Özel Kalem Müdürü, Erbakan'ı Anlattı

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Karaman, 24 yıl Özel Kalem Müdürlüğü'nü yaptığı eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın en çok kendisini anlamayanlara kırıldığını bildirdi.

Başbakanlık yaptığı yıllar da dahil, 24 yıl Özel Kalem Müdürlüğü görevini yürüten Karaman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2 yıl önce yaşamını yitiren Necmettin Erbakan'ın, sadece Türkiye için değil Müslüman ülkeler ve insanlık için kurtuluş reçetesi arayan bir lider olduğunu söyledi. Erbakan'ın Türk milletinin başka ülkelerin kapısında beklemesini istemediğini, o ülkelerle eşit olmak için çalıştığını dile getiren Karaman, insanlar arasında dil, din, ırk ayrımı yapmadığını ve çok nezaketli bir insan olduğunu ifade ederek, "Proje hazırlar. Bunların hayata geçmesi için yıllık, aylık, günlük ve saatlik planlarını yapardı. Hepsini harfiyen uygular, hiç aksatmazdı" dedi.

Erbakan'ın, Refahyol Hükümeti kurulur kurulmaz memura ve işçiye yüksek zamlar verdiğini hatırlatarak, borçlanmayı kabul etmeyen hükümete baskı yapan unsurlarla mücadele ettiğini söyledi. Borç para alınmadığı için faiz ödemelerinin kısıldığını anlatan Karaman, bundan rant sağlayanların rahatsız olduğunu belirtti.

Mehmet Karaman, Erbakan'ın kurduğu havuz sistemine değinerek, "Kamu kuruluşlarının paralarını havuz sisteminde birleştirdi. Bu kurumların özel bankalardan kredi almasını yasakladı. Bu bankalar verdikleri kredilerle yüzde 100-120 faiz geliri elde ediyordu. Bankalar bundan rahatsız oldu" ifadelerini kullandı.

Necmettin Erbakan'ın D-8'in kurulmasına öncülük ettiğini dile getiren Karaman, şöyle konuştu:

"Gelişmekte olan 8 ülke ekonomik olarak birbirleriyle ticaret yapacak, ekonomileri gelişecekti. Bundan Avrupa ve Amerika rahatsız oldu. İmal ettikleri uçaklar ve arabaların pazarından mahrum olacaklardı. Bu sırada Amerika Dışişleri Bakanı Warren Cristopher, Türkiye ve komşu ülkelerindeki Amerikan büyükelçiliklerine bir kripto gönderdi. 'Kanaatimizce Türkiye'nin İran, Irak, Libya, Nijerya ve Sudan'la bağlarını kuvvetlendirmek konusundaki mevcut tutumu milli menfaatlerimize aykırıdır. Türk Hükümeti'nin yıkılması konusundaki planlarınızı hazırlayın ve bize gönderin' diye bir yazıydı. Esas Erbakan Hoca'mızın üzüldüğü nokta; bu projenin dışarıda yapılması ve Türkiye'de menfaati engellenen insanların, bazı askeri erkanı kullanarak 28 Şubat sürecini başlatmalarıdır."

-"Sivil inisiyatifin niçin eylemler yaptığını anlayabilmiş değiliz"-

28 Şubat'tan önce ülkenin ekonomik olarak çok iyi durumda olduğunu belirten Karaman, "Gazeteler manşetlerde, 'Erbakan Türkiye'yi uçuruyor' diye yazıyordu. 'Erbakan'ın 120 milyar dolarlık projeleri" diye manşetler atılıyordu. Sonra haberlerin hepsi kesildi. Fadime Şahin'ler, Müslüm Gündüz'ler, Ali Kalkancı'lar gündeme geldi. Bunları sanki biz yaptırıyormuşuz izlenimi verildi" dedi.

Mehmet Karaman, 28 Şubat günü yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında, Erbakan'ın 6 saat diğer konuşmacıları dinlediğini hatırlatarak, "Hocamız o gün eve gece yarımda geldi. Ne olduğunu sorduk, 'yatalım' dedi. 'Yarın inşallah görüşürüz.' Daha sonra anlattı. Kendisine 28 Şubat kararları dayatılmış. Erbakan Hoca'mız bu maddelerin Anayasa'ya aykırı olduğunu, incelenmesi gerektiğini, Anayasa'ya aykırı olmayanlar varsa bunların uygulanabileceğini teklif etmiş. Bu kararları imzalamamış" ifadelerini kullandı.

Necmettin Erbakan'ın 18 Haziran 1997'de hükümeti kurma görevinin Tansu Çiller'e verilmesi için istifa ettiğini hatırlatan Karaman, ancak Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in hükümeti kurma görevini önce bağımsız milletvekili Yalım Erez'e, sonra ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a verdiğini söyledi. Karaman, "Hükümet kurularak güven oyu aldı. D-8 askıya alındı. Havuz sistemi aynı gün ortadan kaldırıldı. Bankaların yönetim kurullarına emekli paşalar getirildi. Bu paşalar bankalara çok büyük yanlışlar yaptırdı. Bunun acısını sonraki hükümetler çekti" dedi.

Dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir'in 28 Şubat'ta asker müdahale etmeden, sivil inisiyatifin etkisiyle, zorlanarak, eylemler yaptırılarak hükümetin istifa ettirildiğini söylediğini aktaran Karaman, şunları kaydetti:

"Sivil inisiyatifin niçin eylemler yaptığını anlayabilmiş değiliz. İşçinin hakkı ödenmediği için eylem yapmadılar. Erbakan en çok kendisini anlamayanlara kırıldı. Yüzde 50 zam alan sendikaların yöneticilerine kırıldı, sonra karşısına geçtiler. 6 defa gidip 7 defa geri gelen Süleyman Demirel'e kırıldı. 'Demokrasiden yanayım', 'Bul 276'yı gel hükümeti kur' diyordu. Erbakan istifa ettiğinde beraberinde 282 imzalık dilekçeyi götürmüştü. Buna rağmen başbakanlık görevini başka bir partinin genel başkanına verdi. Ülke ekonomisi iyiye gidiyordu. Bundan bazıları rahatsızdı. Bu nedenle yönetim değiştirildi."