KADIN

Özgürlüğüne yeniden kavuştu ama bedeli ağırdı: İniş çıkışlarla dolu hayat hikayesiyle Deniz Seki

Başı aşk belasına bulaşmışken bir de uyuşturucuyla anılan Deniz Seki, özgürlüğüne yeniden kavuştu. Peki o özgürlük nelere mal oldu, neleri alıp götürdü?

Özgürlüğüne yeniden kavuştu ama bedeli ağırdı: İniş çıkışlarla dolu hayat hikayesiyle Deniz Seki

Sıcak rüzgarların kenti Antalya'da bundan tam 37 sene önce doğdu. Ama hayatı, Antalya kadar güzel devam etmedi.

11 yaşındayken yatılı okula İstanbul'a gönderildi. İlkokulu Maçka Süheyla Artem'de, orta ve lise eğitimini yatılı olarak Çamlıca Kız Lisesi'nde tamamladı. 17 yaşına geldiğinde ise babasının baskısından kurtulmak için ilk evliliğini yaptı. Bu evlilik sadece 1,5 yıl sürdü.

Verdiği röportajlarda ailesiyle ilgili fazla ipucu vardı. Baskıcı bir babanın özgür ruhlu kızıydı o...

"Benim çok sıkı, çok katı bir babam vardı, 6’yı 5 geçe eve giremezdim, kıyamet kopardı, belki de biraz nefes almak istedim."

Yatılı okuduğu yıllar boyunca aile evine çok nadir dönmüş ve bunun kendisini daha iyi hissettirdiğini anlamış.

"7 sene... Sadece hafta sonları onları gördüm. Ama memnundum hayatımdan. Sürekli, “Deniz kardeşine bak, Deniz kardeşinle ilgilen...” diyorlardı, artık öyle bir şey yoktu. Bir de anne-baba evde didişiyordu, o hikayeden de kurtulmuştum. Yatılı okul, bir kaçıştı."

Müzikle tanışması ise, çok kısa süren evliliğinin sonrasına denk geliyor. Birçok ünlü sanatçının vokalistliği ile başlıyor yolculuk.

Ve hayatımıza o meşhur şarkıyla girdi: Kop gel günahlarından...

Yıldız Tilbe imzalı şarkı uzun yıllar dilimize dolandı. Aşka aşık bir kadının kaleminden çıktığı bu kadar belliyken Deniz Seki de seslendirdiği şarkı gibi aşka çok değer veriyordu.

Üstüne bütün Ahmet'lerin şarkısı olacak hitini piyasa sürdü.

Evlenmek isteyen kızların sesi olan Deniz Seki, hareketli şarkısıyla mizahi bir üslup benimsemişti.

Aşk dilinden düşmüyordu ki gündeme bomba gibi düşecek bir aşka adı karıştı: Okan Bayülgen.

Fakat o sıradan Bayülgen, Cansu Dere ile beraberdi. O yüzden bu olay basında tatsız sıfatlarla yer buldu ve üstü çabuk kapatıldı.

Müzik piyasasında hızla yükselen Deniz Seki, hayatını alt üst edecek o adamla tanıştı: Hüsnü Şenlendirici

Kendisine sahnede de eşlik eden müzisyen aşkıyla birliktelerdi birlikte olmasına ama Hüsnü evli ve çocukluydu! O dönem magazinde klarnetçi Şenlendirici'nin karısından ayrılacağı ve Deniz Seki ile evleneceği söylentileri dolaşıyordu. Söylentiler doğru olacaktı ki artık aşklarını saklamaz olmuşlardı.

Türkiye adeta ikiye bölünmüştü. Hüsnü karısına dönsün diyenler, Deniz'le evlensinciler...

Bütün tepkilere, sözlere, laflara rağmen aşklarından vazgeçmeyen çiftin ilişkisi, Hüsnü Şenlendirici'nin eşi konuştukça sarsılıyordu. Eve dön çağrıları yapan eşiyle de görüşen Hüsnü, Deniz'den vazgeçmek istemiyordu.

Bu fırtınalı aşk Deniz Seki'yi çoktan yormaya başlamıştı. Mutsuzluğu şarkılara yansıyordu.

Bir türlü karısından ayrılamayan Hüsnü'nün üzüntüsü Deniz'in üzerine çökmüştü bile. Şarkısında "Ağlamaya alıştırdın, ölüm bize masal gelir" derken aslında çok ciddiydi.

Hatta aşk onu öyle kırılganlaştırmıştı ki artık bunu kabullenmiş röportajlarında açıkça bahsediyordu.

" Güya aşk kadınıyım... Korkuyorum ve çok kırgınım. Güvenemiyorum. Ne aşka, ne insanlara. Bir de herkesi çok bedbaht görüyorum, mutlu insan az etrafta, temkinliyim."

Ve aşk acısıyla debelenirken bulaştığı uyuşturucu belası, onu özgürlüğünden mahrum etti.

2 Şubat 2009 tarihinde 'madde temin etmek' suçundan tutuklanan ve ilk duruşmasına kadar (218 gün) hapiste kalan Deniz Seki, teyip olmadığı için yazdığı şarkıları hapishanedeki arkadaşlarına ezberletiyormuş.

Arkadaşları uyuşturucuya Hüsnü'nün başlattığını iddia etti. Hüsnü ise bu esnasa Deniz'i terk etmekle meşguldü.

Tartışmalar sürüyordu. 'Deniz Seki neden uyuşturucu satsın ki?' diyenlerin aklına yatmamıştı bu. İyi paralar kazanan bir ünlünün uyuşturucu madde satacağı fikri de kimseye mantıklı gelmemişti. Fakat yargı kararını vermişti bir kere. Hüsnü ise hüküm giyen Deniz Seki'yi terk etti. Vicdanı, ruhu nasıl rahattı tabi! Ve Deniz bu aşkın ardından şunları söyledi:

"Bu aşk yanlıştı, yanlış olduğunu bile bile sonuna kadar gittim... Adımın Deniz olduğu gibi, en derinini, en dibini gördüm. Boyumun ölçüsünü aldım..."

Hüsnü ise Deniz tutuklandıktan sonra eşiyle mutluluk pozları vermeye başladı.

Sanki her şeyin suçlusu Deniz'miş gibi rahattı ve yüzünde güller açıyordu. Toplum, her zamanki gibi erkeği değil kadını suçlu görüyordu. Oysa bu yasak aşk, ikisinin de sorumluluğu, hatası veya suçuydu. Ama Hüsnü, hiçbir şey olmamış gibi keyfi yerinde davrandı.

Bir süre sonra tahliye olan Deniz özgürlüğüne kavuştu ve hatta nişanlandı.

Her şeye yeniden başlayacakmış gibi olan Deniz'in mutluluğu ise pek uzun sürmedi.

Şansı bir türlü açılamayan deniz 2014'te yeniden tutuklandı.

Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na getirildi.

Yaşanan onca şeyden sonra ise Hüsnü'ye tek bir kötü laf etmeden kendini suçladı.

Oysa biliyorduk ki aşk, tek başına işlenen bir suç değildi. Hatta bunların ardından şöyle dedi:

"Bunlar geçmişte kaldı, ben de o geçmişi unuttum... Ama söylüyorum, suçlu varsa o da benim, kendimi korumadan yaşadım, hesapsız, kitapsız, teslim oldum."

5 Haziran 2017 tarihine bu sefer bir daha geri dönmemek üzere olduğunu tahmin ederek özgürlüğüne kavuştu.

Yüzünden yorgunluk, sevinç ve umut aynı anda okunuyordu. Hataları, acıları, yanlışlarıyla aslında çocukluğunda kurtulmaya çalıştığı her şeyden şimdi gerçekten kurtulmuştu. Bir hata ancak tekrarlanmadığında hata olmaktan çıkardı. Umarız Deniz Seki, artık mutluluğu ve huzuru sonsuza dek tadar.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler