Denizli Çivril Adliyesinde görev yapan zabıt katibi tarafından 100 bin TL dolandırılmaya çalışıldığı iddia edilen kadın, inadı sayesinde hem dolandırılmaktan kurtuldu hem de dolandırıcıyı yakalattı.
Çivril Adliyesinde geçtiğimiz 4 Ocak’ta meydana gelen olayda, Server Cengiz (64) vasisi olduğu evlatlığı Mustafa Cengiz’e, Hollanda’dan özel bir banka şubesine yatırılan özürlü maaşını alabilmek için avukatları aracılığı ile ‘vasi’ davası açtı. Dava sürecinde ise banka şubesindeki 100 bin TL para bloke altına alınarak kullanılmasına izin verilmedi. İddialara göre, Çivril Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülen davanın içeriğini bilen aynı mahkemenin kaleminde görevli zabıt katibi E.P. (36) aile üyeleri ile irtibata geçerek mahkeme hakiminin e-imzalı belgesini usulsüz bir şekilde çıkararak aileye verip parayı bankadan çekmelerini sağladı. Aile üyelerinden bir hafta sonra geri verilmek üzere parayı dosyaya konulması için isteyen E.P, çiftin şüphelenerek savcılık kalemi ile görüşmesinin ardından gözaltına alınıp ardından sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklanarak Kocabaş Kapalı Cezaevine gönderildi.
"Eşim beni bastonla dürterek parayı vermemi söylüyordu"
Olayın ardından İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirinin ulaştığı Server Cengiz, inadı sayesinde dolandırılmaktan nasıl kurtulduğunu ve dolandırıcı zabit katibini nasıl yakalattığını anlattı. Cengiz, E.P.’nin ilk olarak kendini cep telefonuyla akşam saatlerinde aradığını söyledi. Kendisinin eşinin yüzde 50 özürlü oğlunu evlatlık aldığını ve onun biriken parasını araba almak için bankadan çekmek için mahkemeye verdiklerini söyledi. E.P.’nin bu süreçte çalıştığı mahkeme kaleminde dosyayı en ince ayrıntısına kadar okuduğunu ifade eden Cengiz, "Bize tuzak hazırlamış, millete tuzak hazırlamış. Hakimin haberi olmadan belge vermiş. Hakim kararıyla bankacı parayı verdi, onu da kandırdı, hepimizi kandırdı bu çocuk. Herkesi böyle kandırdıkları gibi kandırmaya kalkmış bu çocuk. Ben çocuğa ‘ben sana gelmem parayı da vermem’ dedim ‘neden?’ dedi. ’Ben şahit olmadan bu parayı sana getirip vermem’ dedim. Eşim de sürekli beni bastonu ile dürterek parayı vermem gerektiğini söyledi. Ben ’2 şahit bulmadıktan sonra amire, memura sormadıktan sonra ben bu parayı o çocuğu vermem’ dedim, vermeyecektim. ’Kalem odasına para koyulmaz’ dedim. Bir de ’Dosyanın arasına koyulup da para alınmaz’ dedim. ’Ben vermeyeceğim, şahit bulun gelin öyle vereceğim’ dedim" şeklinde konuştu.
"5 kuruş da alamadı, ben de vermedim"
Kendisinin eşiyle parayı çektikten sonra adliyeye gittiğini ancak E.P.’nin yanına çıkmayıp savcılık kalemine giderek olayı anlattığını ifade eden Cengiz, bilgisayardan bakıldığında hakimin mührü ve imzasıyla onun haberi olmadan belgenin çıkarıldığını kaydetti. Savcılıktaki görevlinin olayı hemen mahkeme hakimine bildirdiğini ve onun da apar topar savcılık kalemine geldiğini belirten Cengiz, o durumda dahi E.P.’nin kendisine parayı vermesi konusunda ısrar ettiğini dile getirdi. Cengiz, "Çocuk şebeke gibi olmuş biz de kandık. Ama paraya gelince ben pişman oldum. ‘Bir hafta kadar kalemde duracak para bizim dosyanın arasında duracak’ dedi. O dosyayı biz kaç kere gittik gördük. Bizim dosyalar ve diğer dosyalar çiğneniyordu yerlerde. Bunda var bir iş dedim, vermedim ben savcıya hakime gidip, oraya buraya gidip tanıdığımdan şahit bulup öyle verecektim, şahitli verecektim. Olay hakime duyurulunca hepsi çözüldü, hepsi hakimin eline geçti. 5 kuruş da alamadı, ben de vermedim" diye konuştu.
Öte yandan, Cengiz’in, tutuklanan E.P. hakkındaki şikayetinin halen devam ettiği bildirildi.