(özel Haber) Yazar Bülent Tekin'den Kürt Sorunu Çözümü Değerlendirmesi

Kürt sorunu konusunda sürekli tartışmaya yol açan AK Parti ile BDP’nin bir araya gelmemesi ve ortak çözüm politikası üretilememesini değerlendiren yazar Bülent Tekin, sorunun BDP’nin Kandil'in dilini kullanarak, tüm çözüm politikalarını İmralı’ya havale etmesinden, AK Parti’nin de eski reformist tavrını sergilememesinden kaynaklı çözülemediğini ileri sürdü.

AK Parti'nin Kürt sorununu çözme konusunda yeni hamleler başlanacağının sinyalini vermesiyle birlikte bölgede konu yeniden tartışılmaya başlandı. İHA muhabirine konuşan yazar Bülent Tekin, yeni anayasanın yapılmasıyla sorunun çözülebileceğini ifade ederek, BDP’nin kendisine özgü politika üretememekle sorunu daha da ağırlaştırdığına dikkat çekti. Tekin, AK Parti hükümetine Kürtler tarafından yoğun bir ilginin gösterildiğini hatırlatarak, hükümetin çözüm politikası üretmesi gerektiğini vurguladı. Tekin, “Adalet ve Kalkınma Partisi Türkiye’de başta reformist hareket olarak gözüktü. Bir çok kesimden de olumlu puanlar alıyordu. Kürtler de bu yönüyle AK Parti'ye olumlu baktı. Onlar da cumhuriyetle birlikte ezilmiş olan İslami ve demokrat kanadın bir temsilcileriydi. AK Parti ilk reformist tavrını sürdüremedi. Çünkü ülkede askeri vesayet vardı. Askeri vesayet, Kürt sorununa tamamen Türkçülük maskesiyle bakıyor. Yani Kürtler yoktur, böyle bir anlayışı da kabul etmiyorum, hiçbir hükümet benim bu anlayışıma karşı çıkamaz diyordu. Gladio ve birtakım askeri darbelerin köklerini araştıran mahkemeler oldu. Daha sonra Ergenekon yapılanması ve birtakım darbe planları ortaya çıktı. Bunlarla mücadele yapılırken, askerlerin tepkisini aldı. Bu AK Parti'nin demokratik ve reformist tavırlarını yavaşlattı. Bu yönüyle de mücadele etmek zorunda kaldı ve iktidarda kalabilmek için kendisi bir bakıma frene basmış oldu. Bundan dolayı Türkiye, Kürt sorunuyla ilgili olan eski tavır ve söylemlerini söylemek zorunda kaldı. AK Parti’nin 3 kez üst üste iktidar olması, hakim ve etkili olması onun bu şekilde davranmamasını gerektiriyordu. AK Parti eski reformist tavrını sürdürmemekle hata etmiştir” dedi.

“BDP ÖZGÜN BİR DURUŞ SERGİLEMİYOR”

BDP'nin böylesi bir demokrasi ortamında kendi etkin politikasını dağdan farklı, TBMM’de olan etkin olan bir politikasını gündeme getiremediğini ifade eden yazar Bülent Tekin, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“BDP her şeyi dağa havale etmiştir. Dünyanın başka ülkelerinde görüldüğü gibi etnik sorunu çözen bir parti görünümünde de olsa kendisinin kişisel görüşüyle ilgili herhangi bir eylemi, projesi ve politikası olmamaktadır. Tamamen dağın söylediklerini gündeme getirmektedir. Özel konularda herhangi bir etkinliği yoktur. Bu nedenlerle BDP Kürt sorununu çözmede tek başına ya da iktidarla birlikte çözme politikasını yapamamaktadır. Bu konuda iki partinin en fazla hangisi daha fazla haksızdır derseniz, AK Parti’nin iktidarda olması, daha fazla oy alması, halkın büyük bir kısmının kendisine sempati beslemesi, bunların içerisinde Kürtlerin olmasından dolayı biraz daha fazla sorumlu görmekteyim. Fakat BDP’de özgün politikalarını uygulamaması, dağın dışında herhangi bir söylemenin olmaması, bütün konuları İmralı’ya havale etmesiyle birlikte özgün bir duruş sergilemediğinden dolayı haksızdır”.

“ÇÖZÜM YENİ ANAYASA İLE OLUŞUR”

Kürt sorununun çözümünün yeni bir anayasa ile olabileceğini belirten Tekin, hükümetin Kürt sorunu konusunda, Cumhurbaşkanlığı, yerel ve parlamento seçimlerinde oy kaybedeceği konularını dikkate almadan, anayasa değişikliğinde BDP’nin desteği olmaksızın çok özgürlüklü bir anayasa yapması ve bunda samimi olması gerektiğini dile getirdi. Tekin, "Eğer Kürt sorunu çözülmek isteniliyorsa, Kürt meselesinin anayasada yer alması gerekiyor. İsim olarak değil, içerik, amaç ve anlam itibariyle anayasa içerisinde olması gerekiyor. Türkiye bu kadar kötülükleri yaşamayı hak etmemiş bir ülkedir. Akan kan, huzursuzluk, operasyonlar, askerin şehit olması ya da dağda PKK militanlarının öldürülmesi, bunlar ülkeye çok da yakışacak olaylar değildir” şeklinde konuştu.