İstanbul Adalet Sarayı’nda bulunan 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında Erdoğan’ın avukatı Hatice Özay, “Önceki beyanlarımızı tekrar ediyoruz. Sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz. Hakaret suçunun unsurları oluşmuştur” dedi.
Mumcu’nun avukatı Bülent Utku da, “Müvekkilin yazısında yer alan sözlerden hangileri ile suçlandığı tam olarak iddianamede açıklanmamıştır. Ancak bir önceki celsede müdahil vekili açıklama yaparken müvekkiline acımasız davranan, halkına zülmeden, zalim kişi olarak tanımlanmasına suç olarak kabul ettiği yolunda bildirimde bulunmuştur. O halde müdahil bu yazıdaki başlıkta yer alan korkak ibaresinden bir şikayette bulunmamaktadır” dedi.
‘Dört yıl sekiz aya kadar hapis cezasıyla yargılanıyordu’
Yazının, Erdoğan’ın Gezi Parkı eylemleri sırasında Hatay’da hayatını kaybeden Abdullah Cömert’in annesi Hatice Cömert’ten şikayetçi olması üzerine yazıldığını hatırlatan Utku, “Mevcut davada müvekkil anlatıldığı üzere kendi yorumlarını açıklamalarını yapmıştır suç kastı yoktur. Biz bu gerekçe ile müvekkilin beraatine karar verilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.
Davayı karara bağlayan mahkeme, yazının şekli, kapsamı ve anlatım biçimi çerçevesinde sanığın değer yargılarını ifade ettiğini belirterek, suç unsurları oluşmadığı için Mumcu’nun beraatine karar verdi.
Özgür Mumcu, “cumhurbaşkanına hakaret” suçundan dört yıl sekiz aya kadar hapis cezasıyla yargılanıyordu.
‘Bilinen eski kural, zalimler korkak olur’
Mumcu, söz konusu yazısında, Erdoğan’a ilişkin şu ifadeleri kullanıyordu:
“Zalimliğinin sınırı yok. Oğlunun mezar taşındaki tozlarını silmesi diğer oğlu tarafından böyle anlatılan Hatice Cömert için de talimat vermiş. Annenin isyan sözleri için ‘beni tehdit ediyor’ diye dava açmış.
Bir şeyi iyi bilmiş orası muhakkak. O sarayın içinde, bin korumanın et-ten duvarının ardında sizi ancak bir annenin çığlığı tehdit edebilir. Sizi ancak o yıkabilir.
Zalimdir ve fakat zekidir. Kendisini aslında neyin tehdit ettiğini hemen kavramış. Savcı, tehdit davasında takipsizlik kararı vermiş. Kendini kollasın. Erdoğan’ın zalimliğinin ve öfkesinin sınırı yok.
Sarayının duvarlarını, korumalarının güneş gözlüklerini aşıp ona çarpabilecek tek şey o annelerin çığlıkları.
Kendini tehdit altında hissetmesi çok doğal.
Öldürülenlerin annelerinden korkup annesine sığınması, her fırsatta annesinin ayağının altını öptüğünden bahsetmesi de öyle.
O yıkılmış, aşağılanmış, yuhalatılmış annelerin ayaklarının altında ezilip yitmekten korkuyor.
Bilinen eski kural. Zalimler korkak olur.
Abdullah Cömert’in annesine dava açacak kadar korkak.”