Türkiye’de son dönemlerde artan terör saldırıları iş olanaklarını etkiliyor. İş imkânlarının daralması çalışacakları güvencesiz çalışma koşullarını kabul etmeye zorluyor. İşi olanlar çalışma koşullarından, işsizler iş sahibi olamamaktan kaynaklı psikolojik sorunlar yaşıyor.İş sağlığı ve güvenliğini etkileyen birçok risk etmenleri bulunduğunu, bu etmenler arasında psikososyal faktörlerin günümüz şartlarında daha da önem kazandığını aktaran İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü ve İş Sağlığı ve Güvenliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fahri Erenel, artan terör olaylarının iş dünyasına yansımalarından söz etti: “Bugün şehirlerde artan terör olaylarının işverenler ve iş yeri sahipleri üzerinde olduğu gibi çalışanlar üzerinde de başta stres olmak üzere olumsuz birçok yansıması olmaktadır. Artan stresin yarattığı sorunlara işsiz kalma korkusu, birçok iş yerinde giderek artan oranda, özellikle yöneticilerin psikolojik baskılarının yani mobbing’in neden olduğu sorunları da eklediğimizde çalışan insan üzerinde kaldıramayacağı yoğunlukta baskı oluştuğunu görebiliyoruz. Aynı şekilde işsiz olanların üzerinde de zaten işsiz olmanın yarattığı strese bir de artan terör olayları nedeniyle kısa zamanda yeni iş imkânlarının olamayacağı düşüncesi de eklendiğinde benzeri bir baskının olduğu bir gerçektir.”ÇATIŞMA BÖLGELERİNDE İŞ YERLERİ KAPANIYORYatırımcıların ilk olarak yatırım yapmayı düşündüğü bölgenin risk durumuna bakacağını anımsatan Yrd. Doç. Dr. Fahri Erenel, terör eylemlerinin yoğunlaştığı bölgelerde yaşayan insanların çalışma imkânlarının giderek azalabileceğini, yapılmayan vazgeçilen yatırımlar ve mevcut iş yerlerinin kapanması nedenleri ile işsiz oranının giderek artabileceğini söyledi. Erenel, sermaye sahibinin iş yapacağı yerde bakacağı ilk şeyin risk durumu olduğunu anlattı. İş makineleri ve araçları yakılıyorsa, şantiyedeki binalar ve konteynerleri yok ediyorlarsa, çalışanlar tehdit ediliyor ve kaçırılıyorsa o bölgede bir yatırımcının yatırım yapmayacağını anlatan Erenel, şöyle konuştu: "Bu da o bölge insanının işsiz kalmasına neden olur. İşsiz kalan insan çaresizlik içinde kalır. Ailesine bakamayan, bunun sorumluluğunu hisseden kişi psikolojik bazı sorunlarla karşı karşıya kalır.”İŞSİZLİK SOSYOLOJİK BİR OLGUTürkiye’de terör ortamının iş hayatına yansımasında bölgesel farklılıklara dikkat çeken Fahri Erenel, terör eylemlerinin arttığı bölgelerdeki durumu aktardı: “Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da, medyadan da izlendiği gibi çok sayıda iş yeri kapandı. Oteller kapandı, illere düzenlenen kültürel ve turistik tur durduruldu veya güzergahları değiştirildi. Turistik bir turun bölgede birçok sektöre ciddi katkı sağladığını, önemli iş imkanları yarattığını biliyoruz. O bölgede çok sayıda insan işsiz kaldı. Bu durumu ailesine yansıtan var, yansıtmayan var veya ailesiyle bu yüzden ilişkisi bozulanlar var. Bu sosyolojik bir olgu, suya atılan taşın yarattığı dalga gibi etrafı etkiliyor.”İŞSİZLİK, İŞ GÜVENCESİZLİĞİNİ ETKİLİYORSosyolojik bir olgu olarak işsizliğin farklı boyutlarına değinen Fahri Erenel, sözlerine şöyle devam etti:“İşe girenler yüksek işsizlik oranı ortadayken yalnızca iş bulabildiğine şükrederek, günlük ortalama 10-12 saat çalışmaya, güvencesiz çalışma koşullarına razı olmak zorunda kalıyor. Çalışanlarda olumsuz şartların, aşırı çalışmanın, sosyalleşememe ve ailesine yeterli zamanı ayıramamanın yarattığı bir takım gerginlikler oluyor. Stres ve stresin yol açtığı ruhsal bozukluklar ortaya çıkmaya başlıyor.”İŞ SEÇİMİ İŞSİZLİK ORANINI ARTIRIYORİŞKUR’un verilerini değerlendiren Fahri Erenel, genç işsizlik oranının yüzde 20’ye ulaştığını, ancak özellikle hizmet sektöründe bazı alanlarda ciddi açık yaşandığını belirtti. Herkesin isteyerek ya da istemeyerek bir meslek sahibi olduğunu, ancak çoğunun mesleğini yapmadığını, yüksek oranda da işinden memnun olmadıklarını söyleyen Erenel, “İş seçimi nedeniyle gençlerimizin büyük bir kısmı çalışmıyor. İstanbul’da en çok çağrı merkezi, garsonluk gibi hizmet sektöründe eleman aranıyor. Mesela markette çalışacak kişi bulunamıyor, ciddi bir açık var. Hiç kimse de buralarda çalışmak istemiyor” dedi. Sanayi ve diğer sektörlerde katma değer oluşturan, Türkiye’ye rekabet avantajı sağlayacak şekilde üretimin yapılması gerektiğini söyleyen Erenel, “Gençleri bu alanlara, araştırma geliştirme merkezlerine yönlendirmek gerekir. Türkiye bu şekilde ilk 10 ekonomi arasına girebilir” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz