Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre 2012 yılının Mayıs ayında meydana gelen olayda, yüzde 50 zeka özürlü P.G. annesiyle birlikte geldiği Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ortadan kayboldu. Hastanenin güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyen genç kızın babası, P.G.'nin koridorda bir erkekle birlikte yürüdüğünü görünce polis merkezine giderek şikayetçi oldu. Genç kız, 2 gün sonra bir akrabası tarafından sokakta bulunurken, savcılık olayla ilgili soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında 2013 yılında gözaltına alınan taksi şoförü S.T., ifadesinin ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, genç kız ise Kadın Sığınma Evi'ne yerleştirildi.
KİMLİĞİN OLSAYDI EVLENECEKTİK
Soruşturma kapsamında ifadesi alınan mağdur P.G., şüphelinin hastanede yanına geldiğini belirterek şunları anlattı:
"Yanımda kimlik bulunup bulunmadığını sordu. Yanımda kimlik olmadığını söylediğimde, 'Kimliğin olsaydı seninle evlenecektik' dedi. Bunun üzerine S.T. ile birlikte hastaneden ayrıldık. Kendisine ait taksi ile bir yere gittik. Gece birlikte kaldık, benimle cinsel ilişkiye girdi. Evleneceğini söylediği için karşı koymadım. Sonraki gün bir otele gittik. Burada ellerimi ve kollarımı tutarak beni dövdü. Bu sırada ben direndim. Ancak S.T. bana şiddet uygulayınca ilişkiye girmeye mecbur kaldım. Sonra beni arabaya bindirerek bir yolun üzerinde indirdi."
MÜŞTERİ OLARAK TAKSİYE BİNDİ
Alınan doktor raporlarında mağdurda hafif derecede zeka geriliği tespit edildiğini belirten savcı, P.G.'nin kendisine yönelik yapılan eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin olmadığını vurguladı. Yapılan muayenede vücudunda darp izlerine rastlanan mağdurun şüpheliyi teşhis ettiğini belirten savcı, S.T.'nin ise suçlamaları kabul etmediğini belirtti. İddianameye yansıyan ifadesinde olay günü hasta ziyareti için hastaneye gittiğini belirten S.T., "Mağdur peşimden gelerek nereye gittiğimi sordu. Müşteri olarak aracıma bindi ve Bağlar İlçesi'nde bırakmamı istedi. Ben de kendisini istediği yere kadar bıraktım ve para dahi almadım" dedi.
39 YIL HAPİS CEZASI İSTENDİ
Olayla ilgili hazırlanan iddianamede şüphelinin ruhsal bakımdan kendini savunamayacak durumda olan mağdura karşı zincirleme şekilde cinsel istismar suçunu işlediği belirtildi. Olayda özürlü mağdurun geçerli bir rızasının varlığından söz edilmesinin mümkün olmadığını vurgulayan savcı, şüpheli S.T.'nin 'Nitelikli cinsel saldırı' ve 'Cinsel amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 39 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
2'NCİ DURUŞMADA TUTUKLANDI
İddianamenin kabul edilmesinin ardından sanık S.T.'nin yargılanmasına Diyarbakır 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Davanın 2'nci duruşmasına katılan tutuksuz sanık S.T. yine suçlamayı kabul etmedi. Cumhuriyet Savcısı ise, sanığın tutuklanmasını talep etti. Bunun üzerine mahkeme heyeti duruşma salonunda bulunan sanığın tutuklanmasına karar verdi. Mahkeme, mağdurun beden ve ruh sağlığı raporunun beklenmesi için duruşmayı erteledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz