüyordum. Müşterilerin taleplerini ne kadar karşılayabileceğim diye sık sık kaygılanıyordum. Zaman geçtikçe böyle bir sorun kalmadı. Çalıştığım iş yerimden son derece memnunum. Hem işveren hem de iş arkadaşlarım benim engelli olduğum için benim engellimi yansıtmadılar. Bu da benim için başarılar üretmeye neden oldu” diye konuştu.
Engelli diye bir şeyin olmadığını anlatan Kolakan, her zaman engelleyenlerin olduğunu söyledi. Kolakan, “Bugün küçük bir çocuğa, siz su ve ekmek vermeyi öğretmeyip onu geliştirmezseniz o çocuk gelişemez. Aynı zamanda topluma faydalı olmaz. Engelli insanlarda öyle. Her insanın illaki bir hedefi olması gerekiyor. Hedef olduktan sonra başarı mutlaka gerçekleşecektir. Biz engellelerin dikkat çektiğimiz bir durumu vardır. İnsanların sözlü ifade etmediklerini davranışlarıyla neler anlatmak istediklerini anlıyoruz. Ben bu işe ilk başladığımda ne kadar fayda sağlayıp sağlayamayacağım gibi bir sorun vardı. O durumun farkındaydım. Hatta müşterilerin de bakışlarından anlıyordum. Ama bunu da aştık. Şuan işverenim ve müşterilerimizle iyi bir ortam oluşturmuşuz. İşverenler, her engelinin yapacağı birçok iş olduğunu bilmeleri gerekiyor. Önemli olan işverenin o engelliye bir fırsat verebilmesidir. Bugün bir engelli çalışırsa, yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Yeter ki engellilere bir kapı açılsın” dedi.
Çalıştığı iş yerinde mesleğinde önemli işlere imza atarak, görsel ve tasarım programlarında tam profesyonel bir şekilde işini sürdüren Ömer Kolakan, engelliler için de grafik ve tasarım kursu vereceğini ifade etti. Kolakan, "Engelli arkadaşlar için kendim bir proje hazırlıyorum. Engelliler için grafik ve tasarım eğitimi vereceğim. Şu an zaten grafik ve tasarım bölümlerinden mezun olan öğrencilere eğitim vermekteyim. Görsel tasarım ve matbaa teknikleriyle ilgili eksiklerinin gidermeleri için gerekli desteği veriyorum” şeklinde konuştu.
“ÖMER İLE ÇALIŞMAKTAN GURUR DUYUYORUZ”
Ömer Kolakan’ı işe aldığında bazı tereddütlerinin olduğunu anlatan işveren Erkan Altındağ, yaptığı işleri gördükçe kendisiyle çalışmaktan gurur duyduğunu belirterek, “Bizim işimiz grafik ve tasarım olduğu için Ömer’in engelli olduğunu gördüğümde tereddüt ettim. Acaba mevcut konumu itibariyle ne kadar yararlı olup, olamadığını düşündüm. Ama ne olursa olsun ben Ömer’in çalışmasını istiyordum. Yaklaşık 4,5 yıldır bizimle birlikte çalışıyor. İlk çalıştığı gün ve bugün ile arasında çok fark vardır. Normal bir insanın yani engelli olmayan bir insanın yaptıklarından çok çok iyisini yaptı. Kendisinin mesleğine pozitif yaklaşmasından ötürü bizi sürekli heyecanlandırdı. Bundan dolayı bugüne kadar kendisiyle çalışmaya devam ediyoruz. Ömer’in işe başlamasıyla müşterilerimizin bakış açısı nasıl olur diye tereddüt ettik. Ama bunu da kendimizi hiçbir zaman sorun etmedik. Onunla çalıştığımız için birçok kurum ve kişi bundan büyük bir memnuniyet duyarak bizimle çalışmaya devam ediyor. Böyle bir insanın bu kadar azimle çalışıyor olması hem bizlere hem de müşterilerimize büyük bir mutluluk veriyor. Şuan, Ömer, grafik bölümünde çalışan tüm elamanlarımızın aynı zamanda sorumluluğunu da yapıyor. Onlara mesleki konuda eğitimler veriyor. Ömer bizim hiçbir zaman güvenimizi sarsmadı ve onunla çalışmaktan gurur duyuyoruz. Engelli vatandaşlarımız Ömer’i örnek alarak gelecekle ilgili hiçbir kaygıları olmadığını ve engelleri ne olursa olsun umutsuzluğa kapılmamaları gerek. Onlar bizim parçalarımız, onlarla çalışmak bizi her zaman mutlu etmiştir. Biz işverenler olarak, sağlıklı bir insanı çalıştırmak, daha hızlı verim almak hoşumuza gider. Engelli biriyle çalışmaktan tereddüt duyarız. Ama öyle olmamalı. Örneğin, Ömer, normal bir elamanımızdan çok fazla aktif bir şekilde çalışıyor. Onun bakış açısı birçok kişiden daha güzel ve daha doğru olduğunu düşünüyorum. Çünkü o bizden daha fazla pozitif yaşıyor” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz