HABER

Özince: "Yabancılara verilen teşvik bize verilmiyor"

İSTANBUL(ANKA)- Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, Türkiye'de bankacılık ve finans sektörünün yüksek bir büyüme potansiyeline sahip olmakla beraber aktif büyüklüğü ve kredilerin GSMH'ye oranı itibariyla AB ülkelerinin çok gerisinde olduğuna dikkati çekti. Özince, "Ülkemizde finans sektörünün henüz küçük ölçekte ve sığ olduğu bir gerçektir. Sermaye piyasalarımız da hala küçük ölçekte olduğu için özel kesim bu piyasalardan uzun vadeli kaynak yaratamamaktadır. Sistem çok sığ olduğu için de sektör her fırsatta çalkalanmalarla ve dalgalanmalarla karşılaşıyor" dedi.

Türkiye Bankalar Birliği Genel Kurulu, Sabancı Center'da üyelerin katılımı ile yapıldı. Genel Kurul'un açılışında konuşan Başkan Ersin Özince Türk bankacılık sektörünün 2006 yılı sonuçlarını ve sistemin karşı karşıya bulunduğu sorunları değerlendirdi. Özince, bankaların 2006 yılı toplam bilanço performanslarının yanısıra sektörün sıkıntılarını değerlendirdi.

BASEL II İÇİN ÜLKE ÇIKARI GÖZETİLSİN

Özince, mevcut mevzuatın ve yasal ortamın Türkiye'de yerleşik özel girişimcilerin bankalara ve finans şirketlerine yatırım yapmasını ve öz kaynaklarını büyütmesini özendirecek nitelikte olmadığını söyledi.

Özince, "Ülkemizde öyle düzenlemeler ve uygulamalar var ki finansal sektöre yatırımı ve sektörün büyümesini maalesef desteklemiyor tam aksine sınırlandırıyor. Yurtdışındaki kuruluşlar karşısında Türkiye'de yerleşik kuruluşlar aleyhine haksız rekabete neden olan düzenlemeler ve finansal yükler sektörün büyümesini olumsuz etkiliyor. Mikro detaylarla uğraşmamamız lazım. Sübvansiyon istemiyoruz, ancak uluslararası rekabet için gerekli koşulların hazırlanması gerekir" diye konuştu. TBB Başkanı Özince, Basel II konusunda da "Sektörün beklentisi ülke tercihlerinin, uluslararası düzenlemelerin izin verdiği ölçüde ekonominin, bankacılığın ve sanayinin özellikleri dikkate alınarak ülke çıkarları doğrultusunda belirlenmesi yönündedir" değerlendirmesini yaptı.

MEVDUATIN YÜZDE 90'I İLK 10 BANKADA

TBB verilerine göre, bankacılık sisteminin toplam aktifleri 2006 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 22 oranında büyüyerek 486 milyar YTL'ye, dolar bazında da yüzde 17 oranında artarak 347 milyar dolara ulaştı. Toplam aktiflerin GSMH'ye oranı da yüzde 82'den yüzde 85'e çıktı.

Türk bankacılık sisteminde 2006 yılında toplam mevduat hacmi yılın ilk yarısında yüzde 35 arttı. İkinci yarıda ise yüzde 22 düşüş gösterdi ve bu eğilim 2007 yılının ilk dört ayında da devam etti. Toplam kredi hacmindeki büyüme hızı ise 2006 yılında yüzde 61'den yüzde 40'e geriledi ve artış hazındaki yavaşlama 2007'nin ilk dört ayında da sürüyor.

Banka dışı kesimlerin Türkiye'deki bankalardan kullandıkları krediler 43.5 milyar dolar iken yurtdışı bankalardan kullandıkları kredi miktarı 53.4 milyar dolara ulaştı.Bankacılık sektöründe ilk 10 banka toplam mevduatta yüzde 90'ını kredilerin ise yüzde 83'i oranında bir pazar payına sahip bulunuyor.

SERMAYE YETERLİLİĞİ REKOR DÜZEYDE

TBB Başkanı Özince, bankaların öz sermaye kapasitesi hakkında bilgi verirken öz kaynaklardaki artışın devam ettiğini bu rakam geçen yıl sonu itibariyle 58 milyar YTL'ye, dolar bazında da 41 milyar dolara ulaştığını söyledi. Özince, "Sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 22 ile rekor bir düzeye çıkmıştır. Serbest öz kaynaklar da yabancı sermaye girişinin de katkısıyla 43 milyar YTL'e çıkmıştır. Türk bankacılık sektörünün nereden nereye geldiğini herkesin iyi görmesi lazım. Bankacılık kadar serbest sermaye yoğun hangi sektör var. Bu kadar parayı başka bir sektöre yatırsanız çok daha fazla kar edersiniz" diye konuştu.

145 BİN BANKACI VAR, YÜZDE 48'İ KADIN

Toplam çalışan sayısının 2003 son çeyreğinden başlayarak azalma gösterdi. Bu oran 2006 yılı ile birlikte yeniden artış eğilimine girdi. Mart 2007 tarihi itibariyle toplam çalışan sayısı 145 bine şube sayısı da 6 bin 974'e ulaştı. Banka çalışanlarının yüzde 48'ini kadın çalışanlar oluşturuyor.

Şube sayısındaki artışın yanı sıra alternatif dağıtım kanalları olarak gösterilen ATM sayısında ve internet bankacılığı aracılığıyla yapılan işlem hacminde de ciddi artışlar gözleniyor. TBB verileriyle 2006 sonu itibariyle ATM sayısı 16 bini, POS cihazı sayısı da 1.2 milyonu aşarken, internet bankacılığı hizmetlerine kayıtlı bireysel müşteri sayısı 17 milyonun, kurumsal müşteri sayısı da 800 binin üzerine çıktı. Banka kartı sayısı 53 milyonun, kredi kartı sayısı da 32 milyonun üzerine çıkarken, banka ve kredi kartları ile yapılan yapılan işlem hacmi 217 milyar YTL, internet üzerinden yapılan işlem hacmi ise 105 milyar YTL oldu.

Bilanço içindeki YTL/Yabancı para dengesine bakıldığında 2006 yılında toplam bilanço içinde YTL aktiflerin payının 9 puan artarak yüzde 66'ya, YTL kaynakların payının da 12 puan yükselerek yüzde 62"ye yükseldiği gözleniyor. Toplam aktiflerde kredilerin payı 2002 yılına kıyasla 19 puanlık artışla 2006'da yüzde 43'e ulaştı. Özel karşılık öncesi sorunlu kredilerin oranı ise aynı dönemde yüzde 20'den yüzde 4'e geriledi.

BİREYSEL KREDİLER ARTTI

TBB Başkanı Ersin Özince, "bankalar kredi vermiyor" türündeki yakınmalara rağmen bankacılık sisteminde mevduatın krediye dönüşme oranında iki misline yakın bir tırmanış olduğunu ve bu oranın yüzde 38'den yüzde 72'ye çıktığını açıkladı. Krediler içinde bireysel kredilerin payının özellikle konut kredilerindeki artışa paralel olarak yüzde 31'e yükseldiğini, bireysel kredilerde sorunlu veya geri ödenmeyen kredi oranının ise yüzde 3 gibi düşük düzeyde olduğunu söyledi.

Özince, bankaların yurtdışından borçlanmaları sayesinde kaynak maliyetlerinin düştüğünü, vadelerin kısaldığını ifade ederek, toplam kaynaklar içinde YTL mevduatın payının yüzde 37, yabancı para mevduatın payının ise yüzde 24 ve yurtdışından sağlanan kredilerin payının da yüzde 11 düzeyinde olduğunu bildirdi. Özince tüm bu olumlu gelişmelere karşın mevduatın vade yapısında önemli bir iyileşme olmadığını ve ortalama vadenin 3 ay gibi kısa vadeyle sınırlı kaldığını hatırlattı.

KREDİ AÇARKEN SOSYAL FAYDAYI DÜŞÜNELİM

Ersin Özince, konuşmasında bankacılıkta etik konusuna değinirken iki noktanın altını çizdi. Özince, "Finansal söktöre duyulan güveni ve bankacılık sisteminin itibarını korumak öncelikle bizim görevimizdir ve sorumluluğumuzdur.Rekabeti bozan,rasyonel olmayan ve bankacılık mesleği ile bağdaşmayan uygulamalardan kaçınmalı ve bunların karşısında olmalıyız. Müşterilerimizin ve çalışanlarımızın hak ve çıkarlarını gözeten bir yaklaşım içinde olmalıyız"açıklamasını yaptı.

Özince, banka kredilerinin kullandırılması konusundaki yaklaşımı da "Kredi kararlarında ve bankacılık hizmetlerinde ülkemizin çıkarını gözetmeli, ekonomik ve sosyal özelliklerimize uygun davranmalıyız.Ekonomik alanda olduğu gibi sosyal alanda da ülkemizin geleceğine katkıda bulunacak projeleri desteklemeye devam etmeliyiz" sözleriyle özetledi.

Özince konuşmasını, "İstikrarın en önemli yansıması YTL'ye olan güçlü talep artışıdır.Bu sayede hem ekonomik faaliyetin hem de finansal sektörün sağlıklı büyümesi ve rekabet gücünün artması mümkündür" sözleriyle tamamladı.

En Çok Aranan Haberler