Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (DİSK) 17. Olağan Genel Kurulu, Pendik'te bir otelde başladı. 3 gün sürecek kongreye CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK yöneticileri, delegeler, uluslararası sendikaların ve siyasi partilerin temsilcileri katıldı.
Kongrede konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye'deki vergi sistemini eleştirerek, "Diyanet İşleri Başkanlığı yaklaşan Ramazan'dan dolayı tanımı, 'bir kişinin karnını doyurması için gerekli bir günlük ihtiyaç olan para' olan fitreyi, geçen sene 70 lira olarak hesaplamıştı. Dün 130 lira olarak ilan etti. Bir yandan TÜİK Kurumu orada duruyor. Bir yandan da Diyanet İşleri Başkanlığı, bu ülkede bir kişi oruç tutmuyorsa, tutamıyorsa kendisi yerine oruç tutan bir kişinin fitresini vermek, onun bir günlük gıda ihtiyacını karşılamak için gerekli parayı 130 lira olarak hesaplıyor. Bir yandan Recep Tayyip Erdoğan'ı dinleyip 3 çocuk sahibi olan beş kişilik bir ailenin 130 liradan bir aylık ihtiyacının 19 bin 500 lira olduğu gerçeği var. Yoksullukla mücadelenin en temel yolu adaletli bir vergi sistemi inşa etmektir. Bugün servet vergilendirilmemekte. Doğru olan, gerçek olan aslında demokrasinin de temeli olan vergide rıza, parlamentonun temelidir. Bütçe hattı parlamentonun temelidir ve devletin vergi toplayan sahibiyle hizmet veren şefkatli sol elinin dengesi parlamento demektir. Bütçe hakkı demektir. Ama gelinen noktada Türkiye'de 5 dilimli vergi sistemi uygulanmakta ve aslında servet vergilendirilmek yerine dolaylı vergiler üzerinden zengin ve fakir ayırt etmeyen eşitsiz, adaletsiz bir vergi sistemi uygulanmaktadır. Bununla ilgili rakamlara bakılacak olursa 100 liralık verginin 68 lirası bu memlekette dolaylı vergilerle toplanıyor. Şaka gibi ama toplanan 100 liralık verginin 68 lirası toplanırken fabrikatör müsünüz? Fabrikada işçi misiniz? Aranızda hiçbir fark yok" dedi.
Konuşmasına devam eden Özel, "Benim de büyük bir gururla son adımlarına, son kilometrelerine eşlik ettiğim 'Vergide Adalet Eylemi' son derece önemlidir. DİSK'in bu talebini sahipleniyoruz. 5 maddeden oluşan önerileri kanun teklifi olarak meclise sunduk. Gerekli araştırma komisyonlarının kurulmasını talep ettik. Önümüzdeki günlerde iç tüzük izin verdikçe Adalet ve Kalkınma Partisi'nin meclisi önemsizleştiren değersizleştiren tutumları yüzünden 600 milletvekilinin 200'ünü bir gün salonda hep birlikte yakalayabilirsek yoklamayla meclis kapanmazsa bunun mecliste oylanmasını da sağlatmak üzere arkadaşlarımız gerekli çabaları sarf ediyor" diye konuştu.
Son yıllarda yaşanan iş kazalarında hayatını kaybedenlerden söz eden Özgür Özel, "Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetleri döneminde 32 bin 603 emekçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Yani asrın felaketini yaşadık. Öyle filmler çektiler. Gerçekten de bir daha yaşamak istemediğimiz bir büyük acıdır yaşanan deprem. Pazarcık depremi. O süreçte DİSK'in sahada verdiği emeği, ortaya koyduğu inanılmaz dayanışmayı, geçen gün temeli atılan ve ileride Türkiye'nin gururu olacak, sizlerin alın terleriyle bölgeye yapılan katkıları bir kez de burada takdir etmek isterim. Ama o büyük deprem hepimizin yüreğini yakan deprem. Cumhuriyet tarihinin en büyük felaketi 52 bin canımızı aldı. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında 32 bin kişi iş cinayetlerinden öldü. Hiç ümit etmem. Eninde sonunda son vereceğiz. Ama 6 yıl daha iktidarda kalsalar hesaba göre ve böyle iş cinayetleri yaşanırsa depremde kaybettiğimiz kadar işçiyi iş cinayetlerinde kaybetmiş olacağız. Bu gerçekten katlanılacak bir durum değildir. Yunus Emre Göçer, kurye kardeşimiz Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlu tarafından hepimizin gözü önünde katledildi. Önce dışarıya kaçmasına izin verdiler. Sonra yoksulluğu satın alan bir teması olanak tanıdılar. Sonra getirdiler, yargıladılar ve yıllar süren yargılamalarla örneğin Soma'da adalet için 7 yıl mücadele edip adaleti katledenler bir duruşmada Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlunu yargıladılar ve sadece 27 bin 300 lirayla ceza verip memleketine geri yolladılar. Biraz önce başkan dedi ya, 'ant olsun' diye, ant olsun ki Soma'nın da, ant olsun ki bütün iş cinayetlerini de ant olsun ki Yunus Emre Göçer'in şahsında birilerinin katledipte birilerinin hakkını aramadığı bütün emekçilerin hesabını da günü gelince hep beraber soracağız" dedi.
31 Mart Seçimleri'ne ilişkin ittifak konusuna değinen Başkan Özel, "Sahada, sandıkta kim 'dur' diyecekse bu iktidara, onun adaylarına destek veriyorum. Ben Cumhur İttifakı'nın sömürü düzenine karşı, karşısında kazanacak ve bir mesajla da bu iktidara artık 'dur' diyebilecek bir yerel örgütlenmeyi, yerel seçim başarısını yüreklendiriyor, bunun arkasından da toplumsal muhalefetin güç kazanacağına inanıyorum diyen herkesi öyle ittifak isimlerine değil, ittifak kelimesi yoruldu ama illaki kullanacaksak Türkiye İttifakı'na davet ediyorum" şeklinde konuştu.
(DHA)