YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Özhaseki: “türkiye’nin Her Yerinden Sucuk Talebi Geliyor”

Kayseri Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, Manisa’da katıldığı programda gazetecilerin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’ndan kazandığı tazminat...

Kayseri Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, Manisa’da katıldığı programda gazetecilerin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’ndan kazandığı tazminat paralarıyla sucuk dağıtması ile ilgili sorusuna, “Ne kadar yalan söylemişlerse, ne kadar iftira atmışlarsa her birine dava açtım. Yine söylesinler diye bekliyorum. Yine dava açacağım. Fakir fukaraya yarıyor” dedi.

AK Parti Manisa İl Başkanlığı tarafından düzenlenen siyaset akademisinin 6. hafta konuğu Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki oldu. Anemon Otel’de düzenlenen programa AK Parti İl Başkanı Murat Baybatur, Turgutlu Belediye Başkanı Serhat Orhan, Saruhanlı Belediye Başkanı Hüseyin Yaralı, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Berk Mersinli, belde belediye başkanları, partililer ve çok sayıda siyaset akademisi kursiyeri katıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Özhaseki, büyükşehir belediyeciliği hakkında tecrübelerini örnekler vererek anlattı. Değişime ayak uydurulması gerektiğini anlatan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, “Sivil toplum örgütleri diye bir şey çıktı mesela. Onları görmemezlikten gelebilir misiniz? ‘Yok onları ciddiye almıyorum’ diyen yönetici bile yan gözle takip eder. Özel sektörü ciddiye alırlar çaresi yok. Böyle bir ortamda siz kamu yöneticisi olarak hala ‘eski yöneticiliğe devam edebilirim’ diyemezsiniz. Değişime ayak uydurmak zorundasınız. Şehirlerde değişiyor. Bakın Türkler Anadolu’ya girdikten sonra bir takım medeniyetler kurdular. Doğu’ya baktığımız zaman eskinden neredeyse 10 tane baş şehir olan, nüfusu 100 bin, 200 bin olan şehirler vardı. Şimdi oradaki şehirler tarihi konular açıldığı zaman kendi şehirleriyle övünürler, ‘biz baş şehirdik’ derler. Şimdi ne durumdalar? Birçok şehrin ilçesi bile değiller. Demek ki şehirler de değişiyor. Bugün günümüzde 30-40 kadar vilayet ilçe konumuna düşmüş durumda. Ama hala iyi olduğunu iddia ediyor. 20-30 kadar vilayet varki emekliler şehri haline gelmiş, üretim yok, hareket yok, soysal hayat yok. Ne yaptığını bilmiyor ve bocalıyor. 10-15 vilayet kalkınma trenini yakalamış ilerliyor, büyüyor ve gelişiyor. Eğer orada yöneticiler ufuklu, gayretli, kuralları olan ve iyi işler yapıyorsa, şehir büyüyor ve gelişiyor, değilse o şehirlerde geriliyor. Aslında şehirlerin kaderi bir noktada o şehrin yöneticilerinin ufuklarıyla direk olarak doğru orantılıdır” diye konuştu.

Belediyeciliğin tanımını yapan Başkan Özhaseki, “Bir arada yaşayan insanların mali, müşterek ihtiyaçlarını karşılayan kamu kuruluşlarına belediye denir. 1580 sayılı kanunda böyle bir tarifi vardır. Burada kastedilen insanların su, yol, yeşil alan, alt geçit, üst geçit ihtiyaçlarını gidermektir. Sadece bunları yapmak yetiyor mu günümüzde? Hayır yetmiyor. Böyle bir çağdayız. Hızlı bir değişim yaşanıyor. Tabii Batı ile kıyaslandığı zaman da biz biraz geç başladık belediyeciliğe“ dedi.

“ŞEHİRLER AYAĞA KALKARSA ÜLKEDE AYAĞA KALKAR”

Manisa’ya 6 yıl önce geldiğini anlatan Özhaseki, “Manisa’ya 6 yıl önce geldim. O gün bir söz söylemişim. Şuan o sözü hatırlamıyorum ama başkanımız hatırlattı. Ulucami’den şehre baktığımızda ‘bir şehir ancak bu kadar berbat edilir’ demişim. Özür dilerim, yanlış anlamayın. Hakikaten şehirlerimiz öyle kötü bir yapılanma içerisindeki, Manisa’ya da baktığımız zaman üç aşağıya beş yukarı bir örneğini görüyoruz. İçimizi, yüreğimizi kaldıracak bir yapılanma var. Şimdi sıra artık bu dönemde; Türkiye’nin atağa kalktığı, ekonomisinin düzeldiği, birçok işte eskiyle hesaplaşıp kötü işleri geride bıraktığı, yer altı dünyasının geride kaldığı bir ortamda hepimizin gayretleriyle şehirlerimizi ayağa kaldırma zamanı. Şehirler ayağa kalkarsa ülkede ayağa kalkıyor” ifadelerini kullandı.

“PARA YÖNETİMİNDE KAYSERİLİLERİN BECERİSİ VAR”

Bir belediye başkanının para yönetimini çok iyi bilmesi gerektiğini kaydeden Özhaseki, konuşmasına şöyle devam etti:

“Para yönetimini bilmeyen bir belediye başkanının başarılı olma şansı yok. Çünkü kısıtlı bir bütçe var elinde, bu bütçe ile insanların beklentilerini karşılayacak ve şehre yön verecek. Hepsini bir arada yapacak. Bunları yaparken adeta bir cambaz gibi olacak. Kolay da bir iş değil. Tabii söz konusu para yönetimi olunca Kayserililerin de biraz bu konuda becerisi var. Şimdi Kayseri’de yapılan kazılarda 5-6 bin yıl öncesinden çıkan eserler senetler, faturalar olunca haliyle genlerine işlemiş bir ticaret geleneği var. Çocukluğumuzda ben hatırlıyorum etrafımızda memur olan yok gibiydi. Herkesin bir dükkanı var sanıyorduk. Çocuk da öyle yetişir. Orada bir usta çırak ilişkisi var. Babanın yanında amcanın yanında yakınlarının yanına verirlerdi. İnsanlar görsün tanısınlar diye.Biz babamızın dükkanına gideriz. Biz üç kardeşiz. Üçümüzde eğer öğlenciysek sabah annemiz bizi hazırlar. Dükkana gideceğiz mecbur öğlene kadar çalışacağız. Eğer sabahçıysak okuldan çıktık eve gelip karnımızı doyuracağız doğru dükkana gideceğiz.”

“ERCİYES DAĞI’NIN TAPUSUNU ALDIK”

Kayseri’nin çevreden göç aldığını ve 3 organize sanayisi olduğunu belirten Özhaseki, “Birinci Organize Sanayi Bölgemiz 25 milyon metrekare. Binden fazla fabrika var. 150’den fazla ülkeye ihracat yapılıyor. Allah’a şükür Kayseri’de işler iyiye gidiyor. Bizde belediye olarak bunlara öncülük yapıyoruz. Şuanda Erciyes’te kayak merkezi projesine başladık. Türkiye’nin tek kayak merkezi. Garip gelmesin, Türkiye’de sadece kış tatil yerleri var. Kayak merkezi ayrı bir şeydir. Kayak merkezi dediğin zaman tepeleri birbirine bağlarsınız, insanlar 10’larca kilometre kayarlar, istedikleri yerde yer, içer keyif yaparlar. Böyle bir yere kayak merkezi denir. 4 tane otelin yan yana gelip de 3 kilometre yukardan kayıp kayıp geri gitmesi kayak merkezi değildir. Türkiye’ye gelenlere saydığımız zaman kayak merkezlerini gülüyorlar bizlere. Böyle bir şey yok. Ben şimdi Erciyes’te bir proje başlattım. 300 milyon euro'luk bir proje. Bunun altından da kalkıyoruz Allah’a şükür. Hesabı var, kitabı var. Yerel yönetimler de bu tür projeler yapabilecek güçtedir. Projeyi yaptırmaya 2 sene uğraştık. Baktım Turizm Bakanlığı ile işi zor çözüyoruz, ‘bana Erciyes’in bu bölgelerini satın. Tapusunu verin’ dedim. Çalıştığımız alan 26 milyon kare. Parasını verdim, tapusunu aldım. Erciyes Dağı’nın tapusunu aldık. Projeye başladık ve belediyeye düşen tarafın yüzde 80’ni bitirdik. 5 bin kişilik konaklama imkanı sunuluyor. 200 kilometreye kadar kayılacak alan ortaya çıkıyor” dedi.

MANİSA’NIN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ OLMASINI DEĞERLENDİRDİ

Ders arasında gazetecilerin Manisa’nın büyükşehir olması ile ilgili sorularını yanıtlayan Özhaseki, büyükşehrin Manisa’ya çok şey katacağını dile getirerek, “İlçe belediyeleri ile birlikte hareket edecek bir belediye oluşacak burada. O ayrımın iyi bilinmesi lazım. Çünkü, görevler ayrılacak. Bana göre çok çok gecikmiş bir kanun. Eğer Türkiye’nin tüm sahilleri mahvolduysa, belde belediyeleri tarafından katledilse, portakal bahçelerinin hepsi 15 katlı yazlıklara döndüyse, hepsi belde belediyelerinin günahıdır aslında. Büyükşehir olmak, dönüşüm projelerinin başlaması ve ana planların yapılması açısından çok önemli bir fırsattır. Şuana kadar Manisa şehri sadece İller Bankası’ndan pay alıyor. Büyükşehir olduğu zaman ayrıca o şehirde toplanan verginin geri dönüşümünden pay alacaktır. Bu da İller Bankası payından daha fazladır. Manisa Belediyesi’nin aldığı pay 2 mislinden daha da yukarıya çıkacaktır. Bir şehre bu kadar paranın girmesi demek, belediyenin çok rahat hizmet yapabilmesi demektir. Bu açıdan hizmetler genişleyecektir. “ dedi.

“MANİSA’YA DA SUCUK GÖNDERECEĞİM”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan kazandığı tazminat paralarıyla Kayseri’de sucuk dağıtmasıyla ilgili bir gazetecinin “Manisa’ya da sucuk getirdiniz mi ?” sorusunu yanıtlayan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, “Manisa’ya sucuk getirmedim. Sucuğa ihtiyaç çoğaldı. Türkiye’nin her tarafından talep geliyor. Doğrusu sucukçularla da epey bir pazarlık ettim ve ucuza da alıyorum. Önce ilk aldığım peşinatla bu işi başlatmıştım. Daha sonra tehiri icra kararı istedikleri için 3 aylığına paraları donduruldu. İcra dairelerinde 80 bin lira daha yatıyor. Kazandığımız 5 dava oldu, arkası da geliyor. Ne kadar yalan söylemişlerse, ne kadar iftira atmışlarsa her birine dava açtım. Yine söylesinler diye bekliyorum. Yine dava açacağım. Fakir fukaraya yarıyor. Kayseri’de aşevilerinden yemek alan 3 binden fazla ailemizin hiç değilse evleri sucuk gördü birer kilo. Türkiye’nin de her yerinden istediler. Manisa’ya gelirken getiremedik, çünkü İstanbul’dan geldim direk. Ama gider gitmez söz verdim arkadaşlara 40-50 kilo sucuğu göndereceğim, tadına baksınlar.” diye konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler