HABER

Özen: "Basel II ertelenebilir"

Özen: "Basel II ertelenebilir"

İSTANBUL(ANKA)–Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, Basel II'nin ertelenmesinin söz konusu olduğunu belirterek, "Bankalar bu konuda karışık. Bir takım bankalar ertelenmesinden yana, bir takımı değil. BDDK bu konuda önümüzdeki günlerde karar verecek diye düşünüyorum" dedi.

Ergun Özen, ANKA'nın haftalık İngilizce bülteni ANKA Review'a yaptığı açıklamada, piyasada ciddi fiyat rekabeti bulunduğunu belirterek, Basel II'nin bu konularda sektöre yardımcı olacağını söyledi. Basel II'nin ertelenmesinin söz konusu olduğunu ancak bu konuda kesin bir şeyin olmadığını söyleyen Özen, "Bankalar bu konuda karışık. Bir takım bankalar ertelenmesinden yana, bir takımı değil. BDDK bu konuda önümüzdeki günlerde karar verecek diye düşünüyorum. Operasyonel riskler 30 Haziran itibariyle dikkate alınmaya başlıyor. Bu da bize, ilave sermaye yeterliliği demek. 5-6 gün sonra operasyonel riskler –şu ana kadar en ufak bir tebliğ çıkmadı, bunu erteleyecek veya ertelemeyecek- 30 Haziran itibariyle dahil oluyor" diye konuştu.

Basel II'nin müşterilere yansımasına ilişkin kötümser hava yaratılmaya çalışıldığını vurgulayan Özen, buna katılmadığını kaydetti. Bankacılıkta inanılmaz bir rekabetin bulunduğuna işaret eden Özen, "Biz bir müşteriye bakarken, hala çok rekabetçi olacağız, hala fiyat rekabeti yapacağız. Bence müşteri kısa vadede Basel II'yi hiç hissetmeyecek" dedi. Özen, bankaların sermaye yeterlilik rasyosunun şu anda iyi ve doğru yerde bulunduğunu dile getirirken, "Müşteriye yansıyacak bir şey olmayacak ama hissedarlara etkisi olur. Hissedarlar daha fazla kredi koyar. Orta ve uzun vadede banka bilançoları çok büyük rakamlara ulaştığında o zaman Türkiye'de reel sektöre etkisi olacaktır. Önümüzdeki 2-3-4 yılı reel sektör çok iyi kullanılmak zorundadır. Nihai olarak Basel II'yi tehdit değil, fırsat olarak görüyorum" dedi.

"REEL SEKTÖR BASEL II'DEN KORKMASIN"

Ergun Özen, reel sektör firmalarının da, artık operasyonel risklere bakması gerektiğine dikkat çekerek, reel sektörün, iş yapış şekillerini iyi reyting almak için gözden geçirmek zorunda olduğunu söyledi. Özen, Basel II'ye geçiş sürecinde "krediler bıçak gibi kesilecek" gibi kesinlikle bir şey olmayacaktır ifade ederek, "Reel sektör kesinlikle korkmasın" dedi.

"YABANCILARLA BİRLİKTE İRRASYONEL REKABET AZALABİLİR"

Özen, yabancılar bankacılık sektörüne yeni gelmediğini belirterek, Türkiye'de ticari ve kurumsal bankacılıkta yabancılarla 15 senedir rekabet edildiğini söyledi. Bireysel bankacılıkta ürün çeşitliliği, hizmet kalitesi açısından Türk bankalarının yabancılardan hiç aşağı olmadığını dile getiren Özen, şöyle konuştu:

"Bir milat koyup da ‘rekabet yoktu, şimdi bundan sonra başlıyor' diye bir şeyi kabul etmiyorum. Bundan sonraki rekabetin iyi taraflarını da görüyorum. Daha rasyonel davranılabilir. Bazı Türk bankaları, fiyatlama ve bazı konularda irrasyonel davranabiliyor, müşteri kontratları daha yumuşak olabiliyor. Yabancı bankaların duruşu burada çok daha sağlam olabilir. İrrasyonel rekabette azalabilir. Ama Türk bankaları olarak biz, buna hazırdık. Bizdeki teknoloji alt yapısı yabancılarda yok. Bunu çok net görüyorum. Garanti Bankası'nın ortaklık sürecinde, 12 banka başvurdu. 12 bankanın da hayran kaldıkları bir tek bir şey oldu; bizim süreçlerimiz ve teknolojik platformumuz. Bu diğer bankalarda da var. Ortalamaya bakıldığında, hakikaten üstünlüğümüz var."

Yabancılarla birlikte rekabetin artacağını ama rekabetin rasyonel hale geleceğini vurgulayan Özen, yabancıların sayısının artmasının sağlıklı olacağını kaydetti.

"YABANCILARDAN, KENDİNE GÜVEN DUYMAYANLAR ENDİŞE EDEBİLİR"

Özen, yabancıların sektörde payının artmasından, kendilerine güvenmeyenlerin endişe duyabileceğini kaydederek, "Bankacılık sektöründeki yabancı payının artmasını tehdit olarak görenler herhalde ‘O yabancı bankalar gün gelir kredi vermezler, Hazine Bonosu almazlar' diye düşünüyor. Oysa, siz işinizi iyi yapıyorsanız, Türk bankası da sizin peşinizde koşar, Paraguay bankası da peşinizde koşar, Amerikan bankası da peşinizde koşar. Kendine güvenenlerin, işini iyi yapanların hiç böyle bir kaygısı yok" dedi.

Özen, yabancıların bir gün çıkabileceğine ilişkin endişeleri de, "Bazıları önümüzdeki 10-20 yılda iyi yapacak, bazıları yapamayacak. Dolayısıyla bankacılık sektöründe satın almalar bitmez, devam eder. Piyasa yavaşlayabilir, marjlar, karlar çok düşer, sahipleri bankalarını başkalarına satabilirler. Bu böyle bir süreçtir. Ben marjların 5 yıl içerisinde çok ciddi şekilde daralacağını düşünüyorum. Bazı bankalar, bazı bankalar tarafından satın alınabilir beş yıl sonra" şeklinde değerlendirdi.

"BANKALAR BİRLİĞİ BAŞKANI HER ZAMAN TÜRK OLMALI"

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) başkanlığına bir gün yabancılardan birinin gelme olasılığa ilişkin görüşlerini de aktara Ergun Özen, "Bu hassas bir nokta. Bankalar Birliği'nin başkanı her zaman Türk olmak zorunda. Ama yabancı bankayı temsilen de bir Türk olabilir. Bankalar Birliği'nin başkanının her zaman Türk olmasında fayda var. Bu konuda hassasım. Bankalar Birliği başkanı bankaların genel müdürleri arasından seçilir ve kendi görevinin yanı sıra bu görevi yürütür. Dolayısıyla başkanın Türk olması konusunda ben ısrarlıyım" diye konuştu,

"AVRUPA'NIN EN İYİ BANKASI OLMAYI HEDEFLİYORUZ"

Özen, Garanti'nin Avrupa'nın en iyi bankası olmayı hedeflediğini anlatırken, buna karar verecek olanın ise müşteri olduğunu dile getirdi. Garanti'nin her alanda işlerinin iyi gittiğini ve her alanda büyüdüğünü belirten Özen, Garanti Bankası'nın bulunduğu bütün iş kollarında performans kriterlerinin üst seviyelerde olduğunu söyledi. Özen, Garanti Bankası'nın kredi kartında, KOBİ'de, kurumsal ve ticari bankacılıkta iyi gittiğini, herhangi bir iş kolundan çıkmayacağını ifade ederek, "Benim dönemimde bu olmayacak. Marjlar çok daralır, bir yabancı, bir Türk bu işi çok daha iyi yapmaya başlar, o zaman olabilir. Birinin bizden daha iyi yapması ve bizi işin dışına atması lazım" dedi.

Özen, aşırı değerli YTL ve döviz kurunda yaşanan kayıpların ekonomi ile örtüşüp örtüşmediğine ilişkin ise şunları kaydetti:

"2000 yılında serbest kur rejimini benimsedik. Bu rejimin de disiplin getirici bir sürü katkısı oldu. Ama serbest kur rejiminde piyasayı tamamen arz ve talebe bırakıyorsunuz. Muazzam bir arz var. Dünyadaki likidite bolluğu ve Türkiye'ye olan inanılmaz ilgi, bir arz fazlası yarattı. Ben oynaklığın devam edeceğini ancak genel seyir olarak TL'nin değerli kalmaya devam edeceğini düşünüyorum. 1.50'ye ya da 1.60'a zıplayabilir ama sonra tekrar bir düzelme olacaktır."

"FAİZLER DOĞRU YERDE"

Özen, faizlerin doğru yerde olduğunu düşündüğünü dile getirirken, Merkez Bankası'nın politika aracının faizler, ana görevinin ise enflasyonla mücadele olduğunu söyledi. Özen, "Tutmayan bir enflasyon hedefi var, dolayısıyla faizlerin hızlı bir şekilde inmesini ben çok sağlıklı bulmuyorum. Enflasyonla mücadelede daha fazla kazanımlar elde edildiği takdirde, faizlerin düşmesine de yer açılacak. Ama çok hızlı faiz düşüşleri beklemek doğru olmaz" dedi.

"2-3 YIL İÇİNDE YÜZDE 30'UN ÜZERİNDE BÜYÜYECEĞİZ"

Garanti Bankası için 2007'nin 2006'dan da daha iyi bir yıl olacağını belirten Ergun Özen, geçtiğimiz yıl aktif büyüklük olarak yüzde 38 büyüdüklerini, bu yılda ona benzer bir büyümeyi yakalayacaklarını ifade etti. Özen, önümüzdeki 2-3 yıl da yüzde 30'un üzerinde büyüme rakamları beklediklerini kaydederek, "Bütün alanlarda çok çok iyi oranlarda büyüyoruz" dedi.

HEDEF BÖLGESEL BANKA OLMAK

Bölgesel banka olma hedeflerinin olduğunun altını çizen Özen, Rusya'ya, Romanya'ya, Hollanda'ya giden ilk yabancı bankalardan olduklarını kaydetti. Özen, "Bireysel anlamda da bölgesel bir banka olmak için her zaman global bir oyuncu ile yan yana gelmek istedik. Onun için GE ile ortak olduk. Bunun da meyvelerini hemen almaya başladık. Romanya'da şu anda bireysel bankacılığa girmiş durumdayız. Yılsonu itibariyle 40, iki sene içinde 100 şubeye çıkacağız. Ukrayna'da da bir banka satın alma planımız var. GE'nin varlığı, bireysel bankacılık konusunda bizi bölgesel bir banka yapma açısından önemlidir" diye konuştu.

"ARTIK SEKTÖR KRİZLERE DAYANIKLI"

Bankacılık sektörünün geçtiğimiz mayıs ayında çok iyi bir sınav verdiğini anlatan Özen, artık krizlere dayanıklı bir bankacılık sisteminin olduğunu kaydetti. Yabancı sermayenin girişi ile sistemin kendine olan güvenini arttığını vurgulayan Özen, yabancı sermayenin bankacılık sistemine girişine, bu yönüyle de olumlu bakmak gerektiğini sözlerine ekledi.

En Çok Aranan Haberler