İSTANBUL(ANKA) – İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü M. Ata Özer, Bahçelievler Erkan Avcı Anadolu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi'nde "mescit" bulunduğu iddialarına karşılık, "Hiçbir okulda mescit olmaz. Bununla ilgili tartışmıyorum. Bütün devlet dairelerinde bireylerin kendilerine göre ibadet yapma hakkı vardır. Öğrenci de yapabilir ama mescit şekline dönüştürülemez" dedi.
Özer, Tofaş ile Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hayata geçirilen "FIAT Teknik Öğretim Programı"na ilişkin imza töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bahçelievler Erkan Avcı Anadolu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi'nde "mescit" bulunduğu ve öğrencilerin burada namaz kıldığı yolundaki iddialara yanıt veren Özer, bu konuda ellerinde gerçek ve somut deliller bulunduğunu, konunun kendilerini aştığını söyledi.
Bu konuda gerekirse ileride bir açıklama yapılabileceğini dile getiren Özer, "Hiçbir okulda mescit olmaz. Bununla ilgili tartışmıyorum. Bütün devlet dairelerinde bireylerin kendilerine göre ibadet yapma hakkı vardır. Öğrenci de yapabilir ama mescit şekline dönüştürülemez" diye konuştu.
KURUS SIKI SİLAHLA YARALAMA
Beyoğlu Hüviyet Bekir İlköğretim Okulunda yaşanan kurusıkı tabancı ile yaralama olayına ilişkin sorulara karşılık ise "Olay ferdi bir olaydır" açıklaması yapan Özer, çocukları bu tür davranışlara sürükleyen nedenleri araştırmak gerektiğini vurguladı. Özer, İstanbul'da 3 bin okul ve 2.5 milyona yakın öğrenci bulunduğuna işaret ederek, "Her öğrencimizin başına bir öğretmen, bir idareci veya bir polis dikme yetkimiz yok, öyle bir lüksümüz de yok. O bakımdan öncelikle anne babalarımızın, yöneticilerimizin, öğretmenlerimizin, sivil toplum örgütlerimizin çocuklarımızı bu yöne iten nedenleri araştırması gerekiyor" dedi.
Olaya katılan 3 çocuğun ikisinin babaları bulunmadığını, yaralama olayını gerçekleştiren çocuğun babasının ise 5 yaşındayken gözleri önünde öldürüldüğünü belirten Özer, çocukların topluma kazandırılması için anne-baba ve yöneticiler olarak gerekli görevlerin yerine getirilip getirilmediğinin iyi düşünülmesine ihtiyaç olduğunu söyledi. Özer, olaydan sonra yaralanan öğrenci ile bizzat ilgilendiğini, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in de çocuğu hastanede ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini ilettiğini bildirdi.
ALEVİ ÖĞRENCİNİN DÖVÜLMESİ
Özer, Şişli'de bir lisede Alevi bir öğrencinin Din Kültürü öğretmeni tarafından dövüldüğü iddialarının sorulması üzerine ise, öğretmenin söz konusu olayda kabahatli olduğunu ancak öğrencinin Alevi olması nedeniyle dayak yemesinin söz konusu olmadığını kaydetti. Özer, şöyle konuştu:
"O çocuğun başına gelen olayı inceledik, bizzat annesi ile kendim konuştum. Annenin böyle bir şikayeti yok. Çocuk dövülmüştür ve döven öğretmendir. Bir öğrenci dövüldüğü zaman gerekli cezayı kanunlar çerçevesinde veririz. Ama dövülen çocuğu Alevi, Çerkez, Abaza, Türk, Kürt diye ayırırsak, işte o zaman toplumda felaket meydana gelir. Böyle bir olayın olmadığını da annesi kendi söyledi. Çocuğun alnında mı yazıyor veya herhangi bir marka mı var Alevi, Sünni olduğuna ilişkin.
Yavrularımızı bu tür ayrımlara sokmayalım. Hadiseyi yapan öğretmen suçludur. Yönetmelik gereği gerekli işlem yapılmıştır. Anında açığa alınmıştır. Soruşturma devam ediyor. Neticesine göre de gerekli idare ve adli cezaları alacaktır." (ANKA)